28 Şubat Süreci Devlet Aklında Bir Kırılmadır

Turuncu Dergisinin 28 Şubat Sürecinin yıldönümü dolayısıyla SETA Araştırmacısı Hatem Ete ile gerçekleştirdiği röportaj

Devamı

Erdoğan Hakikati Söyledi: Kral Çıplak

KIRK yıllık Davos toplantılarının bir gün gerçek bir tartışmaya yol açacağı kimin aklına gelirdi? Türkiye gibi ülkelerin devlet başkanlarının lütfen davet edildiği bu tür toplantılarda merkez güçler gücünü gösterir, uydu güçler merkezden aldıkları ışığı yansıtır.

Devamı

SİYASAL sistemin normal işlediği dönemlerde, ordunun siyasetle ilişkisi, siyaset-üstü kalmak ve siyasal eğilimler arasında tarafsızlığını korumak ilkesine göre biçimlenir. Bu nedenle TSK’nın kurumsal geleneği, komuta kademesinin gündelik siyasete müdahil olma meşruiyetini ara rejim süresi ile sınırlandırmıştır.

TÜRKİYE, AK Parti’nin kapatıl(a)mamasının ardından bir ay geçmiş olmasına rağmen tüm “yeni dönem siyaseti” tartışmalarını tüketen bir havanın içerisine gömüldü.

Kürt sorununun -özellikle demokratikleşme, terör ve bölgesel kalkınma bağlamlarıyla- Türkiye’nin 2006 yılında başını ağrıtacak ve yüzleşmek zorunda kalacağı başlıca konulardan biri olduğu çokça dile getirildi. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar krizlerden kaçınma arzusuyla halı altına süpürülen ve bir şiddet olayı yaşanıncaya kadar da bahsi açılmayan Kürt sorunu, ülkenin derin gündemi olarak neşter atılmadığı için ur gibi büyümeye devam ediyor. Kürt sorunu hakkında bu dönemde adamakıllı düşünmekten ve konuşmaktan sakınmanın vebali büyük olacaktır. Toplumsal barışı sürdürmeye ve tarafların tansiyonlarını düşürmeye yönelik somut faaliyetler gözle görülür hale getirilmezse, 2007 seçimleri Güneydoğu’da Kürtçü, kalan yurtta Türkçü partilerin oylarını arttıracağı muhakkaktır. Mart ayı sonlarında, özellikle Nevruz ile birlikte Türk ve Kürt ulusalcılıklarının kapışma noktasına geleceğine dair senaryo iddialarında bulunmuş olmaları dikkate alınacak olursa,1  medya camiasının çözüme katkı sağlayacak bir dil geliştirmek yerine, yangını seyretmeyi tercih ettiğini söylemek abartı olmayacaktır. Hatta, beklenen şiddet olaylarının çıkmamış olmasından duyulan gizli bir üzüntüyü Nevruz günlerinde çıkan gazete başlıklarından sezinlemek de mümkündür.

ANAYASA Mahkemesi’nin “iktidar partisini kapatmama kararı”, birçok farklı ve derin sonucu ortaya çıkarmış oldu. Lakin mezkur sonuçların dışında, 14 Mart’tan bugüne kadar geçen 4,5 aylık sürenin Türkiye’ye maliyeti, muhtemelen kararın getirdikleri arasında tartışılmayacak bile.

Kuzey Irak'la Tehditler ve Kırmızı Çizgiler Arasına Hapsolan Siyasetimiz

Türkiye son dört yılda dış politikada belli açılımları gerçekleştirdi. Türk dış politikasının son dönemdeki hareketli seyrinin Irak’ın işgali ile oluşan yeni durumun dayattığı mecburi gündem ve imkânlarla da doğrudan alakası var. Mesele Türkiye’nin bu yeni imkanların ne kadarını kendi iradesi dahilinde, ne kadarını ise ABD’nin oturtmaya çalıştığı “yeni güçler dengesi” çerçevesinde kullanabildiğidir.

