Türkiye-Suriye İlişkilerinde Normalleşme ve İran

Özellikle Güney Kafkasya'da tansiyonun giderek tırmandığı bir dönemde Türkiye-İran ilişkilerindeki muhtelif gerginlik kaynaklarının ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca İran-Suudi Arabistan ilişkilerinde normalleşme ve Arap dünyasının Suriye'yi yeniden meşru bir aktör olarak kabul etme süreçleri göz önüne alındığında, Türkiye'nin Suriye ile normalleşme ihtiyacı kendini göstermektedir.

Devamı
Türkiye-Suriye İlişkilerinde Normalleşme ve İran
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Türkiye Ekseni Kendi Öz Güveni ve

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Türkiye Ekseni, Kendi Öz Güveni ve Milli Duruşu Olan Bir Yapıya Sahip”

Türk Dış Politikasının Yüzyılı Konferansı SETA Vakfı'nda yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ve SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın açılış ve takdim konuşmalarını yaptığı konferansa birçok akademisyen katılımcı olarak yer aldı.

Devamı

Dış politikada 21 yılın muhasebesi yapıldığında başlangıçla bugün arasında muazzam farklar olduğu hemen görülebilir.

Türkevi'nde iki oturum halinde "Doğal Afetlerin Uluslararası İlişkilere Etkileri: Bir Siyasi Çatışma Çözümü Enstrümanı Olarak Doğal Afetlerin Yeniden Değerlendirilmesi" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin ardından Türkiye’yi ziyaret etmesi, buna müteakip olarak 18 Mart’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Mısır ziyareti ile birlikte ilişkilerin seyri yükselmeye başladı. Nitekim 13 Nisan’da Samih Şukri’nin Türkiye’yi yeniden ziyaret etmesi de söz konusu durumu destekler niteliktedir. Bu doğrultuda “Uzmanlar Cevaplıyor” konseptine uygun olarak Türkiye-Mısır normalleşmesini şu dört soru başlığı altında uzmanlardan değerlendirmelerini istedik.

Normalleşme Sürecinin Son Cephesi: Türkiye-Mısır İlişkilerinin Gelişmesi

Bölge devletlerin Türkiye’ye bakışları değişti, Ankara’ya saygı duymaya başladılar. Akabinde bunun gereği olarak bölge devletleri Türkiye’ye bakışlarını olumlu anlamda değiştirdiler. Öte yandan, Türkiye de görece istikrara kavuşan Ortadoğu bölgesine yönelik yeni gerçeklikler ışığında dış politikasını yeniden yapılandırdı. Bu karşılıklı siyaset değişikliği doğrultusunda, küresel bazı gelişmelerin de etkisiyle, Ortadoğu bölgesinde kapsamlı bir normalleşme süreci başladı.

Devamı
Normalleşme Sürecinin Son Cephesi Türkiye-Mısır İlişkilerinin Gelişmesi
Yeniden İnşa Sürecinde Uluslararası Dayanışma Testi

Yeniden İnşa Sürecinde Uluslararası Dayanışma Testi

6 Şubat depremlerinin üstünden iki hafta geçmesine rağmen Hatay’da 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde iki depremin yaşanması bu mücadelenin ne kadar uzun soluklu olacağını tekrar hatırlattı. Yıkımın devasa boyutuna karşın ülkemizin mücadele azmi azımsanmayacak derecede yüksek. Arama ve kurtarma çabalarından enkaz kaldırma aşamasına geçildiği şu günlerde bölgenin yeniden inşası için planlar hazırlanıyor. Bu planların bir an önce hayata geçirilmesi için son derece güçlü bir siyasi irade olduğu da aşikâr. Yaraların sarılması ve yeniden inşa süreçlerinin uzun zaman alacağı göz önünde bulundurulduğunda hem ulusal düzeyde kenetlenme hem de uluslararası desteğin sürmesi önem kazanıyor.

