7 Haziran Sonrası Türk Dış Politikası

Dış politikadaki mevcut posizyonların birçoğu yapısaldır ve bölgesel dinamiklerden daha fazla etkilenmektedir. Hangi koalisyon hayata geçerse geçsin restorasyon merkezli bir bölgesel yaklaşım, konu bazlı spesifik odaklanmaları beraberinde getireceği için külli bir bölgesel vizyon değişimi zor olacaktır.

Devamı
7 Haziran Sonrası Türk Dış Politikası
Türk Dış Politikası Nasıl Bir Dönüşüm Yaşayacak

Türk Dış Politikası Nasıl Bir Dönüşüm Yaşayacak?

Muhittin Ataman, genel seçimler sonrası Türk dış politikasının nasıl şekilleneceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Murat Yeşiltaş, Türk dış politikasının, genel seçim sonrası koalisyon ihtimalinden nasıl etkileneceğini yorumladı.

Kitap, riskleri ve fırsatlarıyla Türk dış politikasının daha fazla konuşulduğu bir dönemde, bu konuda yapılan tartışmalara katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Arap Devrimleri ile başlayan bölgesel istikrarsızlığın yeni güvenlik riskleri oluşturması nedeniyle 2013 yılı Türkiye dış politikası açısından gerilimli geçti.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin bozulması hükümet ile Paralel Yapı arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak görülebilir.

Perspektif: ABD-İran İlişkilerinin Ortadoğu ve Türkiye'ye Etkileri

İran nükleer sorununa dair müzakerelerin başarı şansı nedir? ABD'nin İran politikası nasıl şekilleniyor? ABD'nin İran politikasının Ortadoğu ve Türkiye'ye etkileri nelerdir?

Devamı
Perspektif ABD-İran İlişkilerinin Ortadoğu ve Türkiye'ye Etkileri
Anlatı ve Analiz Arasında Türk Dış Politikası

Anlatı ve Analiz Arasında Türk Dış Politikası

Medyanın “Türkiye'nin Kobani politikası” başlığı altında okuduğu meselenin, “Türkiye-ABD ilişkileri” ve “Türkiye'nin Ortadoğu politikası” başlıkları altında değerlendirilmesi gerekiyor.

Devamı

Rapor, Türkiye'nin Somali'deki faaliyetlerine yönelik bir bakış açısı vermeyi ve “Somali'ye nasıl bakılmalı?” sorusuna bölgesel ve küresel ölçekten bir analiz sunmayı amaçlıyor.

Türkiye bölgesel ve küresel politikalarda bir özne. Bir eksik ya da bir fazla ama kendi öncelikleri olan, değerleri ve dikkate alması gereken milli çıkarları olan bir özne. Ve özne olan hiçbir ülkenin dış politikası herkesi memnun etmek zorunda veya derdinde değildir.

Türk dış politikasındaki “yenilenme” neyi ifade ediyor? Türk dış politikasına yönelik yeni dönemde ne tür meydan okumalar var? Dış politika alanındaki eleştiriler haklı mı?

Erdoğan'ın Gazze'yi sahiplenmeyi "tarihi sorumluluk" olarak nitelemesi duygusal bir açıklamadan öte anlama sahiptir. Kurtuluş Savaşı'na bağlanarak Gazze, Türkiye'nin yeni kimliğinin kurucu unsurlarından biri haline gelmektedir.

Son dönemlerde, siyasi fırsatçılık ve hınç politikası, AK Parti karşıtı muhalefetin gramerini belirleyen başlıca iki unsura dönüşmüş durumda.

Türkiye 2012'de Arap Baharının ümit vadeden demokratikleştirici etkilerinin yanı sıra iç savaş da dâhil olmak üzere istikrarsızlaştırıcı ve bölgesel güçler arasında rekabeti artıcı etkileri ile uğraşmak durumunda kalmıştır.

Kendi içinde demokratikleşen, vesayet ve müesses nizam ile mücadele veren, darbe mirası kalıntılardan kurtulmaya çalışan bir hükümetin bölge ülkelerindeki benzer toplumsal talepleri ve süreçleri desteklememesi düşünülemez.

Analizde, Güvenlik Konseyi'nin yapısı ve bugüne kadar oynadığı rol, Türk dış politikası bağlamında BM'nin etkinliği ve Türkiye ve BM ilişkileri ele alınıyor.

Çok fazla “Kızıl Orkestra” veya “Ajan Sorge” gibi espiyonaj filmleri izlediğimizden midir yoksa Türkiye dış politikasına henüz değer biçemediğimizden midir bilinmez; hep tarih akıyordur, Türk de bakıyordur.

2011 yılı, Arap halk hareketleri ve bu hareketlerin artçılarının getirdikleri bakımından önemli bir yıldır. “Yeni Türkiye Dış Politikası”, bilhassa Suriye ve İran ile olan ilişkilerde zor zamanlardan geçmekte ve sınanmaktadır.

Türkiye’nin dış politika algısı karar-alıcılar arasında entelektüellere kıyasla daha az olumlu. Bu anlamda Türkiye’nin potansiyel bir rakip olarak görülmesi bile söz konusu.

Analizde, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırı ardındaki nedenler ve el-Fetih ile Hamas arasındaki iktidar mücadelesinin soruna yansımaları değerlendirilmektedir. Türk dış politikası açısından sorunun ele alındığı son bölümde aynı zamanda Türkiye'nin yapabileceği katkılar üzerinde durulmaktadır.