Dirençli Şehirler, Daha Sağlıklı Yerel Kalkınma

Türkiye Yüzyılı hedeflerinin yerel ayaklarını da güçlendirme zamanı. Bu doğrultuda da 2023 genel seçimlerinden sonra, şimdi yerel kalkınmaya daha fazla odaklanma; yerelden kalkınmayı yeniden düşünme, yerel ve bölgesel kalkınma hedeflerine odaklanma zamanı. Şehirlerin, kent ve kasabaların, bölgelerin potansiyellerinin harekete geçirilmesi bu noktada özel önem arz eder.

Devamı
Dirençli Şehirler Daha Sağlıklı Yerel Kalkınma
İstihdam Verileri Bize Ne Söylüyor

İstihdam Verileri Bize Ne Söylüyor?

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, A Para ekranlarında yayınlanan Analiz programında, TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranı ve istihdam verileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Fiyat istikrarı, enflasyon ve hayat şartlarının zorlaşması gibi kavramlar son yıllarda daha fazla gündeme geldi. 2021'in sonlarından itibaren yükselişe geçen enflasyon rakamları 2022'de yüzde 65 ve 2023'te yüzde 64'e ulaştı. 2024 yılını yüzde 30-42 aralığında bitirmesi ve 2025'te yüzde 15'lere kadar düşmesi hedeflenen enflasyonun gündemden çıkarılması amaçlanıyor. Özellikle düşük ve orta gelir gruplarını derinden etkileyen enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi fiyat istikrarının sağlanması için elzem kabul ediliyor. Maliye Bakanlığı bünyesinde verimli kamu harcama politikası öncelenirken, Merkez Bankası parasal sıkılaşmayla enflasyonla mücadele sürecini yönetiyor. Hedef 2026'de yüzde 8,5'lik enflasyon ile tek haneli rakamlar olarak öne çıkıyor.

Dünya üzerindeki 114 ülke ile ulaşım imkanına sahip İstanbul havalimanı önemli başarılara imza attı. 2019’da açılmasının ardından 2020-2021 döneminde salgın nedeniyle havalimanının potansiyeli tam olarak değerlendirilemedi. Ancak 2022’de 64 milyon yolcu ile İstanbul havalimanı, Avrupa’nın en fazla kişiye hizmet sunan destinasyonu oldu. 2023’te yolcu kapasitesini 74 milyona taşıyan havalimanı diğerlerine kıyasla yolcu sayısını hızla artırdı. İç yolcu hatlarına kıyasla daha çok dış hatlara hizmet veren İstanbul havalimanı 2022’de 48 milyon uluslararası yolcuya hizmet sundu. Aynı yıl dünyadaki en fazla yolcuya hizmet veren yedinci havalimanı olan İstanbul, uluslararası yolcu sayısında ise küreselde beşinci sırada yer aldı.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, A Para ekranlarında yayınlanan Analiz programında, Merkez Bankası’nın son faiz kararının ardından Türkiye ekonomisinin genel görünümü üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Hafta içerisinde Almanya'daki PKK yandaşlarının önce Dortmund şehrinde Türk esnafı, sonra da Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğunu hedef alan saldırıları Berlin yönetiminin terörle mücadele politikası konusunda yaşanan sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Aslında aynı günlerde Almanya dışında Belçika, Fransa ve İsveç'te de PKK'lıların Türk vatandaşlarına ve temsilciliklerine yönelik benzer saldırılar gerçekleştirmiş olmaları sorunun sadece Almanya ile sınırlı olmadığını, Avrupa'nın büyük bölümünü kapsadığını yeniden gösterdi. Gerek Almanya gerekse diğer Avrupa ülkelerindeki güvenlik güçlerinin Türk vatandaşlarını ve temsilciliklerini koruma konusunda yetersiz kaldığı, PKK yandaşlarına toleranslı davrandıkları görüldü.

Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı: Şimdi Muhasebe Zamanı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 89. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı Şimdi Muhasebe Zamanı
31 Mart Sonrası Ekonomiye Odaklanma Zamanı

31 Mart Sonrası Ekonomiye Odaklanma Zamanı

Son dönemde enflasyon ve büyüme arasında görece daha dengeli bir duruşa ve daha konvansiyonel bir politika setine doğru evirilen iktisat politikaları, 31 Mart sonrası da yakın markajda olacak.