Devamı

İki büyük deprem diplomasiyi de hareketlendirdi. 88 ülke doğrudan yardım yaparken 11 302 yabancı personel arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde yer aldı. Bu yardımlar için ilgili ülkelere ve uluslararası topluma müteşekkiriz

Uluslararası ilişkilerde çıkar çatışmaları, güvenlik kaygıları, tehdit ve savaşlar devam edecektir. Ancak böylesi ortamda dayanışma örnekleri ve toplumlar arası destekler bu olumsuz iklimlerin dönüşmesine katkı sağlayacak ve daha yapıcı bir momentumu tetikleyecektir. Yaşamış olduğumuz afet Türk toplumunu derinden yaralamıştır ve bu yara kolay kapanmayacaktır ancak yaşamakta olduğumuz ulusal ve uluslararası dayanışma Türkiye'nin toparlanmasına ve yaralarını sarmasına katkı sağlayacaktır.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Washington ziyaretinin önemi ve arka planı nedir? Ankara ve Washington’ın Ukrayna politikaları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? ABD, Türkiye’ye F-16 satacak mı? Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerine bakışı nasıl? Washington, Ankara’nın Suriye rejimiyle temas kurmasına nasıl bakıyor?

Mayıs seçimlerine doğru giderken Batı medyası 'muhalefeti birleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kurtulma' kampanyasını başlattı.

Stratejik Mekanizma’nın iki ülke arasındaki perspektiflerin paylaşılması, politika farklarının netleştirilmesi, iş birliği alanlarının belirlenmesi ve kriz alanlarının yönetilmesi anlamında değerli olduğu yadsınamaz.

SETA Güvenlik Radarı 2023’te 2022 boyunca en önemli dış politika ve güvenlik konularına atıfla Türkiye’nin güvenlik ve jeopolitik görünümünü şekillendiren temel dinamikleri analiz ediyoruz. Kendisini kuşatan jeopolitik çevre ve makro süreçlerden bağımsız olmadığından hareketle Türkiye için ana ilgi ve meşguliyet alanlarının bölgesel ve küresel boyutlarını da değerlendiriyoruz. Türkiye’nin güvenlik ve jeopolitik görünümünü belirleyen dinamik ve gelişmelere dair değerlendirmelerimize dayanarak bu dinamiklerin 2023’te nereye evrileceğine dair öngörülerde bulunuyoruz.

2023’ün ilk haftalarında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Güney, Orta ve Doğu Afrika ülkelerine yönelik ziyaretleri Türkiye Yüzyılı’nda Afrika’yı özel olarak konumlandıracağını gösteren bir tavır sergileyeceğinin işaretidir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 75. sayısı çıktı.

Yeni yılın Türkiye için çok hızlı ve yoğun geçeceği kesin... Önümüzdeki dört-beş aylık sürenin yeni sürpriz, gerilim ve polemiklere sahne olması kimseyi şaşırtmayacak.

Avrupa'da 2022 yılında devam eden ve Türkiye'yi ötekileştirmeye ve dışlamaya çalışan tavır sürdürülebilir bir yaklaşım değildir. Bu tavrın Avrupa açısından Türkiye'yi Rusya gibi aktörlere daha da yakınlaştırma riski mevcuttur. Avrupa açısından mevcut Türkiye yaklaşımı sınır noktasına gelmiştir. Türkiye-AB ilişkileri 2023'de ya daha keskin bir kopma noktasına gelecektir. Ya da Avrupa'da bir takım siyasetçiler Türkiye'ye daha stratejik bir tavır ile yaklaşarak yeni bir pozitif momentuma kapı aralayacaklardır.

2023 cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına girdiği bir döneme rast geliyor. Türkiye'nin jeopolitik ve güvenlik ortamı oldukça rekabetçi ve kısıtlayıcı olacak ve Türkiye'nin ikinci yüzyıldaki stratejik yönelimiyle ilgili birbiriyle yarışan jeopolitik projeler olacak.

2022 yılında dünyanın başka bölgelerinde meydana gelen gelişmeler dolayısıyla Ortadoğu bölgesi, dünya siyasetinin gündeminde görece ikinci planda kaldı.