Normalleşmenin Yeni Durağı, Ermenistan...

Kafkaslarda 'bir fırsat penceresi' aralandı.

Devamı
Normalleşmenin Yeni Durağı Ermenistan
İddialı Demokrasi Zirvesinin Ardından

İddialı ‘Demokrasi Zirvesinin’ Ardından...

Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali durumunda sadece ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Putin'in düşünmesi gereken neredeyse Ukrayna'nın nasıl bir direnç göstereceği ile sınırlı.

Devamı

SPD-Yeşiller-FDP koalisyonu haricinde Alman devletinin terör örgütleri PKK'ya ve FETÖ'ye "kucak açan" tavrı, hiç şüphesiz yeni dönemde de Türk-Alman ilişkilerinde gündemin ilk sırasında yer alacaktır.

AİHM'in bazı kararlarını ve Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye karşı bazı tutumlarını öteden beri taraflı bulan Türkiye, son zamanlarda AİHM'nin, tutuklu yargılaması devam eden Osman Kavala'nın salıverilmesini dair Aralık 2019'da aldığı kararı ile ilgili de memnun gözükmemektedir.

İki iddialı ülkenin rekabet ettikleri sorunları hemen çözmeleri beklenmemeli. Elbette ortak ekonomik çıkarların bölgesel krizlerde yeni müzakereleri ve pazarlıkları getirmesi mümkün.

CHP'nin sert söylemlerinin çok büyük bir etkisi var. CHP kendi cenahındaki 'derin seküler öfke' ile yüzleşmedi, sadece üzerini örttü.

Çavuşoğlu’nun Tahran Ziyareti Üzerinden Türkiye-İran İlişkilerini Okumak

Son günlerde Azerbaycan ve Ermenistan arasında cereyan eden yeni çatışmaların bir an önce bitirilmesi, Ermenistan'ın kışkırtılmaması ve İran'ın da sahadaki gerçekler ışığında hareket etmesi son derece önem taşımaktadır. İran'ın Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerindeki yumuşamaya benzer bir süreci Türkiye'nin de mezkur ülkeler ile yaşaması, Türkiye-İran ilişkilerine de olumlu yansıyacaktır.

Devamı
Çavuşoğlu nun Tahran Ziyareti Üzerinden Türkiye-İran İlişkilerini Okumak
Helalleşme Söyleminin Zorunluluk ve Taktiksel Boyutları

Helalleşme Söyleminin Zorunluluk ve Taktiksel Boyutları

Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı helalleşme açıklaması ve geçmişle yüzleşeceğini söylemesi önemlidir. 2023'e yönelik olarak bir seçim taktiği olsa bile CHP ve onun temsil ettiği siyasi geçmiş açısından üzerinde durulmayı hak eder.

Devamı

Adı Libya olan elması parçalamak, şekillendirmek ve bir zincire bağlayıp kendi ellerinde tespih misali çevirmek. Paris Konferansı da bu süreci meşrulaştıracak yeni kılıf.

Erdoğan'ın dış politika hamleleri, Türk modernleşmesinin ana çizgisini takip ediyor. Cumhuriyeti ikinci yüzyıla hazırlıyor.

Roma'daki G20 Zirvesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lider diplomasisindeki farkını tekrar gösterdiği bir platform oldu.

Cumhuriyetimizin 100. yılında en istisnai seçimleri yapacağımız giderek netleşiyor.

Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını ve bugünün Türkiye'sinin dışarıdan verilebilecek talimatlarla yönetilemeyecek kadar güçlü bir ülke olduğunu artık kabullenmeleri gerekiyor.

ABD, Fransa ve Almanya'nın da aralarında bulunduğu 10 ülkenin büyükelçileri, Türkiye'de yargı süreci devam eden Osman Kavala davasına yönelik bir bildiri yayınladı. Bildiri üzerine çıkan kriz, diplomatik yollarla kısa sürede çözüldü.

ABD öncülüğündeki 10 ülke büyükelçiliklerinin Türkiye'ye yönelik diplomasi oyunu kısa sürede bozuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert çıkışıyla 10 ülke geri adım atsa da Türkiye'ye yönelik benzer operasyonların devam edeceği görüşü bildirildi

Bu 10 büyükelçi bildiri yayımlamayı bir kenara bırakıp, Türkiye'nin çıkarlarını ve hassasiyetlerini tanıyan yeni bir ilişki için çabalarlarsa kendi ülkelerine daha iyi hizmet ederler.

Yunanistan'ın son dönemdeki girişimleri, Türkiye için kısa vadede büyük bir risk içermese de orta ve uzun vadede Türkiye'nin deniz politikaları için bazı riskler ortaya çıkarma potansiyeli bulunmakta.

Hırçın, eski sömürgeci büyük güç olarak Fransa küresel düzlemde yaşadığı itibar ve güç kayıplarını Türkiye'ye sataşarak toparlamaya çalışıyor. Yükselen güçler arasında Türkiye'nin rekabetçi profili ise giderek güçleniyor. Türkiye'nin yakın dönemde Rusya ile gelişen ilişkilerini eleştirenler bugün eski ittifakları çatırdatan yeni ittifak arayışındalar.

Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.

Soykırımı yapan kişilerden gerçekten hesap sorulmadıkça, bölgedeki Müslümanların can ve mal güvenliğinin her daim tehlike altında.

Katar ile kurulan ortaklığın Türkiye'ye getirdiği sonuç, yatırımlar ve ülkemizin Körfez bölgesinde etkin olması için açılan bir kapı elde etmesidir. Bunu görmekten ve anlamaktan aciz bir muhalefetin iktidara alternatif olabileceğini ileri sürmek ne kadar mümkün olabilir?