Yeni Aktörlük Bilinci ve BAE’ye Uyarı

Bölgemizde Türkiye'nin etkisini sınırlandırmak için var gücüyle çabalayanların başında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) geliyor. Abu Dabi, Kahire'yi Libya'daki iç savaşa sokmak için Türkiye karşıtı bir kampanyanın yürütücüsü. Darbeci Sisi'yi teşvik etmek amacıyla Türkiye karşıtlığı üzerinden bir "pan-Arabist milliyetçilik" üretmeye çalışıyor. "Türk işgali," "Bab-ı Ali ve kolonici dil" ya da "Arap iç işlerine karışmaktan vazgeçme" söylemleri bu çabanın ürünü. Ancak Vatiyye Üssü'ne yapılan son saldırıdan sonra BAE'nin yıkıcı faaliyetleri Ankara'da gündemin başköşesine oturdu. Daha önce Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun BAE'ye yaptığı uyarıyı geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Akar'ın ifadeleriyle yeni bir aşamaya geçti: "Doğru zaman ve doğru yerde hesabını soracağız."

Devamı
Yeni Aktörlük Bilinci ve BAE ye Uyarı
Libya Krizinde Diplomatik Hareketlilik ve Muhtemel Senaryolar

Libya Krizinde Diplomatik Hareketlilik ve Muhtemel Senaryolar

Libya krizinde etkili olan aktörler arasında, Kovid-19 salgınının etkisine rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yoğun ikili ve çok taraflı diplomatik görüşmeler yaşanıyor.

Devamı

18 yıllık AK Parti iktidarının ve dört yıllık Cumhur ittifakının siyasetini "impatorluk özlemi" olarak nitelemek doğru değil. İmparatorluklar çağı çoktan geçti. Günümüzde "güçlü milli devletlerin" öne çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Küresel ve bölgesel türbülansın Türkiye'yi yeni askeri aktivizme zorladığı açık. Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Libya denklemlerine askeri olarak müdahil olan ülkelerin en sonuncusu Türkiye. Hiçbirinde de "yayılmacı, emperyal" saik bulunmuyor. Milli güvenlik çıkarlarını pro-aktif şekilde koruma niyeti var.

"Yakın markaj" tanımlamasını Milli Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler'in Trablus'a yaptığı ziyaret dahil son dönemdeki karşılıklı diplomasi trafiği için kullandı.

Mısır'ın askeri kapasitesine bakıldığında müdahale imkanını küçümsememek gerekiyor. Nasıl bir hedef ve hangi kapsamda bir müdahale yapacağı tabii ki önemli. Belirli bir hat tutarak Libya hükümetinin ilerleyişini engellemeye dönük bir müdahale yapması çok olası. Arap dünyasının en büyük ordusundan bahsediyoruz.

Türkiye Libya ve Doğu Akdeniz'de adım adım ilerlemeye devam ediyor. Türkiye'nin bu iki alandaki etkinliği bakımından altı ay öncesine nazaran büyük bir fark var.

Türkiye Kazandıkça Libya'da Uluslararası Rekabet Kızışıyor

Libya ile imzalanan anlaşmalardan sonra Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya’da attığı adımlar çok net sonuçlar doğurdu ve Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır’ın Türkiye’yi devre dışı bırakan anlaşmaları neredeyse tamamıyla akim kaldı.

Devamı
Türkiye Kazandıkça Libya'da Uluslararası Rekabet Kızışıyor
Libya da Haftar Yanlısı Koalisyon Çaresiz Kalmış Durumda

Libya’da Haftar Yanlısı Koalisyon Çaresiz Kalmış Durumda

SETA Güvenlik Araştırmacısı Emrah Kekilli, Libya’daki son gelişmeleri değerlendirdi.

Devamı

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Türk heyetinin Libya’ya yaptığı ziyareti ve Libya’daki son gelişmeleri değerlendirdi.

George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 'Eğer bu tempo devam ederse Hafter güçlerinin dağılması kaçınılmazdır. Bu durumda UMH'nin ülkenin tamamında kontrolü sağlaması imkanı doğar.' dedi.

Salgın sonrası jeopolitik denklemler Türkiye'nin bölgesel rolünü güçlendirecek bir değişime işaret ediyor.

Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti Hafter güçlerini gerileterek alan kontrolünü genişletmeye devam ediyor. UMH, aradaki mesafe ve lojistik zorluklara rağmen Türkiye'nin sağladığı stratejik destek ile Rusya, BAE ve Mısır'dan destek alan Hafter güçlerini önce durdurdu ve son günlerde ise geriletmeye başladı. Bu da hem sahada hem de uluslararası alanda dengelerin değişmesi anlamına geliyor. Önce Trablus'tan Tunus sınırına kadar olan bölgenin sonra da Vatiyye askeri üssünün kontrol edilmesi bu anlamda büyük bir başarı ve önemli bir dönüm noktası.

Türkiye'nin Kasım 2019'da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Doğu Akdeniz'de yetki sınırlandırması ve karşılıklı işbirliğini içeren iki muhtıra imzalaması çerçevesinde UMH'ye destek vermeye başlaması ile birlikte sahada da ciddi değişimler meydana gelmeye başladı.

Covid-19 salgını sırasında Doğu Akdeniz'deki gerilim düşerken Libya krizi derinleşiyor. Salgın petrol fiyatlarını vurunca ExxonMobil, Total ve ENI, 10 ve 6 numaralı parsellerdeki sondaj projelerini durdurdu. Bu kararlar, Türkiye'nin donanması ve üç sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz'deki haklarına sahip çıkarak önerdiği hakkaniyetli paylaşıma katkı sağlayacak mahiyette.

Önce pazartesi akşamı "halkın iradesini kabul ettiğini" söyleyerek "yeni bir hükümet kuracağını" ilan etti. Hafter, Libya Ulusal Ordusu'nun (LUO) başında. Görünüşte LUO da Tobruk'taki Temsilciler Meclisi ve Libya Devlet Yüksek Konseyi'nin emrinde.

Ortadoğu'nun çatışma bölgelerindeki hareketlilik devam ediyor. Koronavirüs salgınının uluslararası sistemin yapısını, dünya ekonomisini ve devletlerin istikrarını nasıl etkileyeceği tartışmaları sürerken özellikle Libya'da sıcak gelişmeler yaşandığını belirtmek gerekir. BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile darbeci Hafter güçleri arasındaki çatışmaların seyri son bir aydır değişim gösteriyor.

Libya'da, Haftar üzerinden askeri bir diktatörlük kurarak Libya halkının Şubat Devrimi'yle devirdiği Kaddafi rejimini hortlatıp, ülkeyi BAE ve onun üzerinden İsrail'in bölge stratejisinin aparatına dönüştürme girişimleri Türkiye-Libya arasındaki iş birliğiyle bozulmuştu.

Kovid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz günlerde gönlümüz felaketten insanlığın ders almasını istiyor. Ama pandeminin varlığı bile güç mücadelesini, çatışmaları bitiremiyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) son yılların sıcak başlıklarından olan Libya'yı farklı açılardan konu alan çok sayıda yayın ve analize imza attı.

Bu analizde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)-Suudi Arabistan ekseninin Ortadoğu’daki demokratik halk hareketlerine özellikle Libya’daki meşru hükümete karşı izledikleri darbeci siyaset ele alınmaktadır.