Diplomatik Aktivizm ve Vilnius Zirvesi'nden Ne Çıkar?

Dünya başkentlerinin dikkatleri yeniden Türkiye'ye çevrildi. Bu kez kritik seçimler için değil diplomatik aktivizm sebebiyle. Tahıl anlaşmasının süresinin bitmesine on gün kala Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'daydı.

Devamı
Diplomatik Aktivizm ve Vilnius Zirvesi'nden Ne Çıkar
Insight Turkey quot Seçim Sonrası Türk Dış Politikası quot Başlıklı

Insight Turkey "Seçim Sonrası Türk Dış Politikası" Başlıklı Yeni Sayısını Yayınladı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılında en önemli seçimlerden birine tanık olurken, Insight Turkey, seçimleri titizlikle değerlendiren ve sonrasında Türkiye'nin dış politikasının nasıl şekilleneceğini incelediği özel sayısını gururla sunarken, bu konudaki ufuk açıcı tartışmaların okuyucularımıza faydalı olacağını umuyor ve inanıyoruz.

Devamı

Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretinde Şuşa Beyannamesi hedefleri ve ortak bir gelecek vizyonu doğrultusunda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki müstesna ilişkileri tüm boyutlarıyla daha da ileriye taşıma konusunda yüksek düzeyde somut bir irade oluştuğu görülmüştür.

Ankara, kutuplaşmacı blok siyasetine, ticaret savaşlarına veya yeni soğuk savaşlara karşı çıkıyor.

Şuşa Beyannamesi'nin iki yıllık muhasebesini yapmadan önce, sahadaki bazı gözlemlerimi aktarmak yerinde olacaktır.

Her iki başkent de Erdoğan'ın seçim zaferi ile kendi kaderi arasında yakın bağlantı görüyor. Bu özdeşleştirme KKTC ve Azerbaycan ile sınırlı değil. Malum, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Körfez, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki halklar Mayıs 2023 seçimlerini yakından takip etti.

Türkiye Yüzyılı’nda Erdoğan’ın Yolu

Cumhurbaşkanının Göreve Başlama Törenindeki katılımcılar, Türk dış politikasının çok bölgeli yapısını ve birçok küresel meseleye aynı anda odaklanabildiğini göstermektedir. Latin Amerika, Afrika, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika, Asya ve Avrupa Türkiye’nin son 21 yılda inşa ettiği küresel diplomasi ağının sahici olduğunu işaret ediyor.

Devamı
Türkiye Yüzyılı nda Erdoğan ın Yolu
Türkiye'nin Ezber Bozan Siyaseti Bölgede Farkındalık Oluşturdu

Türkiye'nin Ezber Bozan Siyaseti Bölgede Farkındalık Oluşturdu

Türkiye’nin hakir görmeyen ve üsten bakmayan bir tutumla bölgeye yaklaşmasının yıllardır ayrımcılığa uğrayan halkların gönlünde yer edinmesini sağladı.

Devamı

Yeni dönemde Türkiye-NATO ilişkilerinde nasıl bir yol haritası çıkacak? Suriye'deki durumdan İsveç'in NATO'ya girme isteğine kadar birçok konuyu, SETA Brüksel Koordinatörü Prof. Dr. Talha Köse ile konuştuk. 

