Podcast: Terörle Mücadelenin Irak Safhası

Terörle Mücadelenin Irak Safhası

Devamı
Podcast Terörle Mücadelenin Irak Safhası
Türk Dış Politikası Yıllığı 2023

Türk Dış Politikası Yıllığı 2023

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on beşinci kitabına ulaştı.

Devamı

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on dördüncü kitabına ulaştı.

Yerel seçim gündeminin yoğunluğuyla gözden kaçırmayalım. Son aylarda Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme dönemine girdik. Bir dizi gelişme peşi sıra ve birbirini güçlendirecek şekilde gerçekleşiyor.

Hakan Fidan dışişleri bakanı görevine geldikten sonra ilk ziyaretini Irak’a gerçekleştirmiştir. Dışişleri Bakanı Fidan görevinin henüz bir yılını tamamlamadan Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nın yasaklı örgüt olarak listelenmesini sağlamış ve ortak mücadeleye ilişkin önemli mesafe katetmiştir. Terörle mücadelenin yanı sıra Türkiye’nin Irak ile birlikte hayata geçirmeyi planladığı Kalkınma Yolu Projesi de bu noktada akılda tutulabilir. MİT başkanı olduğu dönemden itibaren Irak’ın siyasi, güvenlik ve diplomatik isimleriyle yakın ilişkilere sahip olan Fidan dışişleri bakanı olarak da çok kısa sürede Irak sahasında özellikle Türkiye’nin PKK terörüyle mücadelesine katalizör etkisi gösterecek hamleleri birbiri ardına gerçekleştiriyor. Kapsamlı askeri operasyon ve Irak güvenlik güçleriyle koordinasyon hedefinin de bu noktada zirveyi temsil ettiği söylenebilir. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın son Irak ziyaretini, Güvenlik Mekanizması Görüşmesini ve ortak bildirinin sonuçlarını uzmanlara sorduk.

Amerikan Kongresi’ndeki siyasi dengeler ve lobi gruplarının faaliyetleri, öteden beri Türk-Amerikan ilişkilerini olumsuz etkileyen ana faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. 1970’lerden beri Kıbrıs ve Ermenistan gibi meselelerde Beyaz Saray’ın dış politikadaki geniş yetki alanını sınırlandırarak Türkiye aleyhinde kararlara imza atan Kongre, son senelerde Suriye ve savunma iş birliği gibi alanlarda da etkisini gösterdi. Trump’ın Putin’le iyi ilişkiler kurma ısrarını cezalandırmak adına Rusya’ya karşı CAATSA’yı çıkaran Kongre, bu yasayı ilk ve tek olarak Türkiye’ye karşı uygulamıştı.

Türkiye-ABD İlişkisinin 100 Yılı

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiyi genel olarak incelediğimizde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, ortak tehdit algısına dayalı bir stratejik ortaklık oluşturulmuş olduğunu görmekteyiz. Özellikle 1960-1980 arasında iki ülke arasında yaşanan deneyimlerin ise mevcut karşılıklı güvensizliğin zeminini hazırladığını ve tarihi kaygıları öne çıkardığını söyleyebiliriz.

Devamı
Türkiye-ABD İlişkisinin 100 Yılı
Ankara Blinken a Ne Mesaj Verecek

Ankara Blinken’a Ne Mesaj Verecek?

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ankara’ya yapacağı ziyaret ve bu ziyaretin gündeminde yer alması muhtemel gündem maddeleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, Türkiye-ABD ilişkilerinin son zamanlardaki en önemli gündem maddelerinden biri olan F-16 satışı konusundaki son gelişmeleri ve muhtemel senaryoları değerlendirdi.

TBMM’de İsveç’in NATO üyeliğine onay verilmesinden hemen sonra Başkan Biden’ın Kongre’ye bir mektup göndererek F-16 satışına onay istediği basına yansıdı. Bu gelişmeler uzun süredir gündemi meşgul eden F-16 meselesinde sona doğru yaklaştığımızı gösteriyor. Satışın gerçekleşmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinde epeydir devam eden derin güvensizlik bir nebze de olsa azalacak. Bu güvensizlik, iki NATO müttefiki arasında aslında daha rutin işlemesi gereken bir silah alışverişinin bu kadar sancılı bir süreçten geçmesinin ana nedeni oldu. Bunun aşılması iki ülkenin de çıkarına olacaktır ancak iki ülke arasında yeni bir dönem başladığını söylemek için henüz erken. F-16 satışının gerçekleşmesi, karşılıklı güven sorununun azalmasını sağlayarak yeni bir dönemin başlamasına zemin hazırlayabilir.

Alınan satış kararları ile birlikte ortaya çıkabilecek bölgesel güç dengeleri, Washington yönetiminin Ege ve çevresinde izlediği siyasetin seyri ve anlaşmaların içeriğinin niteliği gibi hususları uzmanlara sorduk.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, A Haber ekranlarında yayınlanan Arka Plan programında, Türkiye ile ABD arasında son zamanlarda gündemde olan F-16 satışı konusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Milli Muharip Uçak Projesi’nin geliştirme süreci nasıl başladı? Milli uçak KAAN’ın teknik özellikleri nelerdir? KAAN, Türkiye’nin muharebe kapasitesini nasıl artıracak?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.

Perşembe günü Bağdat'ta gerçekleşen Türkiye-Irak güvenlik zirvesinden sonra yayımlanan ortak sonuç bildirgesi ile iki ülke arasında yeni bir dönemin kapıları açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ramazan sonrası Irak'a ziyareti ile ikili ilişkilerde "bir sıçrama" sağlanacağının vurgulandığı bildirgede ilişkilerin tüm yönleriyle "stratejik bir çerçeveye" oturtulmasına karar verildi. Bu amaçla terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında Ortak Daimî Komiteler ihdas ediliyor. Daha önemlisi, PKK'nın Türkiye ve Irak için ortak güvenlik tehdidi olduğunda uzlaşılarak Irak Ulusal Güvenlik Konseyi bu örgütü "yasaklı örgüt" olarak nitelemekte. Bu noktaya gelinmesi için geçtiğimiz aylarda Dışişleri Bakanı Fidan, MİT Başkanı Kalın ve Milli Savunma Bakanı Güler, Iraklı muhataplarıyla yoğun bir çalışma temposu yürüttü. PKK ile mücadele için uzun yıllardır Ankara, Bağdat ile görüşüyor. Geçmişte birçok kez uzlaşmaya varılmıştı. Bu defa PKK ile mücadelede ve ikili işbirliklerinde yeni bir dönem olarak nitelenecek farklı hususun ne olduğu sorusu akla geliyor.

Türkiye'nin gündemi Aralık ayından bu yana üç kulvarı takip etti: seçim, ekonomi ve terör. Seçim ve ekonomi vatandaşlar arasında farklı görüşlerin seslendirilmesini teşvik etmiş olsa da üzerinde uzlaşı olan konu terörün başının ezilmesi. Bu konuda vatanı ve devleti benliğinde hissedenler arasında bir tereddüt yok. Nitekim "güvenlikte maliyetin önemsiz olduğu" gerçeği dikkate alınırsa terör ve diğer güvenlik tehditlerinin ihmal edilmesi söz konusu olamaz.