Politika Üretiminde El Yordamı mı Veri Analizi mi?

Verilerin süreç içerisinde anlamlandırılması çok önemlidir. Süreç ihmal edilip anlık fotoğrafa bakılması öğretmenin başarısını anlamaya engel olabilir.

Devamı
Politika Üretiminde El Yordamı mı Veri Analizi mi
TEOG Sonrası Yeni Dönem

TEOG Sonrası Yeni Dönem

Yeni uygulama ile birlikte okul dışı kaynaklara; yani özel derslere, etüt merkezlerine, ek kaynaklara ihtiyacın artıp artmayacağı konusu önemli gündem maddelerinden biridir. Bakanlığın ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin iletişim süreçlerini sağlıklı işletmesi bu konuda öncelikli strateji olmalıdır. Bakanlığın iletişimde boşluk bıraktığı her nokta okul dışı girişimler ya da kaynaklar tarafından doldurulacaktır.

Devamı

Eğitim bir daire şeklinde işlemektedir. Öğretmen, okul yöneticileri MEB yönetimi, öğretmen yetiştiren fakülteler ve ders kitaplarıyla diğer kaynakları da içeren şekilde müfredat bu dairenin asli unsurlarıdır. Her bir unsurdaki olumlu veya olumsuz değişiklik zaman içerisinde tüm eğitim dairesine nüfuz etmektedir. Her bir öğrenciye dokunan daha mükemmel eğitim politikalarının geliştirilebilmesi için her bir unsurun ölçülmesi gayet doğaldır.

Türk toplumu rekabetçi yapısıyla sınavları başarının ölçüm aracı olmaktan çıkartarak amaca dönüştürebilmektedir.

18 milyon öğrencinin olduğu eğitim sisteminde adalet ve eşitlik merkezli istikrarın sağlanması, geçmişten gelen ve kökleşmiş yapısal sorunlar ile mücadele edip sistemi iyileştirmek gerçekten güç.

Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılına erişeceği 2023’e giderken, eğitim politikalarında odaklanmamız gereken asli meselemiz yöntem: Reform mu, restorasyon mu?

Perspektif: TIMSS 2015 Sonuçlarının Anlattıkları

TIMSS Türkiye’nin dünya eğitim liginde kendini kıyaslayabileceği önemli bir platformdur. İlk kez katıldığı 1999’dan beri Türkiye’nin TIMSS skorlarında yükselme eğilimi vardır. TIMSS ile TEOG’u kıyaslanarak özellikle 8. sınıfların matematik ve fen başarısındaki durağanlık araştırılmalıdır.

Devamı
Perspektif TIMSS 2015 Sonuçlarının Anlattıkları
Dini Cemaatin Yeri Devletin Rolü

Dini Cemaatin Yeri Devletin Rolü

Hatırı sayılır bir süredir, başımıza her ne felaket gelirse onu kendi bağlamından koparmaya, bizi onun gerçek nedenleri üzerine düşünmekten alıkoymaya çalışan bir şer şebekesi var.

Devamı

Platon'a göre; matematik, gerçeği anlamının yoludur. Bu bağlamda Platon, akademisinde, matematiği felsefenin bir dalı misali, yıllar süren yoğun bir müfredatla vermiştir.

Üniversiteler şiddetin korunduğu ve kutsandığı mekânlar olamayacağı gibi şiddete başvurulmadığı sürece öğrenci ve akademisyenlerin protesto haklarının da kısıtlanamayacağı kamusal alanlardır.

2011’de Türkiye baÅŸlıklı SETA analizi, genel seçimlerden Kürt sorununa, Arap Baharı’ndan yeni anayasa sürecine Türkiye’nin meseleleri hakkında geniÅŸ çaplı bir 2011 deÄŸerlendirmesi sunuyor.

Analizde, özel dershanelerin neden rağbet gördüğü ve hangi faktörler üzerinden tartışıldığı ele alınıyor, politika önerileri geliştiriliyor.

