Musul’da “Bekle Gör” Siyaseti

Türkiye’nin şimdiye kadar Musul konusundaki tutumu işe yaramış gibi görünüyor. Fazla endişeye kapılmadan ve geri adım atmadan uygulanan “bekle gör” yöntemi önümüzdeki dönemde de tercih edilebilir bir tutum olarak karşımıza çıkmakta.

Devamı
Musul da Bekle Gör Siyaseti
Eğitimin Yeniden Yapılandırılması

Eğitimin Yeniden Yapılandırılması

15 Temmuz akşamı darbe girişimi ile ilgili haberi aldığımız ana kadar Milli Eğitim Bakanlığının en önemli gündemi bölgedeki eğitim ve çocukların eğitime erişimi konusuydu. Haberi aldığımız anda toplantı sonlandırıldı ve otellerimize geçtik. Ertesi gün planlanan toplantı da iptal edildi. Doğal olarak 15 Temmuz gecesinden bu yana Bakanlığın ana gündemi darbe girişimi ve örgütün eğitimdeki yapılanması ile hesaplaşma oldu.

Devamı

Fırat Kalkanı Harekatı başladığında “Zor Oyunu Bozdu” manşetini atmıştık Kriter’e. Türkiye’nin müdahalesi neredeyse bütün aktörlerin oyunlarını bozdu. Suriye’den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörler Türkiye’nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas almışlardı. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar.

Fırat Kalkanı Harekatı neyi amaçlıyor? Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak, terör tehdidini minimize etmek, yeni mülteci göçlerinin önüne geçmek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne katkı sunmak ve tabii ki güneyimizde örülmeye çalışılan PKK duvarına engel olmak.

15 Temmuz 2016’da saat 21.48’de bir haber portalı sosyal medya hesabından bir mesaj yolladı. Son dakika uyarısı ile veriliyordu mesaj: “Beylerbeyi Sarayı önünde asker: Sıkıyönetim ilan edildi herkes evine gitsin!” Evet mesaj tanıdıktı. Fakat mesaj kadar, mesajı getiren de tanıdıktı. Mesajın postacısı FETÖ’nün medya üslerinden olan Haberdar isimli internet sitesiydi.

Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

15 Temmuz Darbe Girişimi Sonrası Yargının Geleceği

FETÖ yapılanması kırk yılı aşkın bir süredir tüm devlet kurumlarına sızarak, bu kurumlarda mevcut kamu hiyerarşisi dışında ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetler yürüttü. FETÖ’nün varlığı ve hukuk dışı faaliyetleri devlet organlarının kurumsal kültürleri ve geleneklerini zedelediği gibi temel yapısı ve işleyişini de bozdu. Bunun sonucunda toplumda birçok devlet kurumuna yönelik güvensizlikler doğdu.

Devamı
15 Temmuz Darbe Girişimi Sonrası Yargının Geleceği

FETÖ’nün Yargı Ayağı ve Hukuk

Ergenekon ve Balyoz gibi davalardaki rolü FETÖ'nün yargıdaki gücünü göstermiş, özellikle 2010 Anayasa referandumu sonrasında HSYK üzerinden neredeyse yargının tümünü kontrol eder hale gelmişlerdi. Etkin oldukları bu dönemde yargıyı kendi örgütsel amaçları doğrultusunda Anayasa ve kanuna tamamen aykırı şekilde bir silah olarak kullanmışlar,

Devamı

Muhalifler Fırat Kalkanı Harekatı’nın Dabık sonrasında ivmesini artırarak kısa zamanda Bab ve Menbic’e yönelmesi gerektiğini söylüyorlar. Umutları Halep merkeze kuzeyden de yeniden bir cephe açılabilmesi. Askeri açıdan bunun çok mühim olduğunu düşünüyorlar ve ayrıca PKK’nın Suriye örgütlenmesi PYD/SDG’nin elimine edilecek olmasını da önemsiyorlar. PKK’yı bölge hilafına ABD ile çalışan taşeron bir örgüt olarak değerlendiriyorlar.

Suriye devriminin başladığı 2011 yılından günümüze giderek artan bir ölçekte Suriye temelli tehditlerle yüzleşen Türkiye, oyun değiştirici bir hamle yaparak 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattı. İlk aşamasında Suriye’nin Halep eyaletine bağlı Cerablus kentini DAEŞ unsurlarından arındırmak için icra edilen Fırat Kalkanı Harekatı, ana unsurunu Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu, TSK öncülüğünde bir askeri operasyon niteliği taşıyor.

Türkiye ilerledikçe düşmanları saldırıyor. Sıkıştıkça canımızı yakmaya çalışıyorlar. Belki sonuç alırız diye. Ama nafile.

Türkiye bir yandan terör örgütleri ile mücadelesinde başarı kazanırken aynı zamanda, siyasi ve ekonomik krizlerle mücadele ediyor.

Kıyametin habercisi acıların yaşandığı bir coğrafyada, insanlığa ait ne varsa, dünyanın 'bu düzeniyle' yerle yeksan oldu.

Ne diyorlardı? 'Dokunulmazlıklar kaldırılırsa felaket olur, bütün dünya bize düşman olur, demokratik siyaset yara alır...' Peki n'oldu?

Baştan beri bir proje olduğu için, meşruiyetini seçmenden değil terör örgütünden aldığı için, siyaset yerine PKK'nın halkla ilişkilerini yürüttüğü için, Demirtaş bir siyasetçi olarak unutuldu.

Çok şükür, devletimiz ve milletimiz her şeyin farkında. Saldırılar bizi daha fazla birbirimize kenetliyor. Devleti daha akıllıca ve etkin hamleler yapmaya sevk ediyor.

Trump yönetiminin PKK destekli bir Suriye politikası sürdürmesi söz konusu değil. Trump, DEAŞ'la mücadelede ise Türkiye dışında bölgede gerçek bir aktör olmadığını da öyle ya da böyle görmek zorunda.

Türkiye’nin DEAŞ’la mücadelesi başladığında; ABD piyasada yoktu, rejim DEAŞ fırsatını kullanmakla meşguldü, Rusya özellikle Kadirov’un adamları aracılığıyla DEAŞ’a Kuzey Kafkasya’dan takviye yapıyordu.

Türkiye uydu teknolojisi alanında son yıllarda önemli bir atılım gerçekleştiriyor. Göktürk-1 uydusu bu atılımın önemli safhalarından birini içermekte. Uydu teknolojisinde yerli kaynaklara yapılan yatırım da takdire şayan örnekler teşkil etmekte.

Rus Büyükelçisi’nin suikastı sonrası ABD’nin Rusya’dan FETÖ’nün terör örgütü olduğuna dair hukuki belge isteyip istemeyeceği belirsiz. Ancak ABD halihazırda bu terör örgütünün elebaşına ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.

Türkiye ilk defa Suriye'de diplomasi ile askeri güç kullanımından sinerji çıkarabilecek bir vasatı yakaladı. İç kamuoyunun siyasi bilinci de bu gidişatın farkında.