Devamı

İsrail tarafından işlenen soykırıma ekonomik, askeri ve diplomatik bütün araçlarla elinden gelen desteği veren Almanya’nın insan hakları konusunda dünyaya söyleyecek hiçbir sözü yoktur

Almanya Cumhurbaşkanının 22-24 Nisan tarihlerinde Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaret Türk-Alman ikili ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir yer tutmaktadır. Türk ve Alman federal hükûmet yetkilileri arasında sürdürülen mevcut ikili temaslar yanı sıra 14-28 Mayıs 2023'te Türkiye'de gerçekleşen seçimlerin ardından ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştı. 14 Mart 2022'de Şansölye Olaf Scholz'un (SPD), 29 Temmuz 2022'de ise Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un (Yeşiller) Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyaretler önem arz etmiş, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 17 Kasım 2023'te Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirmiştir.

Kamuda tasarrufların enflasyonun düşüşüne yardımcı olması en muhtemel sonuç olarak beklenebilir. Enflasyonun tekrar tek haneye düşürülmesi, öngörülebilirliği artırırken yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan bakışının veya yaklaşımının daha pozitif olmasına yardımcı olacaktır. Küresel doğrudan yabancı yatırımlardan yüzde 1'lik pay alan Türkiye'nin mevcut payını 2028'de yüzde 1,5'e çıkarma hedefi bulunmaktadır.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, A Para ekranlarında yayınlanan Analiz programında, Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye'nin salgın sonrası maruz kaldığı enflasyonist baskı gelir dağılımını olumsuz etkiledi. Bu durum alt ve orta gelir gruplarında daha fazla hissedildi. Bunun bir çıktısı olarak para ve maliye politikası tekrar gözden geçirildi. Vergi artışları kamunun gelirleri üzerinde olumlu etki yaparken enflasyonun orta vadede dizginlenmesine yardımcı olacaktır.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, NTV ekranlarında yayınlanan Yakın Plan programında, ekonomi gündeminde yaşanan son gelişmeleri ve siyasete yansımalarını değerlendirdi.

Kritik 2023 seçimleri sonrası TCMB'nin ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı perşembe günü gerçekleşti. Gelişmiş ülkeler arasında (ABD, Avro grubu ve Japonya gibi) dahi para politikasında ayrışma trendinin sürdüğü bir ortamda TCMB'nin ne yapacağı merak ediliyordu.

Mehmet Şimşek ve ekibinin göreve getirilmesiyle Türkiye'yi yeni bir ekonomik dönüşüm bekliyor. Bu dönüşüm artan refah, yükselen alım gücü ve düşük enflasyon merkezli üretimi önceliyor. Ayrıca teknolojik altyapının güçlendirilmesi ve öngörülebilirliğin artırılması temel hedefler arasında yer alıyor.

Bugünlerde belki de en fazla akla takılan sorulardan biri de Türkiye'nin özellikle de seçim sonrası enflasyonu nasıl düşürmeyi ve Türk lirasını nasıl desteklemeyi planladığı konusudur. Dahası, politika yapıcılar neden tıpkı Fed veya ECB'nin yaptığı gibi faizleri artırmıyor? Elbette, daha öncelikli olarak enflasyon konusu önemlidir. Bununla birlikte, Türkiye'de ne Merkez Bankası'nın ne de hükümetin resmi olarak belirlenmiş bir kur hedefi yok. Döviz kuru istikrarı, daha geniş finansal istikrar yetkisinin bir parçası olarak düşünülebilir.

Deprem sonrası hızlı bir toparlanma ve yeniden canlanma telaşı devam ediyor. Ayrıca, finansal değişkenlerdeki dalgalanmalara rağmen, Türkiye'nin reel ekonomik aktivitesi ağırlıklı olarak pozitif seyrediyor. Türk şirketleri büyümeye devam ediyor. Büyük enflasyon ve kur dalgalanmalarına rağmen ekonomi 2021'de %11,4 ve 2022'de de %5,6'lık bir büyüme kaydetti.

Ülke ekonomilerini domine eden Keynesyen müdahaleci ekolün ve dolayısıyla da iktisat politikalarının asıl dönüşümünün temeli Büyük Buhran sonrası yeniden yapılanmaya dayanmaktadır. Türkiye özelinde ise bu dönüşüme, 2002 sonrası AK Parti'nin tek başına iktidarı ile yeni bir boyut kazandırıldı.

2002 sonrası AK Parti iktidarları dönemleri, 2001'deki krizden ve sonrasında dibi bulan ekonomiden aldığı destek ve avantaj ile, yeni bir kalkınma ve dönüşüm hikayesi başlattı. Kamu destekli ciddi altyapı yatırımları, savunma, sağlık, eğitim ve hatta sanayi sistemindeki dönüşüm ile yepyeni bir hikâye yazılmaya başlandı. Kemal Derviş döneminin IMF destekli neo-liberal ekonomi programı olarak başlayan 2001 krizi sonrası toparlanma programı da AK Parti iktidarı ile birlikte Keynezyen tonlarla, daha milli ve özgün bir kalkınma programına dönüştürüldü.