Acaba Alman halkı ülkesindeki bazı kesimlerin Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu kirli savaştan haberdar mı?
Devamı
Dış politikada yeni bir vizyona ve bu doğrultuda Türkiye’yle de yeni tarz bir ilişki geliştirmeye ihtiyacı olan Amerika’nın Gülen’in iadesini bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.
Devamı
Darbe girişimine rağmen ekonomideki istikrarlı yapı nasıl korundu? Yabancı yatırımcıların kararlarını nasıl değerlendirmek gerekir? Türkiye ekonomisinin mevcut güçlü yapısını korumak için bundan sonra neler yapılmalıdır?
15 Temmuz darbe girişimi ilk anda piyasaları nasıl etkiledi? Darbe girişimi sonrasında ekonomide alınan tedbirler nelerdir? Uluslararası kuruluşlar 15 Temmuz darbe girişimine nasıl tepki verdiler?
Brexit süreci küresel ekonomiyi nasıl etkiledi? Brexit sürecinin İngiltere ve AB ekonomisine olası etkileri nelerdir? Brexit sürecinin Türkiye ve yükselen ekonomilere sunduğu fırsatlar nelerdir?
Darbe girişimi karşısında sessiz kalmayan, tepkisini ortaya koyan, korkutmalara boyun eğmeyen millet, siyasi iradeye sahip çıktığı gibi milli ekonomisine de sahip çıkacaktır.
"Türkiye ne yapmalı" sorusunu sormanın ve buna makul cevaplar üretmenin tam zamanı.
Devamı
Bu anlaşma bu yönüyle Erdoğan düşmanlarına da bir mesajdır esasında. Alıp almayacaklarını göreceğiz.
Devamı
Türkiye'nin farklı ülkelerle yaptığı enerji ortaklığı, bölgesel enerji denkleminde Türkiye'nin gücünü artırıyor. Yeni enerji anlaşmaları için bölge ülkelerinin dikkati de ilgisi de Türkiye'ye çeviriyor.
Bir tarafında etnik radikalleşmenin beslediği PKK terörü diğer tarafında da tekfirci mesiyanizmin yer aldığı DAEŞ terörü Türkiye'ye yönelik eşzamanlı bir saldırı cephesi oluşturmuş durumda.
Derler ki ‘gerçeklerin bir huyu vardır, eninde sonunda ortaya çıkar’. Gerçeği söylemeyen ülkenin tescilli asparagasçısı Cumhuriyet olunca, gerçekler daha da çabuk ortaya çıkıyor.
Türk dış politikası gerçekten değişiyor mu? Bu bir üslûp değişikliği mi yoksa prensipler mi değişen? Bu değişim nereye varabilir? Suriye'yi de kapsar mı?
Terörün doğrudan ya da dolaylı sorumlularını aradığımızda karşımıza ilk çıkan kesim kendi ülkelerindeki terörist faaliyetlere karşı gerekli tedbirleri almayan ve hatta göz yuman siyasetçilerdir.
Dünyanın bir neocon küstahlığı sorunu var. Bir seri katilin kurbanlarını suçlamasına benzer bir psikoloji ile hala utanmadan tepeden bakabiliyorlar. Oysa ayar çekmeye çalıştıkları Türkiye, 28 Şubat Türkiyesi değil.
ABD'nin PYD'ye yönelik yardımı, Türk kamuoyunda Suriye'de Amerikan vesayetinde küçük bir PKK devleti kurulmakta olduğu yönündeki şüphe ve endişeleri körüklüyor.
Obama Yönetimi kasım seçimlerinden önce DAİŞ'e karşı yoğunlaştırdığı mücadelesini bir üst seviyeye çıkarmak isteyebilir. Bu, DAİŞ ile mücadeledeki koalisyon ortaklarından daha fazla angajman talep etmesi demek.
Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve dolayısıyla fiyat dalgalanmaların azalması, başta da enflasyon oranının düşmesine katkı yapacaktır.Geçmiş dönemlerde enerji fiyatlarında sürekli hale gelen artışlar hem enflasyonun artışına hem de enflasyonun yüksek kalmasına neden oldu.
Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanca bir tutum içerisinde olanları çıkaracak olursak en azından birkaç Türk kökenli milletvekilinin bu tasarıya karşı çıkması gerekirdi. Ama görünen o ki bugün Alman Parlamentosu'nda muhafazakâr ve dindar Türk kökenli seçmen temsil edilmemektedir.
Türkiye’nin mülteci meselesi konusunda Avrupa’nın düştüğü acziyeti siyasi baskı aracı olarak kullandığını düşünen Merkel hükümeti Ankara’ya karşı bir güç gösterisinde bulunmak istiyordu.
Alman Federal Meclisinin almış olduğu kararın Türkiye üzerinde kurmak istediği baskıya karşı dik durulmalı, diplomatik alanda gerekli tepkiler verilmeli, ancak bu meselenin Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına zarar verecek boyutlara taşınmaması gereklidir.
Söz konusu tasarının mülteci meselesi sonrası Türk-Alman ilişkilerinde oluşan yakınlaşmanın ardından gündeme getirilmesinin manidar olduğunu vurgulayan Enes Bayraklı, Türkiye ve Almanya arasındaki güven bunalımının artacağını belirtti.