Yaptırımlar, İsrail, İncirlik ve Kürecik

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'gerektiğinde İncirlik’in de Kürecik’in de kapatılabileceğine' dair açıklamaları beklendiği gibi hem Türkiye’de hem de yurt dışında önemli yankı uyandırdı. Doğrusu bu açıklama Türkiye’nin uzun zaman izlediği bağımsız dış politikanın doğal sonucunu yansıtıyor.

Devamı
Yaptırımlar İsrail İncirlik ve Kürecik
Dış Politikamızın Geleceği

Dış Politikamızın Geleceği

Batı başkentleri ile uzun süredir her tür müzakereyi yürüten ve yeni kaotik dönemde güçlü bir profil sergileyen lidere "Batı ile entegre olmalıyız" yönünde 'liberal hikayeler' okumanın anlamı yok. Kamuoyu artık dış politikayı yüksek bir siyasi bilinçle ve reel bir düzlemde değerlendiriyor.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) 'Türk-Amerikan İlişkilerindeki Problemlerin Üstesinden Gelmek' paneli düzenlendi.

Zirve öncesi konuşulan iç bütünlük ve geleceğe dair derin sancılar keskin ayrılıklara dönüşmeden şimdilik geçiştirildi. Yine de İttifak'ın yeni bir stratejik değerlendirmeye ihtiyacı olduğu açık. Rusya ve Çin'in ne tür tehditler olduğu ve terör tanımı (YPG özelinde) çözülmesi gereken sorunların başında geliyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 41. sayısı çıktı.

NATO’ya Yönelik Eleştirilerin Merkezinde Aşırı Milliyetçi Bir Zihin Dünyası Var

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Türkiye’nin NATO ile ilişkisi ve Avrupa’da yükselen milliyetçi dalganın NATO’ya yönelik tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
NATO ya Yönelik Eleştirilerin Merkezinde Aşırı Milliyetçi Bir Zihin Dünyası
Macron un NATO yu Hedef Alan Açıklamaları Birlik İçerisinde Karşılık

Macron’un NATO’yu Hedef Alan Açıklamaları Birlik İçerisinde Karşılık Bulmadı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, İngiltere’de gerçekleşen NATO zirvesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Londra’da yapılacak NATO zirvesi öncesinde ittifak üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse, İngiltere’de gerçekleşecek zirve öncesinde Türkiye’nin NATO’daki tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, NATO içerisinde terör örgütü PKK/PYD’ye destek veren ülkelerin tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Bu analiz iki günlük zirveden nelerin beklenmesi gerektiği konusunda Türkiye’nin İttifaktaki konumu meselesine de değinerek yol gösterici olmaktadır.

Başat aktörlerin küresel beklentileri nelerdir ve bu NATO’yu nasıl etkileyebilir? NATO blokunda çatlak var mı? NATO’nun geleceği nasıl şekillenebilir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün NATO Liderler Zirvesi için Londra'da. Önce Macron, Merkel ve Johnson ile dörtlü bir toplantı yapacak. Yarın NATO'nun 70. yıl kutlama zirvesine katılacak, ertesi gün de Cambridge'de cami açacak. Bu seyahat, NATO'nun dönüşüm sancıları yaşadığı bir döneme denk geldiği için ayrıca önemli. İttifak'ın müttefiklerinin güvenlik kaygılarını gözeten yeni bir stratejik değerlendirmeye ihtiyacı olduğu ortada.

Türkiye bu tavrıyla, Batılı ortaklarına “gerçek müttefik olacaksak artık elinizdeki sopayı bırakın” diyor.

11 Eylül saldırılarından sonra Batılı ülkeler, terör örgütleri ile küresel çapta mücadele etmek için teyakkuza geçtiler. ABD Başkanı George Bush, “terörizme karşı ya bizdensin ya da onlardan” söylemi ile terörü desteklediğini iddia ettiği ülkeleri, “şer ekseni” olarak tanımladı.

Sayısız ziyaretler ve sonuçsuz müzakerelerin ardından 6-8 Ağustos'ta Savunma Bakanlığı yetkilileri ile ABD'li mevkidaşları arasında gerçekleştirilen görüşmelerde nihayet bir mutabakata varılmıştı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, Suriye'nin doğal kaynakları ve bu kaynakların paylaşımını incelediği 'Suriye'de Doğal Kaynaklar Savaşı' analizi yayımladı.

Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusu için uzun dönemli amaç ve beklentileri dahilinde farklı jeo-politik seviyelerde davranış modelleri geliştirmektedir. Türkiye, daha çok kendi güvenliği ve ‘mikro-bölgesel’ çıkarlarına yönelik strateji geliştirirken ABD Ortadoğu politikalarını ve küresel rekabet kaygılarını ön plana çıkartmaktadır.

Bu çatışan menfaatler arasında yol almanın çok zor olduğu açık. Ancak unutmayalım, bugünün realitesi 2013'te ABD'nin Suriye iç savaşını uzatacak bir politikaya geçmesi ve daha sonra Rusya'nın kontrolü ele geçirmesine müsaade etmesiyle şekillendi.