ABD’nin Türkiye’yi Sopa ile Tedip Etme Yaklaşımı Geri Tepiyor

Türk-Amerikan ilişkileri bir adım ileri, iki adım geri şeklinde devam ediyor.

Devamı
ABD nin Türkiye yi Sopa ile Tedip Etme Yaklaşımı Geri
S-400 Karşıtları Lobisi

S-400 Karşıtları Lobisi

ABD Türkiye'nin S-400 gibi bir sistemle silah çeşitlendirme stratejisine gitmesine razı değil. Elinden geleni yapacaktır.

Devamı

TÜİK, pazartesi günü Türkiye’nin 2018 yılına dair ekonomik büyüme rakamlarını açıkladı..

Trump bir karar verdi ama nasıl ilerleyeceğini ne biz biliyoruz ne de kendisi. Artık çekilmenin nisan ayı içerisinde olması bekleniyor. Amerika'dan gelen tüm sinyaller bu yönde. Ancak ABD için ciddi çıkmazlar var.

S-400’ler, F-35’ler ve Suriye konusunda bazı Amerikalı yetkililerin yaptığı açıklamalar, Washington’un Ankara ile ilişkiler konusunda rasyonel düzlemden uzak yaklaşım konusunda ısrar ettiğini gösteriyor.

Ankara, S-400 meselesini ABD'ye ve NATO'ya sıkıntı vermeden yönetmek istiyor. F-35'lerin selameti Türkiye'nin de ortak olarak önemsediği bir konu. Gerilim üçüncü bir yol bulunarak aşılabilir. "NATO'da kriz yaklaşımı" sadece Batı ittifakına zarar verir. Türkiye'yi sözünden vazgeçme ya da milli çıkarlarından feragat etme noktasına getiremez.

Bir Sağa Bir Sola

Bir o yana bir bu yana savrulan Amerikan dış politikası şapkadan yeni bir tavşan daha çıkardı. Şimdi de çekileceği fakat 200 asker bırakacağı söyleniyor.

Devamı
Bir Sağa Bir Sola
John Mearsheimer ABD'nin Suriye'den Çekilme Kararı Doğru

John Mearsheimer: ABD'nin Suriye'den Çekilme Kararı Doğru

Ünlü Uluslararası İlişkiler kuramcısı John Mearsheimer, ABD'nin Suriye'de herhangi bir stratejik çıkarı olmadığını ve Başkan Donald Trump'ın "Suriye'den çekilme" kararının doğru olduğunu savundu.

Devamı

Çekilme kararının üzerinden yaklaşık üç ay geçmesine rağmen sahadaki faaliyetler yavaş yürüyor. Çekilmeyi koordine etmesi için altı yüz elli askerin daha Suriye'ye gelmiş olması en somut adım olarak duruyor. Bundan dolayıdır ki Türkiye kamuoyunda ABD'nin çekilme niyeti olmadığına dair görüş yüksek sesle dile getirilmeye devam ediliyor.

Türkiye'nin in coğrafi konumuna bakıldığında, halen NATO'nun güneydoğu kanadının vazgeçilmez güvenlik garantörü olduğu görülür.

ABD Başkanı Trump'ın, Türkiye'yi Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programından çıkarma kararı tartışmaları da beraberinde getirdi.

Türkiye 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere odaklanmışken dış politikada hareketlilik devam ediyor. Bu hareketliliğin sıklet merkezini ise Suriye oluşturuyor.

Suriye'nin sahip olduğu petrol ve doğalgaz sahalarının büyük çoğunluğu, mevcut durumda, PKK’nın Suriye yapılanması olan YPG güçlerinin kontrolü altında.

Türkiye, İran ve Rusya arasında Soçi'de düzenlenen zirvede Suriye'deki sorunların çözümüne yönelik önemli mesajlar verildi.

Washington, hızlıca tümüyle çekilirse birbiriyle çelişen hedefleri gerçekleştiremeyeceğini fark etti. DEAŞ'ı kalıcı bir şekilde yenme, YPG'yi koruma, Türkiye'nin güvenliğini sağlama ve Rusya-İran-Esed üçlüsünü uzak tutma gibi iddialı hedefler için sadece hava sahasını kontrol etmek yeterli değil.

ABD'nin Suriye'den nasıl çekileceği tam bir yılan hikayesine dönüyor..

DEAŞ'ın başlangıcı gibi sonu da muamma ve sorularla dolu. Yeni vekalet savaşlarında canlandırılmak üzere DEAŞ şimdilik tasfiye ediliyor.

Perşembe günü Rusya’nın ev sahipliğinde Soçi’de Türkiye, Rusya ve İran arasında Suriye konulu bir zirve yapılırken, Polonya’da da Amerikan Başkanı Trump’ın damadı Jared Kushner ve Başkan Yardımcısı Mike Pence tarafından düzenlenen Orta Doğu Konferansı gerçekleştirildi.

17 maddelik sonuç bildirgesi ile BM Güvenlik Konseyi 2254 sayılı karara bağlı olarak yürütülen çalışmaları özetlediler. Astana sürecine Irak ve Lübnan gibi ülkelerin dahil edilmesini müzakere ettiler.

Trump'ın çekilme iradesine rağmen hem ABD bürokrasisinden hem de uluslararası aktörlerden gelen tepkiler, çekilmenin gecikmesi için gerekçe oluşturdu. Dahası her gün yeni formüller tartışmaya açılıyor.