Yaptırımlar, İsrail, İncirlik ve Kürecik

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'gerektiğinde İncirlik’in de Kürecik’in de kapatılabileceğine' dair açıklamaları beklendiği gibi hem Türkiye’de hem de yurt dışında önemli yankı uyandırdı. Doğrusu bu açıklama Türkiye’nin uzun zaman izlediği bağımsız dış politikanın doğal sonucunu yansıtıyor.

Devamı
Yaptırımlar İsrail İncirlik ve Kürecik
Dış Politikamızın Geleceği

Dış Politikamızın Geleceği

Batı başkentleri ile uzun süredir her tür müzakereyi yürüten ve yeni kaotik dönemde güçlü bir profil sergileyen lidere "Batı ile entegre olmalıyız" yönünde 'liberal hikayeler' okumanın anlamı yok. Kamuoyu artık dış politikayı yüksek bir siyasi bilinçle ve reel bir düzlemde değerlendiriyor.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Duran, ABD Senatosunun 'Ermeni' kararına ilişkin, "Bu yaklaşım, ne ikili ilişki hukukuna ne NATO hukukuna ne müttefiklik hukukuna çalışıyor." dedi.

“Müttefikimiz” ABD’nin en önemli karar organlarından biri olan Kongre’de Türkiye karşıtlığı konusunda tam bir uzlaşı durumu söz konusu.

Ne yazık ki, kendi iç siyasetine odaklanan Kongre, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığını daha da yükseltecek adımları atmaktan çekinmiyor.

Washington'dakiler 2013'den beri kendi Rusya, Suriye, YPG ve FETÖ politikalarıyla sürekli Türkiye'yi yabancılaştırdıklarını unutup, Türkiye'nin Rusya'ya yaklaşmasından şikayet ediyor..

SETA'da Türk-Amerikan İlişkileri Masaya Yatırıldı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) 'Türk-Amerikan İlişkilerindeki Problemlerin Üstesinden Gelmek' paneli düzenlendi.

Devamı
SETA'da Türk-Amerikan İlişkileri Masaya Yatırıldı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 41. sayısı çıktı.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği harekatlarla ilişkin, "Pentagon'da pişirilen planların da suya düştüğünü gördük." dedi.

Fırat’ın doğusunda Rusya’nın doğrudan veya rejim aracılığıyla PKK/YPG ile ilişki içerisine girmesi, Türkiye’nin görmezden geleceği bir durum değildir. Nitekim bunu deneyen ve başarılı olamayan bir ABD örneği de önümüzde durmaktadır.

ABD ile ilişkilerde yaşanan sorunlar ve çok sayıdaki temel anlaşmazlık konusu artık hem Türk kamuoyunu hem de karar alıcıları yormuş durumda. ABD'nin PYD ve FETÖ'ye vermekte olduğu destek; Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi almasına karşıtlığı ve bu doğrultuda gündeme gelen yaptırımlar; Halkbank Davasını Türkiye aleyhinde sopa olarak kullanılmaya devam edilmesi; Ermeni iddialarının kongre gündeminde kullanılması, Türkiye'nin proje ortağı olduğu F-35 uçaklarının çeşitli bahanelerle teslim edilmemesi; ABD'nin Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye'nin karşısından yer alması gibi birçok zorlu dosya iki ülke ilişkilerini son derece olumsuz etkilemekte.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Türkiye – ABD ilişkilerinde yaşanan sorunlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, ABD’nin İsrail’in Batı Şeria’da yeni yerleşim yerlerine yönelik faaliyetlerini tanıma kararı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Washington D.C. Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Türkiye ve ABD’nin Suriye politikaları ve iki ülke arasındaki ilişkiler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Donald Trump arasında gerçekleşen görüşmenin Türkiye’ye kazanımları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Artık Türkiye’deki gazeteler bir yana, küresel medya bile Erdoğan’ın batılı liderlerle görüşmesinin ardından, “Erdoğan istediğini yine aldı” gibi başlıklarla gelişmeleri aktarmak zorunda kalıyor..

Zirvenin hangi yönlerini öne çıkarmış “müttefikimiz” Almanya’nın medyası?

Erdoğan-Trump zirvesinin en önemli tarafı ikili ilişkilerin kopma noktasından uzaklaşmış olmasıdır. Trump'ın basın açıklamasına ittifak ilişkisine vurgu yaparak başlaması, DEAŞ'la mücadele konusunda Türkiye'ye hakkını teslim etmesi ve Güvenli Bölge planına destek verdiğini belirtmesi bu anlamda önemli ve somut göstergeler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki 13 Kasım tarihli zirve Türk-Amerikan ilişkilerinin potansiyelinin son dönemde yaşanan sorunlardan daha büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak en büyük sorunlardan biri Türk-Amerikan ilişkilerinin iki liderin karşılıklı çabasıyla sürdürülüyor olması.