Protestolar Karşısında Ordu: Cezayir ve Sudan Tecrübesi

Ordular kitlesel mobilizasyonlar karşısında nasıl bir tavır alır? Kitleleri hangi şartlar altında bastırma yoluna giderler? Bu sorular 2010 yılı sonunda Arap isyanlarının başladığı süreçte gündeme geldi. Fakat esasında daha önce yaşanan devrimsel süreçlerde de ordular kitleler ya da iktidar lehine önemli rol oynamıştır. Hem bölgedeki son beş yıllık dönem hem de Cezayir’in kendi tecrübesi, tarihin tekerrür etmemesi gerektiği gerçeğini dayatıyor. Bu zorlu sürecin kitlesel beklentileri karşılayacak şekilde barışçıl bir şekilde yönetilmesi hem Sudan ve Cezayir hem de bütün bir bölge için yeni bir başlangıç potansiyeli taşımaktadır.

Devamı
Protestolar Karşısında Ordu Cezayir ve Sudan Tecrübesi
Arap Dünyasındaki İkinci İsyan Dalgası Nereye Varır

Arap Dünyasındaki İkinci İsyan Dalgası Nereye Varır?

Cezayir ve Sudan’da yaşanan gösterilerin ve sonrasındaki gelişmelerin, ilk Arap İsyanları dalgasında öne çıkan Tunus, Mısır, Suriye ve Libya’daki olaylarla benzerlikleri var mı?

Devamı

Cezayir ve Sudan’daki geniş katılımlı, spontane ve uzun yıllardır iktidarda olan baskıcı rejimlerin sona erdirildiği protestolar, aslında 2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap Baharı sürecinin bir devamı olarak değerlendirilebilir.

Sudan’daki gösterilerin nedeni nedir? Bölgesel ve küresel aktörlerin gösterilere bakışı nasıldır? Önümüzdeki günlerde ülke siyaseti nasıl şekillenecektir?

Cezayir'de Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girilmesi ile sokaklar hareketlendi.

Anayasa değişikliği ile 2034 yılına kadar görevde kalması konusunda yasal düzenlemeyi gerçekleştiren Sisi bu anlamda hiçbir AB ülkesi liderinden eleştiri almamıştır. Aksine ülkede devam eden ağır insan hakları ihlalleri ve idam cezaları da Avrupa ülkelerini Sisi’yle işbirliğinden alıkoymamıştır. Bunun en önemli göstergesi geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen dokuz idama rağmen AB-Arap Ligi zirvesinin Sisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilebiliyor olmasıdır. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker’in zirve sonrasında Sisi’ye teşekkür ederken, “geleceği birlikte inşa edeceğiz” açıklamasını yapması AB’nin pozisyonunu gözler önüne sermektedir.

Tunus Nahda Hareketi Lideri Gannuşi: İslam ile Demokrasinin İkiz Olduğuna İnanıyoruz

Tunus Nahda Hareketi lideri Gannuşi, "Özgürlük ne olursa olsun, hangi boyuta ulaşırsa ulaşsın İslam'a zarar verebilecek bir şey değildir. İslam demokrasi ve halk karşıtı değildir. İslam ile demokrasinin ikiz olduğuna inanıyoruz." dedi.

Devamı
Tunus Nahda Hareketi Lideri Gannuşi İslam ile Demokrasinin İkiz Olduğuna
Batı nın Darbecilere Bakışı

Batı’nın Darbecilere Bakışı

Mısır'da darbeci Sisi yönetimi 9 kişiyi daha idam etti. Toplamda idam edilenlerin sayısı 42'ye ulaştı. İşkence altında alınan ifadelere dayanarak yapılan bu idamlar bize durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.

Devamı

Bölgede dizayn çabaları ile aslında daha köklü bir değişimin tohumları atılmakta..

Bu analiz BAE liderliğindeki bölgesel eksenin Suudi Arabistan üzerinden Selefiliği kendi bölge stratejisi için araçsallaştırmasını ele almaktadır.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Duran, Türkiye'nin, Amerika ve Rusya ile koordine olarak, devlet dışı aktörlerin alanını kapatmaya çalıştığını belirterek, "Türkiye, ülkelerin birliklerinin korunmasını bunun için istiyor." dedi.

Bu çalışma DDSA olgusunun yeni Ortadoğu güvenlik mimarisi ve ikliminde oynadığı rollere odaklanmaktadır. Bu grupların doğaları, değişen rolleri ve bölgesel düzene yönelik ortaya çıkardıkları güvenlik risklerini ele almaktadır. Ayrıntılı ve çok yönlü analizleriyle kitapta yer alan makaleler DDSA’lar bağlamında egemenlik, jeopolitik, ideoloji, savaş, teknoloji, çatışma, terörizm, asimetrik savaş, düzensiz savaş ve şehir savaşı gibi olguların değişen karakterleri ve bunların bölge siyaseti üzerindeki etkilerine dair bulgular sunmaktadır.

Geldiğimiz noktada, BAE ve Suud'un parayla manipüle edebildiği, geleneksel iddialarından vazgeçmiş, kendi içinde kırılgan ve zayıf bir Arap dünyası mevcut.

Filistin davasına sahip çıkma meselesinin bölgede İran tarafından domine edilmesine fırsat tanımak, Muhammed bin Selman için menfi sonuçlar doğurabilir. İsrail ile işbirliği yaparak bölgesel düzen kurmak ve Riyad’ı bu düzenin kurucu aktörü haline getirmek, çıkışları kapalı karanlık bir tünelde yol almaya benzer.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Medhali Selefi akım, tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya’yı DEAŞ’tan daha fazla tehdit etmektedir.' dedi.

Türkiye tarihi sorumluk bilinci nedeniyle, Libya'daki krizin çözümü için uluslararası toplumla birlikte hareket ederek bu bloğun kullandığı asimetrik araçları kullanmaktan kaçınmıştır.

Türk heyeti Palermo’da gerçekleştirilen Libya Konferansı’ndan neden çekildi? Türkiye’nin Libya krizine ilişkin pozisyonu nedir? Libya krizinin kaynağı nedir? Palermo’daki Libya Konferansı kriz için çözüm olabilir mi? Libya’da bir çözüm mümkün mü?

Her ne kadar Türkiye’nin AB’ye üye olması durumunda Gümrük Birliği sebebiyle ortaya çıkan olumsuz etkilerin yok olacağı bilinse de fasıllara yönelik uygulanan siyasi blokajlar sonucu üyelik müzakerelerinin ilerlememesi, AB’nin ticaret strateji belgesinde birinci nesil olarak nitelendirilen GB’nin çok daha elzem bir şekilde ele alınmasını ve güncellenerek yeni nesil anlaşmalara dahil edilmesini gerektiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump: “Orada İsrail’i korumaya yardım edecek başka kimsemiz yok.” Danışmanları Amerikan Başkanı Trump’ı fena hâlde yanıltıyorlar herhâlde.

'Avusturya İslamı' ilk etapta Avusturya sınırları içinde yaşayan 700 bin kadar Müslümanın 'ehlileştirilmiş', devlet otoritesine boyun eğmiş bir İslam anlayışını yaşamasını ve öngörüyor.