5 Soru: YEP Ekonomide Neleri Öngörüyor?

Enflasyon ne zaman kalıcı bir şekilde tek haneli rakamlara düşecek? Bütçe açığı neden yükseldi? Cari açık yüzde kaça düşecek? Ekonomik büyüme yüzde 5’i bulacak mı? İşsizlik ne zaman tek haneli rakamlara düşecek?

Devamı
5 Soru YEP Ekonomide Neleri Öngörüyor
IMF nin Küresel İtibarı Sarsıldı

IMF’nin Küresel İtibarı Sarsıldı

IMF yetkilileri, '4. Madde Konsültasyon Çalışmaları' kapsamında her yıl üye ülkelere belli ziyaretler gerçekleştirir. Önceden planlanmış çeşitli görüşmelerden elde ettiği bilgileri de dikkate alarak resmi ziyaretin bitmesi akabinde "Sonuç Notları" başlıklı bir doküman yayınlanır.

Devamı

SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer FED’in izlediği para politikasının Türkiye ekonomisine etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer, FED’in 25 baz puanlık faiz indirimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Bu analiz ekonomi politikaları noktasında öngörülen yeni dönemin ve yeni hedeflerin finansmanı konusuna odaklanmaktadır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 19.75'ten 16.50'ye indirdi. Enflasyondaki düşüşün TCMB'nin tahmin ettiğinden daha hızlı seviyelerde ilerlemesi, faiz indiriminin önünü açan ana etmen.

Enflasyon ve GYSH'nin Seyri

Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde küçülmeyi durduracağını veya büyümeye başlayacağını, son çeyrekte ise göreceli olarak güçlü bir büyüme sağlayacağı söylenebilir. Türkiye 2018'deki kur krizinin yaralarını 2019'da sarıp 2020'de orta/uzun vadeli büyüme trendine az veya çok dönecek gibi duruyor.

Devamı
Enflasyon ve GYSH'nin Seyri
Hangi Politika İlaç Olur

Hangi Politika İlaç Olur?

Genişletici para politikası ekonomileri düzlüğe çıkarma konusunda belli oranda başarılı oldu. Ancak para politikasına bu derece bel bağlamanın; gelir dağılımını bozmak, küresel borçluluk seviyesini arttırmak ve şirketleri aşırı düşük faize bağımlı hale getirmek gibi yan etkileri oldu. Sonuç olarak, gelişmiş ülkelerin yapısal problemlere çok fazla çözüm üretmeden piyasalara saçtıkları para ekonomik büyüme açısından beklenen etkiyi yaratamadı.

Devamı

90'lı yıllar siyasi/ekonomik/toplumsal açılardan kabus gibi bir dönemdi. Türkiye bu dönemde hem çok zarar gördü hem de çok vakit kaybetti. 2002'de daha bir yaşını yeni doldurmuş bir partinin tek başına iktidara gelebilmesinin arkasında işte bu "sevimsiz tablo" bulunuyordu. Oldukça genç ve enerjik bir nüfusa sahip olan Türkiye ekonomisi kendisine gelişecek uygun/istikrarlı bir zemin arayışı içindeydi.

Geçen sene bu zamanlar yaşadığımız kur krizi enflasyon oranının sadece iki ay (Ağustos-Ekim) içinde yüzde 25 düzeyine kadar yükselmesine neden olmuştu. Daha sonra ise yine iki ay (Ekim-Aralık) içinde enflasyonun yüzde 20 düzeyine kadar gerilediğine şahitlik ettik. Bu yılın ilk dört ayında görece yatay bir seyir izleyerek toplamda 0,85 puan gerileyen enflasyon oranı, son iki ay içerisinde 3,8 puan daha düşerek yüzde 19,5'ten 15,7'ye kadar geriledi.

Bu analizde bankacılık sektörü hisse piyasaları, yatırım fonları ve VİOP gibi piyasalar incelenerek Türkiye’nin finans sektörünün yapısı, tarihi ge lişimi ve diğer ülkelere kıyasla konumu ele alınmakta, sektörün ekonomiyi destekleyecek sürdürülebilirliği kazanması için önerilerde bulunulmaktadır.

