Avrupa’nın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu ile Sınavı

Kendisini Avrupa’nın siyasi ve askerî lideri (ve muhtemelen zamanın Napolyon’u) zanneden Macron’un maceracı Libya politikasını seyretmekle meşgul diğer Avrupa ülkeleri. İçlerinden “Rusya’yı kapımıza kadar getirdi ama vardır bir bildiği” ya da “gayri-meşru, isyancı Hafter’i destekliyor ama Avrupa’nın çıkarları için gerekliyse olsun” diyorlardır belki ama büyük ümitler bağlanan Macron’u başarıya ihtiyacı olduğu için desteklemek zorunda hissediyorlar. Zira Macron’un başarısızlığı Fransa’nın aşırı sağcı Le Pen’in eline düşmesi ve bu da AB’nin sonu anlamına gelecektir.

Devamı
Avrupa nın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu ile Sınavı
Odak Avrupa Birliği nde Yunanistan Çatlağı

Odak: Avrupa Birliği’nde “Yunanistan” Çatlağı

Türkiye ile Yunanistan arasında tansiyonun artmasına sebep olan Doğu Akdeniz konusu, Avrupa Birliği (AB) açısından da çeşitli sorunları, bölünmeleri ve çelişkili durumları gözler önüne serdi. Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalamasını kıyasıya eleştiren AB yetkililerinin, Yunanistan’ın Mısır ile benzer bir anlaşma imzalamasına yönelik “anlaşmanın iki ülke arasında imzalandığını ve AB’nin yorum yapacağı bir durumun olmadığını” belirtmeleri bir başka iki yüzlü tutum olarak kayıtlara geçti. Yaşanan gerginliğe yönelik hakkaniyetli olmayan tutumunun yanı sıra dönem başkanı Almanya’nın girişimleriyle arabulucu bir rol benimsemeye çalışan AB’de, çeşitli ayrışmaların yaşandığı ve soruna yönelik farklı tutumların sergilendiği görülüyor.

Devamı

'Havuç-sopa' anlayışı sadece müzakere sürecindeki bir üyeye takınılan Avrupa nobranlığını göstermiyor. Aynı zamanda AB'nin Başkan Erdoğan yönetimindeki yeni Türkiye'nin varoluşsal önceliklerini anlamadıklarını ya da anlamazdan geldiklerini ifade ediyor.

Mavi vatan kavramına nereye kadar sahip çıkılmalıdır? Bu uğurda gerekirse Türkiye Yunanistan ile savaşmayı düşünmeli midir? Bunun için ne tür hazırlıklar yapılmalıdır? Kısacası yönetime talip olan muhalefet Türkiye'ye dış politika ve güvenliğin bu önemli alanında ne tür bir alternatif sunmaktadır?

Uluslararası piyasalarda enerji fiyatlarının yükselmesi enerji ithalatı yapan Türkiye gibi ülkelere yüksek oranda ithalat yükü getirmektedir. Bu sebeple Türkiye'nin kendi öz kaynaklarından temin edeceği enerji ekonominin güçlenmesini sağlarken uluslararası piyasalardaki olumsuzlukların da Türkiye'yi etkileme olasılığını düşürecektir.

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Yunanistan lehine dayanışma mesajları tarafsız olmadığının göstergesidir. Doğu Akdeniz krizi AB'nin iç meselesi olarak görülmektedir, nitekim AB'nin nihai kurumsal dönüşüm vizyonu supranasyonal bir devlet olmaktır.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: ABD’nin GKRY'ye Yönelik Silah Ambargolarını Kaldırması Bölgesel Barışı Zehirlemekte

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "ABD’nin GKRY'ye yönelik silah ambargolarını kaldırması bölgesel barış ve istikrarı zehirlemektedir.” dedi.

Devamı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ABD nin GKRY'ye Yönelik Silah Ambargolarını Kaldırması
Yunanistan Çıkmaz Sokakta

Yunanistan, Çıkmaz Sokakta

Dün İngiltere'nin teşvikiyle bozgun yaşayan Yunanistan, bugün Fransa'nın provokasyonuna gelmemeli. Atina'nın kışkırtıcılıktan vazgeçerek Ankara ile komşuluk hukukunu hatırlaması uzun vadede lehinedir.

