Türk-Amerikan İlişkileri Rayından Çıkar mı?

Türk-Amerikan ilişkilerinde buzul çağına girmemek için her iki aktörün “pire için yorgan yakacak” tercihte bulunmaması hayati önem taşıyor. Aksi bir durum, Ortadoğu coğrafyasını daha da hareketli hale getirecektir.

Devamı
Türk-Amerikan İlişkileri Rayından Çıkar mı
Erdoğan-Trump Zirvesi H l Önemli Ama

Erdoğan-Trump Zirvesi Hâlâ Önemli Ama...

ABD'nin Ortadoğu yol haritasında Türkiye'ye nasıl bir yer verdiğinin ipuçları bu görüşmede netleşecek. Anlaşılan, Ankara'nın Trump yönetimi ile arzu ettiği kapsamlı işbirliği arayışı beklenenden zor olacak.

Devamı

PKK'nın DEAŞ ile mücadelede ne kadar başarılı olursa olsun uzun vadede bölgede ABD'nin desteğine rağmen tutunması oldukça güç.

Rakka operasyonunun YPG ile yapılması kararının yarattığı krizin yönetilmesi gerekir. Diğer tabirle, Türk-ABD ilişkilerini Rakka operasyonuna kilitlemek doğru değil.

Madem mutlak ittifaklar dönemi kapandı, o takdirde hem gerektiğinde YPG'ye müdahale etmeli, hem de Trump yönetimiyle iyi ilişkiler geliştirme gayretini sürdürmeli.

Türkiye, her türlü maliyeti göze alarak kendi yolunu çizme eğilimine girmeli. Bu yol Amerika'yı doğrudan karşıya almak değildir.

Astana ve Soçi Sonrası Türkiye’nin Suriye Politikası

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile görüşmesinde Suriye sorununun çözümü konusunda ABD’nin daha aktif bir politika izleyeceği izlenimiyle dönmesi, Türkiye’nin Suriye politikasında yeni bir dönemin başlaması anlamına gelebilir.

Devamı
Astana ve Soçi Sonrası Türkiye nin Suriye Politikası
Trump ın Tercihi Ne Olmalı

Trump’ın Tercihi Ne Olmalı?

Trump yönetimi, Obama yanlısı çevrelerin uzun süredir yürüttüğü Erdoğan karşıtı kampanyayı ciddiye almıyor. Yine de Ankara ile beyaz bir sayfa açmasının önünde birbiriyle ilişkili iki engel var.

Devamı

ABD Yönetimi’nin, Irak tezkeresinden dolayı Türkiye’den öç almaya çalışan CENTCOM’un sözünü dinleyip ve PKK ile işbirliğine devam etmesinin faturası ABD dahil olmak üzere her aktöre kesilecek.

İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.

Türkiye’nin operasyonlarının, kendilerinin de terör örgütü olarak tanımladıkları PKK’yı hedef aldığını ve operasyonun Suriye ayağında vurulan YPG’nin PKK’nın Suriye uzantısı olduğunu çok iyi biliyorlar aslında.

Türkiye ile AB ilişkileri geçmişi incelendiğinde, AB’nin ve AB üyesi ülkelerin belki de tarihinin hiçbir döneminde bir ülkenin iç siyasetinde bu kadar açık ve militanca bir tavırla pozisyon aldığı görülmemiştir.

Batı merkezci, oryantalist zihinleriyle meseleyi analiz etmeye çalışıyorlar ve “evetçilerin gerçeği göremeyen cahiller olduğu” sonucuna varıyorlar.

Tarihsel süreçte, ülke içerisindeki güç mücadelesinin doğurduğu siyasi entrikalarda, çoğu zaman istihbarat örgütlerinin önemli rolü olmuştur.

Türkiye, Suriye'de "kendi başının çaresine bakacak" bir politikayı hayata geçirmek zorunda kaldı.

Trump kendisi Çin'e odaklanmak isteyebilir. Ama Ortadoğu buna müsaade etmez. Kafasının içinde bütüncül bir plan olmayan liderler sıcak siyaset meseleleri içinde akar giderler.

Suriye iç savaşında son dönemde yaşananlar ve rejimin sivillere yönelik saldırıları ciddi tepkilere neden olmaktadır

Geçtiğimiz şu 6 yıl zarfında Suriye krizinin kaynağına ve çözümüne ilişkin 3 farklı yaklaşım söz konusu oldu.

Trump yönetiminin Obama dönemindeki Suriye politikasını devam ettirip ettirmeyeceği cevabı en fazla merak edilen soruların başında geliyordu.

ABD için Kuzey Kore tehdidi giderek büyüyor, Çin de K.Koreden rahatsız. Ortada ortak bir sıkıntı varken, ABD-Çin arasında bir işbirliği doğar mı diye merakla bekleniyor.

İslamofobi artık retorik düzeyde bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.