Suriye, Rusya-Esed-İran Hattına mı Teslim?

Türkiye'nin PYD-YPG konusundaki kararlılığını Beyaz Saray'ın dikkate almaması Suriye'nin denklemini iyice Rusya İran- Esed hattına çevirir.

Devamı
Suriye Rusya-Esed-İran Hattına mı Teslim
Referandum AB ve Yeni Dengeler

Referandum, AB ve Yeni Dengeler

AB yolun sonuna mı geldi? AB savunduğu değerleri ne kadar taşıyor, hatta taşıyor mu?

Devamı

Türkiye ve Rusya’nın ihracatının halen düşük seviyelerde olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konudaki taleplerin Rus tarafı ile yeniden paylaşıldığını belirtti.

2017 yılının da, Türkiye'nin enerjide sahadan çıkması ve oyunu kenardan izlemesi için girişimlerin artacağı bir sene olmasının ihtimali oldukça yüksek.

Ekonomik açıdan bakıldığında Rusya ile hızla ilerlemesi beklenen yakınlaşma sürecinde ‒2016 yılının ilk altı ayında 8,5 milyar dolar seviyesine düşen‒ ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda oturduğu yıllık 30 milyar dolar seviyesi üzerine çıkarılması ve uzun vadede 100 milyar dolar hedefinin kovalanması gündemde.

Amaç, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını baltalamak ve kendilerine göre bir program uygulamak. Bize düşen ise, ülkemizi her alanda çevrelemek isteyen bu kuşatmaya karşılık, ortak hareket ederek cevap vermek.

Türkiye’ye Asimetrik Saldırıların Sebebi Enerji mi?

Enerji kaynaklarına sahip birçok ülke, Türkiye ile büyük enerji projelerini hayata geçirmek, bu yolla hem Türkiye'ye hem de Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara ulaşmak istiyor.

Devamı
Türkiye ye Asimetrik Saldırıların Sebebi Enerji mi
23 Dünya Enerji Kongresi nin Yansımaları

23. Dünya Enerji Kongresi’nin Yansımaları

23. Dünya Enerji Kongresi’nin ana gündem maddesi, 2060 yılına dair enerji senaryoları ve üçlü enerji açmazı konuları olan enerji güvenliği, enerjiye erişim ve sürdürülebilirlikti.

Devamı

Enerji konusunun hiç etkilenmeden iş birliğinin devam etmesi, iki ülkenin de fay hattının enerji olduğunu ortaya koyuyor.

Küresel enerji ticaretindeki son gelişmeler nelerdir? Dünya ve Türkiye’deki yeni enerji senaryoları nasıl şekillenmektedir? Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olma sürecindeki durumu ve geleceğe yönelik beklentileri nelerdir?

"Türkiye, Musul meselesinde orada olmak zorunda. Irak'ın geleceği Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor."

1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.

Ekonominin sorun trilemması olarak görülen ve köşelerinde enerji, finans ve Ar-Ge'nin bulunduğu üçgenin çözülmesi, Türkiye ekonomisini yüksek gelirli ekonomiler grubuna taşıyacaktır.

Türkiye-Rusya normalleşmesinin, aslında potansiyel işbirliklerinin önünü açması/malum stresleri gidermesi açısından da, tam bu noktada indirekt bir fayda sağlaması beklenebilir.

Türkiye, coğrafi konum avantajını projelerle jeopolitik faydaya dönüştürerek, enerji arz güvenliğini sağlayan ve bu süreçte enerjide hem transit ülke hem de ticaret merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.

Terörle ve sair kirli araçla kuşatılmaya çalışılan Türkiye kendi büyüme ve modernleşme paradigmasını hayata geçirmeye çalışıyor.

Lojistiğin yanı sıra, konferansla birlikte hızlanacak veya başlayacak büyük enerji projeleri ve yatırımları, bölge barışının ve güvenliğinin sigortası olabilir.

Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.

Türkiye enerji arz eden ve talep eden ülkeler arasında jeostratejik konumundan dolayı, AB ülkeleri nezdinde önemli ve stratejik ülke konumunda.

Fırat Kalkanı Suriye denklemini yeniden hareketlendiren ve kanaatimce siyasi süreci de hızlandıran bir etkide bulundu.

Yakın geçmişte gelişmiş ülkelerin gündemine girmeyen fakir ve gelişmekte olan ülkelerin, ortaya çıkan gelirden gelişmekte olan ülkelerin nasıl yararlanacağı öne çıkmaya başladı.