Görüşme Türkiye’nin Tezlerinin Dünya Kamuoyuna Anlatılması Bakımından Çok Önemliydi

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Donald Trump arasında gerçekleşen görüşmenin Türkiye’ye kazanımları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Görüşme Türkiye nin Tezlerinin Dünya Kamuoyuna Anlatılması Bakımından Çok Önemliydi
Erdoğan Yürüttüğü Diplomasi ile Türkiye ye Yönelik Uygulanması Gündemde Olan

Erdoğan Yürüttüğü Diplomasi ile Türkiye’ye Yönelik Uygulanması Gündemde Olan Yaptırımları Engelledi

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Donald Trump arasındaki ikili zirve üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasında gerçekleşen görüşmenin ikili ilişkilere getirdiği kazanımlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Donald Trump arasındaki görüşmenin ABD kamuoyuna yansıması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasındaki görüşmede gündeme gelen konular üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan-Trump zirvesinin en önemli tarafı ikili ilişkilerin kopma noktasından uzaklaşmış olmasıdır. Trump'ın basın açıklamasına ittifak ilişkisine vurgu yaparak başlaması, DEAŞ'la mücadele konusunda Türkiye'ye hakkını teslim etmesi ve Güvenli Bölge planına destek verdiğini belirtmesi bu anlamda önemli ve somut göstergeler.

13 Kasım Zirvesinin Özeti: Başarılı Diplomasi ve İletişim

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki 13 Kasım tarihli zirve Türk-Amerikan ilişkilerinin potansiyelinin son dönemde yaşanan sorunlardan daha büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak en büyük sorunlardan biri Türk-Amerikan ilişkilerinin iki liderin karşılıklı çabasıyla sürdürülüyor olması.

Devamı
13 Kasım Zirvesinin Özeti Başarılı Diplomasi ve İletişim

Artık Türkiye’deki gazeteler bir yana, küresel medya bile Erdoğan’ın batılı liderlerle görüşmesinin ardından, “Erdoğan istediğini yine aldı” gibi başlıklarla gelişmeleri aktarmak zorunda kalıyor..

Zirvenin hangi yönlerini öne çıkarmış “müttefikimiz” Almanya’nın medyası?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti Türkiye'ye karşı başlatılan yoğun kampanyanın kırılmasında da etkili olacak. Erdoğan'ın muhataplarıyla yüzleşmesi ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konulardaki duruşunu hem siyasetçiler hem de kamuoyuyla Beyaz Saraydan başkanla yan yana dururken paylaşması başlı başına bir kazanım..

Bu konular uzun yılların birikimi neticesinde bu noktaya geldi. Bazıları belki de hiç çözülmeyecek. Ankara ve Washington'ın uluslararası sistemin ve ilişkilerin geleceği konusundaki algı farklılıkları aşikar. Bu farkı belki de Trump'tan ziyade senatörlerin Erdoğan ile sohbetinde görüyoruz..

Terör örgütü PYD taraftarları ve ABD Kongresi'nde muhalif kesimlerin sabotaj girişimlerine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump görüşmesi oldukça olumlu bir havada geçti

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Donald Trump arasında gerçekleşen görüşme üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Washington D.C. Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Donald Trump arasında gerçekleşen görüşme üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Semboller, birlikte çalışma iradesi, gerginlik havasının toparlanması ve müzakereye devam açısından çok başarılı geçti. Masadaki uzlaşmazlık konularında taraflar birbirlerini genişçe dinleme ve anlama fırsatı buldu.

Türk-Amerikan ilişkilerinde son dönemde yaşanan krizlere ve bu krizler sırasında her iki taraftaki aktörlerin nasıl davrandığına biraz yakından bakalım..

13 Kasım'da Beyaz Saray'daki görüşmenin nasıl geçeceği hayli merak konusu..

mesele Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlatılmaması veya anlaşılmaması değil ABD'nin dış politikasındaki sorunun müttefikleriyle ilişkiyi de tehlikeye atacak bir türbülans içine girmesiydi.

13 Kasım bir fırsat olarak görülmeli. Umulur ki Beyaz Saray da bunu bir fırsat olarak görür ve ilişkilerde bir nebze olsun iyileşme yaşanır.

Dünyanın en büyük askerî ve ekonomik gücüne sahip ülkesi olan ABD’nin sadece Türkiye’nin dış politikası açısından değil, aynı zamanda iç politikasının şekillenmesi açısından da önemli bir aktör olduğunu da ifade etmek gerekiyor.