Türkiye ile AB İlişkilerinde Amaç Rekabet Değil, Birlikte Kazanma Olmalı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Ankara'da "Türkiye- AB İlişkilerini Yeniden İşler Kılmak" başlıklı panel düzenlendi.

Devamı
Türkiye ile AB İlişkilerinde Amaç Rekabet Değil Birlikte Kazanma Olmalı
Türkiye Bölgesel ve Küresel Risklerin Ortasında İstikrarı Temsil Ediyor

Türkiye Bölgesel ve Küresel Risklerin Ortasında İstikrarı Temsil Ediyor

Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve dış politika dinamikleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 2023'te dünyada yaşanan gelişmelerin etkilerine ilişkin değerlendirmelerini ve 2024'ten beklentilerini AA muhabirine anlattı.

2020-2023 dönemi küresel kriz dalgalarıyla geçti. 2020’de başlayan salgın küresel tedarik ve üretim krizini ortaya çıkardı. 2021’in sonlarında belirginleşen global enflasyon krizleri daha kaotik hale getirdi. 2022 Şubat’ta alevlenen Ukrayna Savaşı öncelikle enerji ardından gıda fiyatlarını petrol krizleri dönemindeki fiyat seviyelerine çıkardı. Petrol fiyatları iki katından fazla artarken doğalgaz on kat artış gösterdi. Gıda fiyatları ise Bileşmiş Milletlerin kayıtlara ilk aldığı tarihten itibaren yüzde 65’lik seviyesiyle tarihi zirveye tırmandı. Tedarik, enerji ve gıda fiyatlarının yükselmesi global enflasyonu da son 50 yılın en yüksek seviyelerine çıkardı. Gelişmiş ülkelerde çift haneli rakamlar görülürken FED ve Avrupa Merkez Bankası politika faizlerini enflasyonla mücadele için yükseltmeye başladılar.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 86. sayısı raflarda yerini aldı.

Insight Turkey’in Türk Dünyası’na odaklanan son sayısı yayımlandı. Bu sayımızda Türk dünyasının çeşitli yönlerini ele alan dört aydınlatıcı yorum ve dört derinlemesine araştırma makalesi yer almaktadır. Ayrıca, 7 Ekim operasyonu bağlamında Filistin sorununun ele alındığı ve Türkiye-Rusya enerji ilişkilerinin incelendiği diğer konularda da dört makale yer almaktadır.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kriter Dergisi Röportajında Gündeme İlişkin Açıklamalarda Bulundu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle tahıl krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması'nın, yeniden aktif hale gelmesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz." dedi.

Devamı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler Kriter Dergisi Röportajında Gündeme İlişkin
Türkiye Bölgede Kritik Rol Üstleniyor

Türkiye Bölgede Kritik Rol Üstleniyor

SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Haber Ajandası programında, Türkiye’nin bölge siyasetinde aldığı pozisyon ve dış politika vizyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Ortadoğu yeni yıla suikastlar ve terör saldırıları ile girdi. Salı günü Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı El Aruri Beyrut'ta öldürülürken çarşamba günü İran'ın Kirman şehrinde DEAŞ'ın üstlendiği iki bombalı saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırılar gözleri İsrail'e çevirirken İran ve Hizbullah "intikam ve ağır bedel ödetme" sözü verdi.

Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) son yıl içerisinde diğer ülkelerin Türkiye'deki istihbarat faaliyetlerine yönelik yoğun bir karşı-istihbarat faaliyeti yürüttü. Özellikle İsrail ve İran'ın birbirlerine veya Türkiye'de yasal bir hayat süren muhalif yapılarına yönelik girişimleri dikkat çekiciydi. Doğal olarak Türkiye'nin de söz konusu iki ülke başta olmak üzere yabancı istihbarat servislerinin Türkiye'yi mücadele sahası haline getirmesine izin vermesi mümkün değil. Bu nedenle MİT, bir seri operasyonlar icra edip, bunların da bir kısmını basına servis etti.

Çatışmalarda insani değerlerin görmezden gelindiği ve çıkarların evrensel normlara tercih edildiği bir saldırganlığa "sabırlı" diplomasi ile yanıt verilebileceği görülüyor

Reisi’nin ziyareti Türkiye-İran ilişkileri açısından nasıl bir siyasi bağlamda gerçekleşti? Ziyaret kapsamında hangi konular ele alındı? Bu ziyaretin taraflar açısından önemi nedir? Karşılıklı açıklamalar nasıl bir sonucu işaret ediyor? İki ülke ilişkileri önümüzdeki dönemde nasıl şekillenecektir?

Türkiye, yoğun diplomatik temaslarla geçen uzun bir sürecin ardından İsveç’in NATO üyelik başvurusunu onayladı. Söz konusu süreçte Ankara, Stokholm yönetimi ile başta terörle mücadele olmak üzere belirli başlı konularda daha verimli bir iş birliği arayışında oldu. Geleneksel NATO müttefiklerinden terörle mücadelede yeterli desteği göremeyen Türkiye için bu süreç hem endişelerini yeniden gündeme getirme işlevi gördü hem de İsveç’in NATO şemsiyesi altında uzun vadeli bir güvenlik ortağı olarak görülebilmesinin zeminini oluşturmaya çalıştı. Diğer taraftan İsveç’in üyeliğinin NATO bakımından materyal kabiliyetlerin artırılmasından ziyade siyasal bir önem taşıdığı açık bir şekilde görülebiliyor. Bu kapsamda İsveç’in üyelik başvurusundan bu yana geçen sürecin dinamiklerini ve önümüzdeki dönemde beklenebilecek gelişmeleri uzmanlar cevapladı.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, İran ile muhtemel işbirliğinin terörle mücadele çabalarına etkisi üzerine değerlendirmelerini aktardı.

