Başkanların İstifası Bir Krize Dönüşür mü?

İstanbul’un 13 yıldır görevde olan bir belediye başkanının istifasının siyasi bir krize dönüşmeden yönetilmesi, AK Parti açısından önemli bir başarı.

Devamı
Başkanların İstifası Bir Krize Dönüşür mü
Türk-İran İlişkileri -I- Güvenlik

Türk-İran İlişkileri -I-: Güvenlik

Ankara ve Tahran’ın, birbirlerine karşı tarihten gelen “güvensizliklerini” bir kenara bırakıp bu defa sıkı bir iş birliğine yönelmelerinin mümkün olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

Devamı

Türkiye siyasetinde İstanbul, her siyasi parti için önemli olmakla birlikte Erdoğan ve AK Parti belediyeciliği açısından çok daha derin anlamlar taşımaktadır.

IKBY’nin bağımsızlık referandumuna karşı çıkanları “Kürtlere” karşı çıkmakla yaftaladılar. Meseleyi farklı açıdan tartışanları “Kürt düşmanlığı” suçlamasıyla susturmaya çalıştılar.

Barzani’nin, federal Irak devleti içerisinde yönettiği IKBY federe devletinin asıl bağımsızlık mücadelesini PKK’ya ve onu destekleyen aktörlere karşı vermesi gerekiyor.

Türkiye’nin IKBY’nin referandum kararına sert tepkisi, Suriye’de yaşananlardan en büyük zararı gören ülke olarak, Kuzey Irak’ta benzer bir istikrarsızlığın yaşanmasını istemediği içindir.

Referanduma Yönelik Türkiye’nin Tepkisi

Referandumun ertelenebileceğine yönelik görüşler hâlâ ağırlığını korusa da, bağımsızlık sürecini Barzani yönetimi pazarlık unsuru olarak kullanmaya devam edecek.

Devamı
Referanduma Yönelik Türkiye nin Tepkisi
CHP nin HDP Tabanına Ulaşma Taktiği

CHP’nin HDP Tabanına Ulaşma Taktiği

Siyasi partiler, 2019 seçimleri için hazırlanırken uzun dönemli etkisi kalıcı olacak siyasal alanı da yeniden yapılandırıyor.

Devamı

Almanya’nın yüzde 49 üzerinden kurguladığı siyaset Türkiye’de kendi nüfuz alanına giren bir kitle oluşturup bu kitle üzerinden Türkiye siyasetini dizayn etme çabasının göstergesidir.

AK Parti karşıtı çevrelerin muhalefet ettiği konu başlıklarını sıralayarak bunun üzerinden “muğlak”, “belirsiz” tam ne dediği anlaşılmayan eleştirilerle nereye varmak istiyorsunuz?

Türkiye’de bazı çevrelerin odaklarının merkezinde hep Erdoğan ya da hükûmetin, uluslararası sisteme ve küresel aktörlerin Türkiye’ye karşı haksız tutumlarına yönelik eleştirileri yer alır.

Türkiye’nin ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığı büyük sorunlar Batı ittifakıyla olan bağlarını zayıflattı.

Şerif Mardin’in ardından yazılanlar, eski dönem üniversitelerinin öyle çok da özgür olmadığını net olarak bir kez daha gösterdi.

AB’nin, rızaya dayalı demokratik bir birlikten bir ülkenin hegemonik arka bahçesine dönüşmesine yönelik yaşanan gelişmeler doğal olarak diğer ülkelerin tepkisini çekiyor.

Almanya’nın Türkiye politikasının araçları olarak kullanılan Türkiye karşıtı lobi mensuplarının Ankara karşısındaki güvenlikleri Berlin tarafından sağlanıyor.

Alman meclisine girecek bütün partilerin hepsi Alman hükûmetinin Türkiye’ye yönelik müdahaleci politikalarına destek veriyor, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin sonlandırılmasını istiyor.

CHP, Türkiye’nin sorunlarının çözümü için siyaset üretmek yerine, AK Parti karşıtı çıkar ve elit gruplarının tavsiyesine uyarak popülist, soyut ve muğlak siyasal söyleme devam edeceğe benziyor.

Geçen hafta SETA tarafından yayınlanan, “Fırat Kalkanı Harekâtı: Harekâtın İcrası, İstikrarın Tesisi ve Alınan Dersler” başlıklı rapor özgünlüğü, kapsayıcılığı, tespitleri ve geliştirdiği öneriler açısından ilgili konuda hazırlanmış tek rapor olma özelliğini gösteriyor.

Akşener’in milletvekilliği seçimlerinde yüzde on barajını geçmesi zor ihtimal. Herkesin kendi adayını çıkarması durumunda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zaten ikinci tura kalma şansı da yok.

Yargıya ilişkin özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan eleştirilerin büyük kısmı sistematik, örgütlü ve belirli amaçlara matuf.

“Lebensraum” Politikası Almanya’nın Kaderi mi?