F-16 Meselesi ve Karşılıklı Güven Sorunu

TBMM’de İsveç’in NATO üyeliğine onay verilmesinden hemen sonra Başkan Biden’ın Kongre’ye bir mektup göndererek F-16 satışına onay istediği basına yansıdı. Bu gelişmeler uzun süredir gündemi meşgul eden F-16 meselesinde sona doğru yaklaştığımızı gösteriyor. Satışın gerçekleşmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinde epeydir devam eden derin güvensizlik bir nebze de olsa azalacak. Bu güvensizlik, iki NATO müttefiki arasında aslında daha rutin işlemesi gereken bir silah alışverişinin bu kadar sancılı bir süreçten geçmesinin ana nedeni oldu. Bunun aşılması iki ülkenin de çıkarına olacaktır ancak iki ülke arasında yeni bir dönem başladığını söylemek için henüz erken. F-16 satışının gerçekleşmesi, karşılıklı güven sorununun azalmasını sağlayarak yeni bir dönemin başlamasına zemin hazırlayabilir.

Devamı
F-16 Meselesi ve Karşılıklı Güven Sorunu
Biden Yönetiminin Netanyahu Endişesi

Biden Yönetiminin Netanyahu Endişesi

Bütün sorunlu meselelere rağmen farklı Amerikan yönetimlerinin geleneksel olarak İsrail’in güvenliğine en büyük desteği verme yarışına girdiklerini de unutmamak gerekiyor.

Devamı

Pompeo’nun yayınladığı hatırat, Trump dönemi icraatlarını savunmanın yanı sıra Amerikan siyasetinde adet olduğu üzere başkanlık seçimleri öncesinde tartışmaları şekillendirmek ve belki de başkan adayı olmak amacına matuf görünüyor.

Cumhuriyetçilerin en büyük handikabı siyasi yenilgileri ve legal sorunlarına rağmen Trump’ın siyasi mirasıyla hesaplaşma konusunda yaşadıkları ikilem olarak öne çıkıyor. Partinin bir yandan sisteme kızgın Trumpçı tabanın enerjisine ihtiyacı var bir yandan da Trump’ın daha geniş kitlelere ulaşamayan söylemini değiştirmesi gerekiyor. Trump’ın siyasi mirasının hem paylaşılması hem de aşılması ihtiyacı, yaratıcı bir liderin geliştireceği yeni bir siyasi strateji gerektiriyor.

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on üçüncü kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

İran’ın Normalleşme Arayışları

Ortadoğu'da normalleşme rüzgarları esmeye devam ediyor. İsrail'in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn tarafından diplomatik olarak tanınması sonucunu üreten İbrahim Anlaşmaları ile ivme kazanan süreç, Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından Katar'a yönelik ambargonun kaldırılması ve Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail'in Türkiye ile ilişkilerinde normalleşme yönünde karşılıklı adımlar atılmasıyla devam ediyor.

Devamı
İran ın Normalleşme Arayışları
Türk Dış Politikası Yıllığı 2020

Türk Dış Politikası Yıllığı 2020

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on ikinci kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Devamı

Washington, yapacağı küçük revizyonlarla Ortadoğu'da yeni dengeler oluşturabilir ancak bölge ile uğraşmaktan kurtulamaz. Her yeni denge Rusya, Çin ve bölgesel güçlerin rekabetini hızlandıracak.

Fransa ile Almanya arasındaki iş birliği AB’nin hayat damarını oluşturur. Bu iş birliği sakatlanırsa artık AB’nin sonunu konuşma zamanı gelmiş demektir. Aynı şeyi Almanya-İngiltere ya da Fransa-İngiltere ilişkisi üzerinden söylemek mümkün değildi. Nitekim İngiltere’nin ayrılması AB’ye zarar verse de Birliğin geleceği açısından çok büyük bir öneme sahip değil.

ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın hangi 'grand strateji' geleneğine yaslanırsa yaslansın, Çin’i eski dönemlere nazaran daha fazla ciddiye alacağı kesin görünüyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 54. sayısı çıktı.

Türkiye, çıkarlarını ve itirazlarını görmezden gelen Obama ve yaptırımlar yoluyla cezalandırma yoluna giden Trump yönetimleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmayarak ulusal çıkarlarını savunmuştur. Biden yönetimi de benzer politikalar izler ve dışlayıcı ifadeler kullanırsa ikili ilişkilerdeki sorunlu alanların yapıcı bir diyalogla aşılması daha da zorlaşacaktır.

Biden’a göre toplumda birliği bozanlar, değerler konusunda ayrışma yaşayan muhafazakârlar ya da kırsal kesim insanları değil, ülkedeki yerleşik demokratik kuralları hiçe sayan aşırı sağ gruplar.

SETA Washington DC Koordinatörü Kadir Üstün, 2020 yılında ABD'de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Ankara, içeride 'reform', dışarıda 'yeni sayfalar açma' gündemiyle meşgul.

Son bir aydır Trump yönetiminin PYD'yi yeniden dizayn etme ve bunu Türkiye'nin önüne koyma çabası, ABD'nin Suriye politikasındaki sürekliliğe işaret ediyordu..

Tahran’a karşı kendisi doğrudan harekete geçmek yerine Washington’un sert adımlar atmasını isteyen İsrail’in Trump dönemi sona ermeden ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini vurmasını sağlamaya çalıştığı da biliniyor. Biden döneminde ABD’yi böyle bir adım atmaya sevk etmenin çok daha zor olacağını bu ülkedeki Yahudi lobisi ve Netanyahu iyi biliyor.

Terör örgütü PKK/PYD'nin ABD'den aldığı destekle fazlasıyla başına buyruk hareket etmesi sadece Türkiye için değil aynı zamanda merkezi Irak yönetimi ve bölgesel yönetim için de kabul edilemez boyutlara gelmiş durumda.

Amerikan güvenlik bürokrasisi ile Kongre’nin büyük kısmı, Obama döneminden devraldıkları Türkiye karşıtlığını Trump’ın başkanlığı döneminde tırmandırdılar.

Son yıllarda krizlerin eksik olmadığı Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni krizin adı CAATSA yaptırımları. Uzun zamandır beklenen ancak nasıl uygulanacağı konusunda Amerikan yönetiminin de karar veremediği yaptırımlar Trump'ın görevden ayrılmasına bir ay kala hayata geçirildi. Kimilerine göre bu bir uyarı; kimileri de yaptırımın beklendiğinden çok daha hafif olduğu kanaatini taşıyor.