AB'nin “İyi” Teröristleri

Ankara'nın 50 yıllık AB macerasında genel-geçer hale gelmiş paradigmayı yıkarak, çıkar odaklı rasyonel bir ilişki kurmaya çalışması statükonun devamını arzulayan Brüksel'deki karar vericileri rahatsız etmektedir.

Devamı
AB'nin İyi Teröristleri
AB nin Stratejik İflası

AB’nin Stratejik İflası

AB teröre açtığı kucakla, yaygın İslamofobik ve ırkçı söylemleriyle, içinde bulunduğu krizden Türkiye’ye saldırarak kurtulabileceğini düşünmesiyle velhasıl Türkiye düşmanlığını seçim kazanmanın bir aracı olarak kullanmasıyla Türkiye’deki tüm özgül ağırlığını yitirmiş durumdadır.

Devamı

AB-Türkiye ilişkilerinin bu noktaya gelmesinin asıl sebebi makro denklemlerde... Arap isyanları ile başlayan bölgesel, jeopolitik depreme Batı merkezli uluslararası sistemin verdiği tepkide.

Kıymetleri kendilerinden menkul Türkiye uzmanlarının 2000 sonrası Türkiye’sine dair bilgileri pozisyonlarından ibaret.

Gün geçmiyor ki Avrupa'nın bir başkenti ile aramızdaki gerilim medyaya yansımasın. İnsan soruyor Avrupa ile nereye gidiyoruz?

Donald Trump’ın olası politikalarının Ortadoğu’daki yansımalarını değerlendiren Prof. Dr. Muhittin Ataman, Kürdistan Bölgesi’nin daha fazla destek bulabileceğini söyledi.

Irak-Suriye Sarkacı

Göründüğü kadarıyla operasyonun tarafları arasında ne bir uzlaşı var ne de ortada gerçek bir Musul operasyonu. Bu nedenle Türkiye Irak’ta savunmada kalmaya devam edebilir.

Devamı
Irak-Suriye Sarkacı
Almanya Anlamamakta Israrcı

Almanya Anlamamakta Israrcı!

Sıkıntılı gidişatın durdurulmasında Almanya'ya kritik bir sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki Merkel mülteciler konusunda gösterdiği liderliği sonuçlandıramadığı gibi FETÖ konusunda da Türkiye'yi karşısına alıyor.

Devamı

Irak sorunu ile doğrudan ilgisi olmayan çok sayıda ülke gelip de Irak topraklarında operasyon yapıyorlarsa Türkiye de bu topraklarda kendi çıkarlarına tehdit oluşturacak gelişmelere izin vermeyecektir.

"Türkiye, bir muhatap, bir aktör olarak mülteciler konusunda üstüne düşen yükümlülüğü fazlasıyla yapabileceğini ortaya koydu"

1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.

FETÖ küresel düzlemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor ve bunu yaparken de propagandanın babası Hitler’e rahmet okutacak cinsten bir yöntem izliyor.

NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.

15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.

Türkiye düşmanları, 15 Temmuz ruhunun zayıflamasını, hatıralarının silikleşmesini bekliyorlar. Türkiye karşıtı stratejilerini hayata geçirebilmek için, 15 Temmuz'un yarattığı tesanüt ortamını dağıtmaya çalışıyorlar.

Türkiye, Batı’daki kampanya ve lobi faaliyetlerine karşılık verecek şekilde dışarıdaki çalışmalarını gözden geçirmek zorunda.

Bakmayın Batılı başkentlerin terörle mücadele edebiyatına bugün terör tehdidini en fazla yaşayan demokrasi Türkiye'dir. Hem de "müttefiklerinin" sorumsuzca menfaat hesabı yaparak yalnız bırakması pahasına.

Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ ve diğerlerine karşı bir hat savunması değil satıh savunması yapıldığını dile getiriyor.

Obama yönetimi içerisinde etkin olan “Türkiye karşıtı” çevreler Amerika’nın Türkiye politikasını belirlemeye ve aynı “düşmanca” çizgide tutmaya devam mı edecekler?

ABD ile ilişkilerde de Gülen'in iadesi ve PYD ciddi bir gerginlik konusu. Batılı siyasetçilerin ve medyanın darbe girişimine verilen tepki sınavında sınıfta kalması ise yepyeni bir olguyu besliyor.

Avrupa'da medya organları ve siyasetçiler tarafından yayılan spekülasyonların ciddiye alınır bir tarafı olmasa da bu iddiaların Avrupa'da hakim olan Türkiye karşıtlığını kaşımak için kullanıldığı görülüyor.