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Bugün programında, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Ankara ziyareti ve İran’ın terörle mücadele konusundaki tavrı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yerel seçim süreci adayların açıklanması ve kampanyaların şekillenmesi ile hızlanırken dış politika gündeminde iki önemli gelişme yaşandı. İlki, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün salı günü 286 kabul oyu ile TBMM'den geçmesiydi. İkincisi İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin önceki gün gerçekleşen Ankara ziyareti ve bu ziyarette imzalanan 10 anlaşmaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Biden'ın İsveç'in üyeliği ve F-16'ların satışı süreçlerini eş zamanlı götürmekte anlaşmalarından sonra bu onayın gerçekleşmesi bekleniyordu, sürpriz olmadı. Nitekim ABD Başkanı Biden da eş zamanlı olarak Kongre'ye F-16'ların Türkiye'ye satışını onaylamaları yönünde çağrıda bulunan bir mektup gönderdi. Bundan sonraki safahatta topun Washington'da olduğu açık. Biden Yönetiminin F-16'ların Türkiye'ye satışını Kongre'den geçirmesi bekleniyor. Biden Yönetimi lobilerin direncini aşmak durumunda, aşamadığı seçenekte ise Kongre'ye sunmadan bu satışı gerçekleştirmek durumunda.

Türkiye-İran ilişkilerinde geleneksel rekabet ve iş birliği dengesinin belirleyiciliğini sürdürdüğü ancak bölgesel çatışma dinamiklerinin alevlendiği bir dönemde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yaklaşık bir yıldır defalarca ertelenen ziyareti nihayet 24 Ocak'ta gerçekleşti. Ziyarete son derece olumlu bir atmosfer damgasını vurdu. Tarafların karşılıklı açıklamaları, ekonomi başta olmak üzere muhtelif alanlarda ilişkileri ilerletmek istediklerini gösteriyor. İletişim, güvenlik, enerji, sanayi, ticaret, ulaştırma, kültür gibi alanlarda imzalanan 10 adet anlaşmayla iş birliğinin yol haritası çizildi. Ortadoğu'nun kadim devlet geleneğine sahip bu iki ülkesinin bölgede istikrar, güvenlik ve ekonomik refahı artırma doğrultusunda iş birliklerini geliştirme adımları atmaları, şüphesiz ki bölgeyi dışarıdan dizayn etmeye çalışan aktörlere verilen etkili bir cevaptır.

Alınan satış kararları ile birlikte ortaya çıkabilecek bölgesel güç dengeleri, Washington yönetiminin Ege ve çevresinde izlediği siyasetin seyri ve anlaşmaların içeriğinin niteliği gibi hususları uzmanlara sorduk.

AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 2024 Yerel Seçim Beyannamesi'ni kamuoyu ile paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılında gerçekleştirilen 14 Mayıs 2023 tarihli Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçiminin vizyonunu belirleyen "Türkiye Yüzyılı" teması AK Parti'nin şehir ve belediyecilik anlayışın yansıyor ve 31 Mart Yerel Seçimlerinde de karşımıza çıkıyor.

Azerbaycan'da 7 Şubat tarihinde yapılacak olan erken cumhurbaşkanlığı seçimi ülke için normal bir seçimden öte anlam taşımaktadır. Zira Azerbaycan açısından bu seçim bir dönemin bitişi, yeni bir dönemin başlangıcını simgelemektedir. Bu tablonun ortaya çıkmasında ise kuşkusuz Karabağ meselesinin başlaması ve çözüme kavuşturulması süreci yatmaktadır. Karabağ meselesi Azerbaycan'ı derinden etkilemiş, Azerbaycan halkının milli bilinci üzerinde iz bırakmış, milli benliğin oluşmasında belirleyici rol oynamış ve hatta ülkede iktidarın şekillenmesine ve devletleşme sürecinin işleyişinde ana unsurlardan biri olmuştur. Dolayısıyla Karabağ Zaferi Azerbaycan'ın milli kimliğinin yeniden belirlenmesi sonucu doğurmuştur. O nedenle Azerbaycan'da Karabağ mücadelesi merkezli sosyolojik ve siyaset ekseninde keskin hatlarla belirlenmiş iki dönem ortaya çıkmıştır: Karabağ Zaferi Öncesi Azerbaycan ve Karabağ Zaferi Sonrası Azerbaycan. Dolayısıyla Azerbaycan ile ilgili analizlerde bu ayırımın dikkate alınması gerekmektedir. Başka bir ifade ile Azerbaycan ile ilgili analiz yapacak siyaset bilimcileri ya da uluslararası uzmanları bu ayırımı dikkate almadan yapacakları yorumları gerçeği yansıtmaktan uzak kalacaktır.