SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman, "Türkiye'nin önümüzdeki günlerde daha ciddi meydan okumalarla karşı karşıya kalacağını beklemek lazım." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Johannesburg'daki BRICS zirvesine katılması Türkiye'nin yeni dönemdeki arayışları açısından çok önemliydi.

Yakın geçmişte gelişmiş ülkelerin gündemine girmeyen fakir ve gelişmekte olan ülkelerin, ortaya çıkan gelirden gelişmekte olan ülkelerin nasıl yararlanacağı öne çıkmaya başladı.

Önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılarına çıkıp, Türkiye’yi kimsenin yolundan çeviremeyeceğini kararlı bir şekilde onlara hissettirmesidir.

G-20 zirveleri özellikle finansal konularda liderlerin ‘şipşak’ çözümler ürettikleri bir yer. Türkiye'nin G-20 sevgisinin de özel nedenleri var.

Suriye iç savaşının getirdiği sorunlar Zirve'nin en yakıcı konuları.

G-20’nin güçlü sanayi ülkeleri, mülteci sorunu, Suriye ve Irak iç savaşları ile bu savaşlar bağlamında bölgede güçlenen terörizm dolayısıyla yaşanan insanlık trajedilerini görmeyip terör örgütlerini yanlış çıkar algıları çerçevesinde bir araç olarak değerlendiren politikalarını sürdürmeleri durumunda uluslararası sistemdeki düzen kurucu pozisyonlarını sürdüremeyeceklerdir.

Ufuk Ulutaş, coğrafi olarak bu denli kritik bir noktada yer alan bir yerde G-20 toplantısının gerçekleşmesinin taşıdığı sembolik anlama ilişkin “teröre karşı verilmiş çok kuvvetli bir mesaj” tespitinde bulundu.

Hatice Karahan: “Asıl tartışılan KOBİ’lerin nasıl daha verimli hale getirilebileceği ve buradan da nasıl rekabet gücüne kavuşacakları.”

Erdal Tanas Karagöl: “Zirveden zirveye taşınacak konular G-20 zirveleri konusunda da soru işaretlerinin oluşmasına da neden olabilir. Bu anlamda bu zirve gerçekten kırılma noktası oldu.”

Hatice Karahan, Antalya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’ne ilişkin izlenimlerini aktardı.

Muhittin Ataman: “Küresel güçlerin belirli aralıklarla bir araya gelip istişarelerde bulunması başlı başına çok önemli, çok olumlu bir husustur.”

Erdal Tanas Karagöl, G-20’nin daha kurumsal bir yapıya evrilmesi gerektiğini belirtti.

G-20 zirvelerinin kamuoyunda yeterince bilinirliği olmadığını belirten Sadık Ünay, G-20 zirvelerinin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

2015 yılında dönem başkanlığını yürütecek olan Türkiye ise, G-20 ülkeleri arasında hem sahip olduğu siyasal vizyon hem de büyüyen ekonomisiyle stratejik bir yerde duruyor.