Devamı

Siyasi Narkoz

ANAYASA Mahkemesi’nin şaşırtmayan başörtüsü kararının ardından siyasetin üzerine ölü toprağı tam anlamıyla serpilmiş oldu. Mahkeme pozitif hukuk açısından, hukuki tartışmaları anlamsız hale getiren bir karara imza attı.

Devamı

AK Parti’ye kapatılma davası Türkiye gündemine oturdu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında açılması tartışılan dava, on ay gecikmeyle de olsa gelmiş oldu. Bu ay içinde seneyi devriyesini idrak edeceğimiz 27 Nisan “korsan bildiri” tadındaki e-muhtırası ile başlayan süreç, bütün Türkiye’ye oldukça derin bir kriz hediye edecek kıvama ulaşmış oldu.

Tezkere kararının ardından Kuzey Irak’a başlayan hava operasyonlarını beklendiği üzere bir kara harekâtı takip etti. Türkiye daha önce onlarca kez yaptığı sınır ötesi operasyonu bir kez daha yapıyor.

Amerika’nın 2007 itibariyle Irak’taki durumunun, bir çok uzman tarafından “bataklığa düştüğü” şeklinde tarif edilmesi oldukça aceleci bir okumadır. Amerika’nın Irak’ta “başarılı” olmasından ne anlıyoruz?Amerika, Irak işgalini ne yapsaydı başarıyla tamamlamış olurdu? Amerika’yı başarısız bulan okumaların bu suallere çok net cevapları olduğunu zannetmiyorum. Önümüzde tam tersi bir tablo söz konusu. Amerika’nın Irak işgaliyle birlikte elde ettiği en önemli kazanım, Ortadoğu politikasına tek küresel güç olarak el koyması oldu. Artık İran, Suriye, Türkiye ve Suudi Arabistan zaten sorunlu olan bölgesel politikalarını Amerikasız bir denklem içerisinde kurgulama ihtimalinden ciddi şekilde uzaklaştılar. Irak işgaliyle birlikte Kürt Sorunu bir Kürdistan sorunu, Iraklı Şiiler ise bölgesel Şii Kuşağı bağlamında ele alınma potansiyeline kavuştular.

SETA KONFERANS Konuşmacı:     Bekir S. Gür     The Center for Open and Sustainable Learning, Utah State University     Tarih: 1 Şubat 2007 Pazartesi Saat: 18.30 Yer: SETA, Ankara

2000’li yılların başından itibaren TSK’nin siyasal rolü ve sistem içindeki ayrıcalıklı konumu eski yıllara oranla daha fazla sorgulanmaya başlandı.

SETA PANEL Oturum Başkanı:     Hüseyin Yayman, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Konuşmacılar:     Ahmet Özcan, Araştırmacı, Yazar     Murat Yılmaz, Siyaset Bilimci     Hatem Ete, SETA Siyaset Araştırmaları Koordinatörü     Tarih: 27 Mayıs 2010 Perşembe Saat: 16.30 – 18.30 Yer: SETA, Ankara

Son on yılda ABD'nin yaşadıklarına hızlı ama dikkatli bir bakış bile dünya sistemine dair derin değişimin fay hatlarını görmemizi sağlayabilir.

Asker-siyaset ilişkileri Türk siyasal hayatının her evresinde temel tartışma konularından biri olmuştur.

İstifa resti, normal işleyen bir süreçte gerçekleşmesi yıllar alacak sivilleşmenin bir anda gerçekleşmesine hizmet edebilir.

Son zamanlarda yaşadığımız boykotlar, arzulanan siyasi protestonun sonuçlarını gerçekten eylem sahiplerine  sundu mu?

2011’de Türkiye başlıklı SETA analizi, genel seçimlerden Kürt sorununa, Arap Baharı’ndan yeni anayasa sürecine Türkiye’nin meseleleri hakkında geniş çaplı bir 2011 değerlendirmesi sunuyor.

ABD'deki seçimler yaklaştıkça iki ülkenin iç ve dış politikaları daha bir iç içe geçecek ve bu durum belki de 2013'teki İran başkanlık seçimlerine kadar daha girift bir hal alacak.