5 Soru Türk Ticaret Gemisine Müdahale ve Uluslararası Hukuk

5 Soru: Türk Ticaret Gemisine Müdahale ve Uluslararası Hukuk

Açık denizlerde ticaret gemilerine hangi şartlarda müdahale edilebilir ve müdahalenin kapsamı nedir? Türk bayraklı ticaret gemisine açık denizde müdahalenin hukuki gerekçeleri neler olabilir? BM Güvenlik Konseyi silah ambargosu kararının kapsamı nedir? Müdahale gerekçesi oluşturabilir mi? IRINI Operasyonu’nun ve gerçekleştirdiği müdahalelerin hukuki zemini var mı? Türkiye bandıralı gemilere müdahale durumunda Türkiye’nin karşılık verme hakkı var mıdır? Sonrasında Türkiye hukuken ne gibi adımlar atabilir?

Devamı

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, Türkiye-AB ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yanlış bir şekilde GKRY’ni AB üyesi yaparken Doğu Akdeniz sorunlarının bir parçası hâline gelen AB’nin şimdi de Libya konusunda aynı yanlışı sürdürmeye yönelik bir davranış içerisinde olduğu görülüyor.

İrini Harekatı, Fransa gibi AB ülkelerinin kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediliyorken Almanya’nın buna destek vermesi, gerek Berlin gerekse Brüksel için önemli olumsuz sonuçları olacak bir gelişmedir.

Macron, Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef aldığında susan Avrupalı siyasetçiler, şimdilerde bu 'hırslı' lider adayının yaptıklarından endişelenmeliler. Tüm Avrupa'yı zora sokacak bir huysuzluk söz konusu.

Almanya ve Fransa’nın Müslümanları Ötekileştirme Yarışı

Her fırsatta temel hak ve özgürlükler savunuculuğunu yapan Fransa ve Almanya Müslümanlar söz konusu olduğunda evrensel değerleri beklemeye almaktadır.

Devamı
Almanya ve Fransa nın Müslümanları Ötekileştirme Yarışı
Pompeo'nun Ziyaretleri

Pompeo'nun Ziyaretleri

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Mike Pompeo'nun bölgesel ziyaretleri ve Donald Trump hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Pompeo'nun ve diğer Amerikalı yetkililerin kabul edemediği işte tam bu: Türkiye'yi sürekli kontrol altında tuttukları bir ülke olarak görmek istiyorlar.

ABD'nin Rusya ile çeşitli alanlarda çekişmelere gireceğini öngörebiliriz. Biden hangi konuya el atarsa Türkiye ile karşılaşacak. Türkiye her türlü mantıklı ortaklığa açıktır. Bakalım Amerika aynı esnekliği gösterebilecek mi?

Küresel rakipleriyle mücadeleyi önceleyecek olan Biden yönetimi Türkiye’yi bu mücadelede yanına mı alacak yoksa İsrail lobisinin öncülük ettiği çevrelerin Ankara’daki hükûmeti devirmeyi hedefleyen politikasına destek mi verecek?

Türkiye bugün farklı enstrümanları, seçenekleri ve hamleleri olan bir ülkedir. En kötü senaryoda bile yolundan dönmeyecektir.

Kriter Dergisi'nde Burhanettin Duran'ın sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi:

'Fransa’daki mevcut laiklik aşırı bir biçime evrildi. Âdeta bir sivil dine dönüştü. Bakanlar onun rahibi, cumhurbaşkanı papazı, entelektüeller bu dinin müritleri oldu. İslam’a karşı daha az çatışmacı yaklaşımı savunanlar ise kâfir sayıldı..'

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

Moderatör: Talha Köse, SETA Brüksel, İbn Haldun Üniversitesi Konuşmacılar: Talip Küçükcan, TRT World Research Centre, Marmara Üniversitesi Ali Faik Demir, Galatasaray Üniversitesi

Macron neyin peşinde? Avrupa Müslümanlarını zorla radikalleşmeye iterek uzun vadede kıtadan tasfiye etmeyi mi planlıyor? Müslümanların kutsallarına saldırarak Macron, Avrupa'yı yeni bir ırkçı kapanışa mı hazırlıyor? Bütünleşmiş bir Avrupa kalesi yaratmak için Müslümanları mı ötekileştiriyor, tıpkı daha önce Yahudilere yapıldığı gibi? Hz. Peygamber karikatürlerini dayatarak "zorla İslam'da reform yapmanın" derdinde mi? Kim "İslam'ı reform" görevini Macron'a verdi? Jacoben Fransız geleneğini dirilterek Müslümanları "aydınlatacağını" mı düşünüyor?

Avrupa’nın tarihi, Türk ve İslam düşmanlığı üretim bataklığına uygundur. Yeni olan ise düşmanlığın, karşıtlığın ve en nihayetinde Müslümanların bastırılmasının ve güvenlikleştirilmesinin artık Avrupa siyasetleri ve kamuoyları için sıradanlaşması ve normalleşmesidir.

Avrupa'da İslamofobik saldırı ve faaliyetler artarken, uzmanlar bunun küresel bir eğilim olduğunu ve 21. yüzyılın ideolojisi haline geldiğini söyledi.

Hollanda, Almanya ve Fransa’da seçim dönemine girilirken, seçim atmosferinin kurbanı yine mülteciler, yabancılar ve İslam ülkeleri mi olacak? Macron’un bilinçli bir şekilde Müslümanlarla ve İslam ülkeleriyle çatışma arayışı içerisinde olduğu göze çarpıyor. Avrupa’nın bin yılı aşkın bir süredir komşusu olan İslam dünyası ile ilişkiler konusunda daha hassas davranması gerekiyor.