ÖSYM’nin kurulması 1970’li yılların baÅŸlarında, Ä°stanbul Üniversitesi tarafından merkezi olarak yürütülen üniversite giriÅŸ sınavında oluÅŸan kopya kuÅŸkuları ile gündeme gelmiÅŸtir. Bu kuÅŸkulara baÄŸlı olarak Üniversitelerarası Kurul 1974 yılında üniversite giriÅŸ sınavını merkezi ve bağımsız olarak yürütmek üzere Üniversitelerarası ÖÄŸrenci Seçme ve YerleÅŸtirme Merkezini kurmuÅŸtur. 1981 yılına kadar bağımsız bir organ olarak üniversite giriÅŸ sınavını yürüten merkez, 1981 yılında YükseköÄŸretim Kurulunun (YÖK) bir alt kuruluÅŸu haline getirilmiÅŸtir ve adı ÖÄŸrenci Seçme ve YerleÅŸtirme Merkezini (ÖSYM) olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. ÖSYM uzun yıllar boyunca gerek yöntem gerek teknik donanım olarak üniversite giriÅŸ sınavlarında baÅŸvuru iÅŸlemlerinin organizasyonu, sınav sorularının hazırlanması, sonuçların deÄŸerlendirilmesi ve sonuçlara dayalı olarak yerleÅŸtirme iÅŸlemlerinin yapılması konularında ciddi deneyimler elde etmiÅŸtir. Bu deneyimlere ilaveten merkezi sınavlar sonrası yapılan yerleÅŸtirmelerin daha eÅŸitlikçi ve adil olduÄŸu, nepotizmi yani kayırmacılığı engellendiÄŸi yönündeki algıya baÄŸlı olarak, ÖSYM hem toplumun hem de devletin nezdinde güvenli bir kurum olarak algılanmaya baÅŸlanmıştır. Bu güvene baÄŸlı olarak zamanla üniversite giriÅŸ sınavının yanında, kamu kurum ve kuruluÅŸlarına giriÅŸ için yapılan diÄŸer birçok sınavın organizasyonu ÖSYM’ye verilmiÅŸtir.

OrtaöÄŸretime geçiÅŸ için sınavın sadece son sınıfta uygulanacak olması ve sadece son sınıf müfredatının sorulacak olması, daha erken yaÅŸlarda okul dışı kaynaklara yönelmeyi doÄŸal olarak azaltacaktır. Bu yönüyle karar, hedefine ulaÅŸabilir. Çocuklar da en azından altıncı ve yedinci sınıflarda kendilerine daha fazla zaman ayırma fırsatı bulabilirler. Milli EÄŸitim Bakanı Nimet Çubukçu 28 Haziran Pazartesi günü, ortaöÄŸretime geçiÅŸ sistemiyle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıflarda uygulanan Seviye Belirleme Sınavlarının kademeli olarak kaldıracağı ve bundan sonra sadece sekizinci sınıf sonunda bir tane Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulanacağı belirtildi. Yeni uygulanacak sistemde, SBS’nin ortaöÄŸretime yerleÅŸtirmede yüzde 70 oranında, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf not ortalamalarının ise yüzde 30 oranında etkili olması kararlaÅŸtırılmıştır.

OrtaöÄŸretim ve ortaöÄŸretime geçiÅŸ ile ilgili kararların, eÄŸitim sistemine muhtemel yansımaları neler olacaktır?

28 Åžubat'ın kalıntısı katsayı uygulaması, eÄŸitim sistemine demokratik aktörlerin müdahil olmasıyla çözüleceÄŸe benziyor. Tabii yargıçlar müsaade ederse… Türkiye’de eÄŸitim sistemi kurmak, eskiden beri askerlerin icra ettiÄŸi bir vazife olarak anlaşılıyordu. Anayasa’dan, Milli EÄŸitim Temel Kanunu ile YükseköÄŸretim Kanunu’na kadar eÄŸitim sisteminin kurucu yapıtaÅŸları hep demokrasinin sekteye uÄŸradığı dönemlerin ardından belirlenmiÅŸti. 28 Åžubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu tarafından alınan ve demokrasiye “rot balans” ayarı olarak sunulan kararların çoÄŸu da eÄŸitime iliÅŸkindi. Kararların en fazla öne çıkanı, imam hatip liselerinin orta kısımlarını kapatan ve 8 yıllık kesintisiz eÄŸitimi öngören karardı. Eski bir Milli EÄŸitim Bakanı’nın tespitiyle söyleyecek olursak, siviller milli eÄŸitim sistemini belirlemeyi bir tabu olarak görmüÅŸ ve askerlerin kurduÄŸu sistemin dışına çıkmamaya özen göstermiÅŸlerdi. Pekâlâ, eÄŸitim sistemini hep askerler mi yapar?

Ülkemizde, eÄŸitim sisteminde rolü son derece önemli olan öÄŸretmenlerin ve öÄŸretmen yetiÅŸtiren kurumlarının niteliÄŸi ile ilgili ciddi kaygılar mevcuttur.

SETA PANEL Oturum BaÅŸkanı:    Talip Küçükcan     Marmara Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi KonuÅŸmacılar:         Bekir S. Gür     Karabük Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi     Ä°rfan ErdoÄŸan     Ä°stanbul Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Tarih: 18 Kasım 2009 ÇarÅŸamba Saat:  16.30 – 18.30 Yer:    SETA, Ankara

Türkiye'de eğitim alanında son yıllarda ciddi bir hareketlilik yaşanmış ve çok sayıda düzenlemeye ve değişikliğe gidilmiştir.

TÜRK eÄŸitim sisteminin özellikle de 1990’ların başındaki durumu ile Batı ülkelerinin eÄŸitim sistemi kıyaslandığında, dikkati çeken en önemli hususlardan biri, Türkiye’de eÄŸitimin geleneksel olarak eÅŸitlikçi bir yapı arz etmesidir.