Türkiye'nin 14- (28) Mayıs 2023 Genel Seçimleri birçok dış politika analisti tarafından 2023'ün en önemli seçimi olarak tanımlanmıştı. Başta Batı'dan olmak üzere dünyanın birçok köşesinden uzmanlar, basın mensupları, siyasetçiler ve kamuoyları Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin zaferi ile sonuçlanan seçimleri yakından takip ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmesi Avrupa'da ve birçok Batı ülkesinde beklenmedik bir gelişme olarak yorumlandı. Bu durum Türkiye'de olduğu gibi Batı'da da karar alıcı ve kamuoylarının "uzman" ve "anketçiler" tarafından yanlı bilgilendirilmiş/yönlendirilmiş olmalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu sürpriz olarak algılayan yerli ve yabancı çevreler Erdoğan'ın ikinci turda kazanacağına kanaat getirdiler. Sonuç olarak Erdoğan'ın seçimi kazandığının anlaşıldığı saatlerden itibaren hızlı bir tebrik dalgasına şahit olduk. Dünya liderleri hızlı bir şekilde Erdoğan'ın zaferini kabul ettiler ve yeni dönemde Türkiye ile çalışma isteklerini dile getirdiler.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu 28 Mayıs'ta gerçekleştirildi. Sonuçlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rakibi CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu ezici bir farkla geride bıraktığını ve önümüzdeki beş yıl daha Türkiye'yi yöneteceğini gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iç siyaset ve ekonomide izleyeceği programının süreklilik ve yenilikleri önümüzdeki günlerde netleşecek. Bu husus biraz da açıklanacak yeni kabineye göre şekillenecek. Ancak Türk dış politikasında, bilhassa Türkiye-Ortadoğu ilişkilerinde yaşanacakların az çok öngörülebilir ve net olduğu kanaatindeyim. Bu anlamda Erdoğan'ın seçim zaferinin Ortadoğu'daki dengeler açısından anlamı, "süreklilik ve istikrar" kavramları temelinde değerlendirilebilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri merak ediliyor. Suriye’deki durum, İsveç’in NATO beklentisi, F-16 alımı ve Ukrayna savaşının ABD ilişkilerindeki rolünü, SETA’dan Araştırmacı Bilgehan Öztürk ile konuştuk.

Türk dış politikası Libya’dan Azerbaycan’a, Ukrayna’dan Doğu Akdeniz’e birçok kritik meselede sağladığı kazanımları korumak, Avrupa’yla ekonomik ilişkilerini geliştirmek, NATO içinde etkinliğini artırmak ve küresel güç değişimlerinin etkilerini yönetmek durumundadır. Türk seçmeninin Erdoğan’a verdiği destek, bu meydan okumaların fırsata çevirilmesini ve Türkiye’nin başat aktörlerden biri olmasını sağlayacaktır.

Moderatör : Tunç Demirtaş, SETA Konuşmacılar : Mehmet Güllüoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Darüsselam Büyükelçisi Abdinor Dahir, Somali Yatırım Ajansı Türkiye Direktörü Gökhan Kavak, Anadolu Ajansı

Bu analizde, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde son dönemde oluşan olumlu atmosfer yapılan karşılıklı diplomatik açıklamalar üzerinden incelenmekte ve ikili ilişkilerin gelecekteki seyrine ilişkin öngörülerde bulunulmaktadır

14 Mayıs’ta gene tarihi bir gece yaşadık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 27 milyonun üzerinde aldığı oy rakamsal olarak bugüne kadarki en yüksek oy miktarını temsil ediyor. 5 milyon yeni seçmenin kendisi için handikap olacağı, seçmendeki ‘yeter artık’ hissiyatının muhalefete farklı bir zafer kazandıracağı ve ekonomik sorunların iktidar değişikliğini garantilediği gibi tezlerin sonuçlara yansımadığını gördük. Muhalefet ortaklarının aralarında yaşadığı sorunlar, ortak bir program ortaya koyulmasına karşın net bir mesaj ortaya koyulamaması ve mesajın taşıyıcısı aday Kılıçdaroğlu’nun büyük kitleleri ikna konusunda yaşadığı sorunlar seçimin kaderini belirledi. İlk turun getirdiği güçlü psikolojik üstünlük sayesinde ikinci turda Erdoğan’ın daha fazla oransal üstünlük sağlayarak kazanmasını sağlayacaktır.

Halkın Türkiye’nin böylesi zor bir coğrafyada olması itibariyle ülkeyi bir yandan sıcak çatışmadan uzak tutmayı bir yandan da etkin bir aktör olmayı başaran bir vizyona prim vermesi şaşırtıcı değil.

Cumhuriyetimizin yeni bir yüzyıla girdiği bu dönemde biz de geçmişi, bugünü ve geleceği bir arada konuşarak bu tartışmaya küçük bir katkı sunmak istedik. Küresel sistemin kapsamlı bir dönüşümden geçtiği bu zaman diliminde Türkiye’nin yarınına ışık tutabilmek ancak geçmişin ve bugünün doğru anlaşılmasıyla mümkün olabilir.

Bu raporda bazı dış politika meseleleri ve dosyalarının karşılaştırmalı bir analizi sunulurken iki ittifakın dış politika tercihlerini makro düzeyde belirleyen paradigmalar incelenmektedir.