Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 55. sayısı çıktı.
Devamı
Orta Doğu, Kafkasya, Balkanlar, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika gerek bölgesel gerekse küresel aktörler arasında yoğun güç mücadelesinin yaşandığı bölgeler.
Devamı
Türkiye yönünü çoktan “bağımsızlık” olarak belirledi de küresel güçlere bu politikasını kabul ettirmenin çabası içerisinde. Zira gerek ABD ve AB gerekse Rusya ve Çin, bütün küresel güçlerin yaptığı gibi nüfuz alanlarını koruma ya da genişletme çabası içerisinde. Türkiye de diğer orta büyüklükteki devletler ya da bölgesel güçler gibi onların bu nüfuz politikalarının hedefi durumunda.
Bir Bakışta Türkiye-AB İlişkileri
Küresel güç mücadelesinin dayattığı rasyonel politika Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerindeki en önemli avantajıdır.
Türkiye, sorunların çözümünde izlenecek yönteme ilişkin olarak herhangi bir kategorik karşıtlık dile getirmemiştir. Bu nedenle görüşmelerin geleceğinde Yunanistan'ın tutumunun belirleyici olacağı söylenebilir.
Devamı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın, işgal politikalarına son vermesi halinde Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya ve Gürcistan'ın bölgenin refahı için başlattığı oluşuma dahil olabileceğini, Nahçıvan koridoru sayesinde transit ülke konumuyla uzun vadeli bir barışın teminatı olabileceğini söyledi.
Devamı
Ankara son dönemde attığı adımlarla Avrupa ile iş birliği eksenli bir ilişki geliştirmek istediğini, sorunları diplomasi yoluyla çözmek istediğini gösterdi.
Türkiye ile AB'nin yeni sayfa açması hem Brüksel'in hem de Ankara'nın Washington karşısında elini güçlendirir. Evet, Biden yönetiminin kabineye koyduğu isimler Ankara-Washington hattında YPG ve S-400'ler konularında zorlu bir sürece işaret ediyor. Biden'ın ekibinin Türkiye'yi eleştiren ya da baskılayan bir politikaya girme ihtimali göz önünde bulundurulmalı.
Türkiye'nin 2000'li yılların başında aldığı risklere ve cesur adımlara rağmen, Türkiye-AB ilişkilerinde dışlanan ve cezalandırılan Türkiye ve Kıbrıslı Türkler olmuştur
Türkiye’de AB ile ilişkilerde diplomasinin öne çıkarılması konusunda ciddi bir niyet ortaya çıkmışken Avrupa’da bu niyetin ne kadar karşılık bulacağını zaman gösterecek. Ancak bu açıdan ikinci ve üçüncü gruptaki ülkelerin gerek diğer AB üyeleri gerekse Ankara tarafından ikna edilmesi veya diyalog sürecini baltalamalarının engellenmesi oldukça önemli.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, 2021 yılında Türk Dış Politikasında yaşanması muhtemel gelişmeleri değerlendirdi.
Ankara, içeride 'reform', dışarıda 'yeni sayfalar açma' gündemiyle meşgul.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.
2020 yılı gerçekten Türkiye açısından yeni bir safhaya geçiş denebilecek bir konjonktürde başlamıştı. Ancak Covid-19 salgını sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı vurdu.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından video konferans yoluyla '2021'de Türkiye ve Dünya: Beklentiler, Riskler, Fırsatlar' başlıklı web paneli düzenlendi.
2020 yılı boyunca gerek Avrupa’dan gerekse ABD’den Türkiye’nin canını sıkacak baskı ve müdahaleler gelmeye devam etti..
Bitirdiğimiz yılın gündeminin başköşesinde Kovid-19 salgının oturduğu şüphe götürmez. Sağlık, ekonomi ve insaniyet alanlarında tüm dünya büyük bir sınavdan geçti. Birbirinin maske kargolarına el koyan ülkelerin utancı tarihteki yerini aldı.
Biden'ın Türkiye politikası, Ankara'nın kendi oyununu oynama gerçekliğini tanımalı. Erdoğan-Putin ilişkisi gibi bir ilişkinin Erdoğan ve Biden arasında kurulması ihtiyacı fark edilmeli.
Türkiye'ye yakın coğrafyada güçsüz devletler ve devlet dışı aktörler yaygın. Bu nedenle güçlüye meydan okuma ancak asimetri ile sağlanabiliyor. Örneğin terörist örgütler hukuk ile kendini bağlamıyor ve maliyet etkin araçlarla büyük etkiler yaratabiliyor.