Türkiye, Osmanlı’dan beri Batı ile ilişki içinde. Ama bu ilişki dengeli olmaktan ziyade Batı’nın kontrolünde bugüne kadar geldi. Son yıllarda Batı’ya ‘hayır’ diyebilen bir Türkiye, soruna neden oldu. Yaşanmakta olunan S-400, F-35, Suriye ve Doğu Akdeniz krizleri tam da bu nedenden çıkıyor. Türkiye’nin kendi çıkarlarına göre hareket etmesi Batı’yı rahatsız ediyor. Ya bu yeni duruma alışacak, ya da ayrışacaklar. Türkiye’nin, hava savunmasını güçlendirmek için ABD’nin vermediği füze bataryalarını Rusya’dan satın alması birçok yaptırım tehdidine neden oluyor. Eğer bu yaptırımlar savunma sanayini de kapsar ve derinleşirse Türkiye- Batı ilişkileri ciddi kopma noktasına gelir. Türkiye, ABD’nin vermediği savaş uçaklarını Rusya, Çin ya da onlarla ortaklaşa üretmek zorunda kalacaktır. Bu da ABD’nin, Türkiye’yi Batı ittifakından uzaklaştırması Rusya ve Çin’e yaklaştırması anlamına gelir..

Haziranda enflasyon yıllık bazda yüzde 15.72'ye geriledi. Gıda ve giyimin başını çektiği ürün gruplarındaki fiyat gerilemeleriyle birlikte enflasyondaki düşüş trendi daha belirgin hale geldi.

Liberal demokrasi ve serbest piyasa, Batı tarafından üretildi ve onun vasıtası ile dünyaya yayıldı. Fakat bugün aynı Batı, bu değerleri değersizleştirmeye başladı. SETA Ekonomi Araştırmacısı, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer ile küresel alanda yaşan gerilimleri ve çatışmaları konuştuk..

SETA Ekonomi Direktörü Nurullah Gür, Türk ekonomisinde 2019 yılının ilk yarısına ait ortaya çıkan ekonomik veriler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Düzeni, 1989 yılından sonra farklı bir döneme girdi. Küreselleşme dönemi de denilen bu dönem de bugünlerde değişime uğradı ve ABD Liberal Demokrasi’den korumacı “ulus devlet” formuna evirilmeye başladı. Trump ile Orta Doğu’da İsrail merkezli Yeni Orta Doğu amaçlanıyor. İsrail, Suudi Arabistan ve BAE aynı safta buluşurken İran düşman ilan edildi. İran’a yönelik çok sert ambargolar ve yaptırımlar art arda gelmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu ve İran planları, gerilimli Türk-ABD ilişkilerini SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ile konuştuk..

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Prof. Duran, 'Dünyadaki gelişmelerden dolayı Türkiye’nin uzun vadeli bir toparlanmaya, iktidarı ve muhalefetiyle ortak meselelerde bir uzlaşma bulmaya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği 'Türkiye ittifakı'nı böyle anlıyorum' dedi.

Washington, Ankara etkili bir hava savunma sistemi temin etmek istediğinde onu eli boş döndürmesine rağmen şimdi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemleri temin etmesine yönelik adımlarını büyük bir krize dönüştürürken de aynı düşmanca politikayı sürdürüyor.

Biriken olumsuzluklar yeni ortak stratejik değerlendirmeleri boğmamalı. Bunun için de önce, ABD'nin Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını ne kadar ihmal ettiğini kabul etmesi elzem. Washington ile Ankara arasındaki ilişkilerin toparlanmadan önce dibi görmesi gerekmiyor.

Türkiye son beş yılda yedi kez sandığa gitti. Seçimlerin yanı sıra bu dönemde yaşanan iç ve dış şoklardan dolayı odağın iç siyaset ve dış politikaya kayması neticesinde ekonomide gerçekleştirmesi gereken reformlara yeteri kadar enerji aktarılamadı. Seçimler artık geride kaldı. Önümüzde seçimsiz 4,5 yıl var.