SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, İdlib’in Türkiye için stratejik önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Küresel güç olmayı hedefleyen Türkiye ve İran’ın hedeflerine ulaşmak için hem ekonomik ilişkilerini hem de Orta Doğu sorunları konusunda aralarındaki rekabet ve çatışmayı iş birliğine dönüştürmeleri kaçınılmazdır.
Devamı
İdlib’deki Nusra dominasyonu sürdükçe İdlib’in felaketi kaçınılmaz olacak.
ABD tam da Türkiye'nin PYD-YPG'ye yönelik kapsamlı bir operasyon yapabilmesi adına konjonktürün oluşmaya başladığı bir dönemde Türkiye'ye İdlib üzerinden yeni bir gündem dayatıyor.
Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman Türkiye, İran ve Rusya’nın Tahran’da gerçekleştirdikleri ‘Suriye’ toplantısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
İdlib üzerinden yaklaşan bu krize önlem alınması şart.
Gündelik siyaset ne olursa olsun, Amerika ile Rusya arasında bir rekabetin yavaş yavaş kendini inşa ettiğini düşünebiliriz.
Devamı
Medyanın malum kesimi için geçiş süreci eşsiz bir fırsat sunuyor. 'Türkiye için endişelenmek' görüntüsü altında ümitsizlik pompalama, 'batıdan bir uzaklaşırsak iki yakamız bir araya gelmez' korkusu salma fırsatı..
Devamı
Sürecin belirleyici tarafları muhalif gruplardan ziyade, Suriye'de sahada olan küresel ve bölgesel aktörler.
Türkiye’nin Orta Doğu’daki başka bir bölgesel güçle kuracağı ittifak bütün bölgenin geleceğini belirleyebileceği gibi, Orta Doğu’nun dışına da taşıp küresel etkiler doğurabilecek bir girişim olacaktır.
2011’den bu yana Ortadoğu’dan çekilen ve Suriye gibi olaylarda çözümsüzlüğü bir yöntem olarak benimseyen ABD’nin bu tavrı, çok ülkenin canını acıttı. Müttefiklerinin hepsi bundan zararlar gördü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile görüşmesinde Suriye sorununun çözümü konusunda ABD’nin daha aktif bir politika izleyeceği izlenimiyle dönmesi, Türkiye’nin Suriye politikasında yeni bir dönemin başlaması anlamına gelebilir.
SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman Astana mutabakatı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Trump’ın başkan olmasıyla birlikte ABD’nin Suriye politikasında önceliğin yeniden İsrail eksenine kaydığı görülüyor.
Bu analizde Türkiye-Rusya ilişkilerinin başlıca dinamikleri, iş birliği alanları ve tehdit algıları incelenmiştir.
Çin'de Putin, Erdoğan ve Şi Cinping arasında üçlü bir toplantı yapılacak. İçeriği bir yana, bu toplantının kendisi bile Türkiye'nin büyük güçler arasındaki rekabet alanında etkili bir aktör olarak yer aldığını gösteriyor.
Hatırda tutulması gereken nokta, PKK’nın sadece ABD’nin omuzundan değil aynı zamanda Afrin ve Menbiç’te Rusya’nın da omuzundan ateş ettiğidir. Her iki ülke de PKK’yı bir cepte tutmak istiyor.
Referandumun ardından artık iç siyasetteki taşların yerine oturduğu ve iki yıl içerisinde yeni bir seçim beklenmediği düşünülürse, Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte dış politikaya odaklanacağı görülüyor.
Esed’e bağlı unsurların 4 Nisan 2017'de İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesinde toksik maddeler içeren silah kullanımı neticesinde ortaya çıkan dehşet görüntüleri, bir kez daha kimyasal ve biyolojik silahları dünya gündemine getirdi.
Türkiye, Suriye'de "kendi başının çaresine bakacak" bir politikayı hayata geçirmek zorunda kaldı.
Uluslararası sistemde orman kanunları geçerlidir. Güçlü zayıfı yemek ister. Kimse kimseye güvenemez.