Devamı

Gerilim Doğu Akdeniz'de mi kısıtlı kalacak? Yoksa Miçotakis'in ima ettiği gibi Ege'deki kıta sahanlığı meseleleri de mi devreye girecek? Batı Trakya konusu ne zaman açılacak? Yunanistan adaları silahlandırmaya devam ettikçe Türkiye'nin cevabı nasıl olacak?

Yunanistan'ın Meis'e asker sevk etmesi Türkiye ile Yunanistan arasındaki tüm diğer alanlara dair anlaşmaların yeniden tartışmaya açılmasına neden olabilir. 12 Adalardan Batı Trakya'ya kadar her konu artık gündem maddesidir.

Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında bir silahlı çatışma yaşanırsa bunun müsebbibi başta Fransa olmak üzere Atina’ya destek veren AB ülkeleri olacaktır.

Yunanistan'ın 12 milde ısrar etmesi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi kışkırtıcı adımlar atmaya devam etmesi durumunda beklemediği sonuçlarla uğraşmak durumunda kalacaktır.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz stratejisi an itibariyle sağlam temellere oturmuş ve emin adımlarla ilerliyor. Bu haldeki AB, Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'in etkin bir aktörü olamayacağı gibi Türkiye'ye karşı güç kullanması da muhtemel değildir.

Türkiye, gelinen nokta itibarıyla derin deniz faaliyetleri bakımından önemli hamleler gerçekleştirerek bağımsız ve milli bir irade ortaya koymaktadır. Bu tutum Türkiye'ye son derece önemli kazanımlar sağlamıştır. Mülkiyetleri bize ait olan yerli ve milli enerji ekipmanları kullanılarak gerçekleştirilecek keşifler, Türkiye'yi enerji bağımlılığından kurtararak ülkenin bölgesel ve küresel gücünü pekiştirecektir.

Almanya’nın ara buluculuk çabalarının başarılı olması ise Berlin’in Paris’i dizginleme konusunda ne kadar başarılı olacağına ve Türkiye ile Yunanistan ve GKRY arasındaki sorunda tarafsız bir tavır gösterip gösteremeyeceğine bağlı olacak.

Bu analiz Yunanistan’ın İtalya ile imzaladığı 1977 Kıta Sahanlığı ve 2020 MEB antlaşmalarını inceleyerek deniz alanlarının sınırlandırılması meselelerinde adalara dair hukuksal çelişkilerini ortaya koymaktadır.

Bu analizde Fransa’nın Doğu Akdeniz siyaseti enerji rekabeti ve Libya krizinin değişen dinamikleri çerçevesinde irdelenmektedir.

SETA Genel Koordinatörü Duran, 'Doğu Akdeniz'deki haklarımız, bizim için Türkiye'nin önümüzdeki sadece onlu yıllar değil, yüzyıllar açısından da çok kritik bir dönem. Burada iktidarıyla muhalefetiyle ortak bir siyaset yürütmemiz lazım.' dedi.

Libya'da kaybettiği inisiyatifin intikamını alırcasına Fransız Cumhurbaşkanı Macron, Yunanistan'ı Türkiye ile gerilme yönünde cesaretlendiriyor.

Doğu Akdeniz Türkiye'nin en stratejik gündem maddelerinden biri haline geldi. Belki de Türkiye'nin gelecek yüzyılını şekillendirecek nitelikte olaylar bizi bekliyor. Enerji bağımlılığı meselesinden tutun da Türkiye'nin komşu coğrafyalarla kuracağı ilişkilere kadar birçok alanda önü ya açılacak ya da kapanacak.

Rasyonel olan, Brüksel’in Ankara’ya karşı bu düşmanca politikalara yaptırımlar yoluyla destek verip Türkiye’yi iyice Batı’dan uzaklaştırmaması. Ama AB’nin geçmişteki bazı kararları hatırlandığında Avrupa başkentlerinin Türkiye konusunda rasyonel olanı tercih edeceklerini beklemek zorlaşıyor.