Türkiye'yi Bekleyen Tehlike: Halkların Çatışması

Kürt meselesinin çözümünün siyasi rantının paylaşılması hesapları, tarafları başlangıçta öngörülmeyen pozisyonlara itti.

Devamı
Analiz Devrimden Demokrasiye Tunus'un Seçimi

Analiz: Devrimden Demokrasiye Tunus'un Seçimi

Bu raporda Tunus’ta Yasemin Devrimi’ni gerekli aynı zamanda mümkün kılan tarihi arka plana ve devrim sürecine değiniliyor.

Devamı

''Toplumun, Kültür Politikaları ve Medyanın Kültürel Süreçlere Etki Algısı'' başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı.

Talip Küçükcan’a göre Patriotların caydırıcılığı var ancak etkinlik ve koruma oranı oldukça düşük.

Türkiye Kürt meselesinden bağımsız bir şekilde de PKK sorunu ile muhatap olmak zorundadır. Tam da bu sebepten dolayı, eylemlerine başladığı 1984'ten bu yana “PKK silahsızlandırılmaktadır”. Bu bitmez tükenmek bilmek “PKK'nın silahsızlanması” süreci Kürt meselesinin çözümüne bağlanmaktadır. Kürt meselesinin çözümü ise PKK'nın silah bırakmasına. Eğer siyasal bir yumurta-tavuk egzersizine Türkiye'nin en değerli onyıllarını bir kez daha feda etmek istemiyorsak bu fasit daireden hızla çıkarak gerçeklerle yüzleşmemiz gerekmektedir. PKK, Kürt meselesi dairesinde müstakil bir vakıa olarak ele alınmadığı sürece “iyi şeyler olması”nı dilemekten öteye geçemeyiz. Aynı şekilde DTP, Kürt sorununun sonucu olarak var olmaktadır. Fakat bu tespit DTP'nin bir Kürt meselesi olduğunu ortaya koymaz. PKK'nın bir PKK; DTP'nin ise bir DTP sorunu bulunmaktadır. Ve bu sorunları Kürt meselesinden çok daha önceliklidir. PKK örgütün geleceği konusunda çaresiz olduğu kadar; DTP'de Kürt meselesinin asgari bir düzeye düştüğü durumda partinin ne olacağıyla meşguldür.

SETA ve Pollmark'ın beraber gerçekleştirdikleri "Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı" araştırmasında ortaya çıkan en önemli verilerden biri, ekonomik sorunlar parantezinde değerlendirilebilecek işsizlik ve geçim sıkıntısı bir yana bırakıldığında, toplumun Kürt meselesini, Türkiye'nin en önemli siyasal sorunu olarak algıladığıdır. Araştırmaya göre, toplum, son 25 yılda sorunun karmaşık boyutlarını görmeyip teröre indirgeyen ve bu nedenle de, çözüm için güvenlik tedbirleriyle yetinen politikaların da başarısız olduğunu (%71,1) düşünmektedir. Aynı şekilde, toplumun büyük bir kesimi, TSK'nın PKK'yı etkisiz hale getirmesinin (%55,6) veya PKK'nın silah bırakmasının (%51,1) tek başına sorunu çözmeyeceği inancındadır. Bu kesim için, Kürt sorununun çözümü, Kürt sorununun PKK dışında kalan dinamikleriyle yüzleşmekten geçmektedir. Bu da siyaset kurumuna sorumluluk düştüğü anlamına gelir. Bu çerçevede, araştırmanın bütününe bakıldığında, Kürt meselesinin terör unsurundan bağımsız olarak toplum tarafından Türkiye'nin en önemli siyasal sorunu olarak algılandığı ortaya çıkıyor. Bu durum, Türkiye'nin bir Kürt meselesi olduğunu inkâr etme siyasetinin sürdürülemeyeceğini ve toplumun siyasal iletişim dili doğru kurgulanmış bir çözüm iradesine destek vermeye hazır olduğunu gösteriyor.

DTP Çözüm Sürecine Nasıl Katkıda Bulunabilir?

DTP, yaptığı birçok açıklamada, çözüm için Öcalan'ı adres göstermektedir. Muhataplık tartışması olarak da gündeme gelen bu temayül, “Öcalan, Kürt sorununun sahibidir” cümlesiyle temellendirilmektedir. Öcalan'ın Kürt sorunundaki payı ve sahiplik oranı ayrı bir tartışmanın konusudur. Ancak, Öcalan'ın avukatları aracılığıyla verdiği demeçlerde, çözüm için adres gösterdiği DTP'nin, sorumluluğu üstünden atarak bu rolü Öcalan'a iade etmesinin çözüm sürecine katkı sunmadığı açıktır. Sorunu dillendirmek ve çözüm için strateji geliştirmek üzere kurulan bir siyasal partinin, “çözüm için benimle değil, Öcalan'la görüşün” anlamına gelecek açıklamalar yapmasının siyasi rasyonalitesini anlamak güçtür. Her zamankinden daha fazla rol üstlenmesi ve inisiyatif kullanması gereken DTP'nin bu süreçte, bütün çabasını Öcalan'ı denkleme sokmaya hasretmesi, hem çözüm sürecinin selametini hem de DTP'nin siyasal varlığını sıkıntıya sokmaktadır.

Devamı

TRT Şeş, Kürt sorunu ve normalleşme

24 SAAT Kürtçe yayın yapacak TRT 6 (Şeş)'nın faaliyete geçmiş olması, devletin Kürt sorununa yaklaşımında bir kırılma noktasıdır. Bir fiilî durum olarak ortaya çıkan bu adım aracılığıyla, devletin Kürt politikası yeni bir dönemece girdi. Bu açılım, Kürtçe yayınla ilgili bugüne dek varlığını sürdüren yasağın gereksizliğini ortaya çıkardığı gibi, Kürtçenin kullanımıyla ilişkili halen devam eden birçok yasağı ve kaygıyı da anlamsızlaştıracak. Cumhuriyet'le beraber neredeyse Kürtçeyi kullanan herkesin maruz bırakıldığı suçluluk ve isyan arasında değişen duygular, anadili Kürtçe olan halkı devlete yabancılaştırdı.

Devamı

SETA tarafından düzenlenen “Kim Yapar Dış Haberi? – Arap Baharı ve Suriye Bağlamında Dış Habercilik” isimli panelde Türk medyasında dış habercilik olgusu tartışıldı.

SETA Başkanı Taha Özhan, TRT 1'de yayınlanan Enine Boyuna programında, son günlerde gündemin önemli başlıkları arasında yer alan Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.

2012'nin son günlerinde Öcalan ve MİT yetkililerinin İmralı'da yaptıkları görüşmeler neticesinde başlayan bu yeni süreç, üçüncü çözüm girişimine işaret etmektedir. Başbakan başta olmak üzere siyasal iradenin açıktan sahip çıktığı bu sürecin en önemli özelliği, Kürt siyasetinin en etkili aktörü Abdullah Öcalan'ın doğrudan birincil aktör, Kürt seçmenle en yakın teması kuran ve demokratik meşruiyete sahip BDP'nin ise ikincil aktör olarak muhatap alınıp, onların üzerinden bir çözüm arayışına gidilmesi oluşturmaktadır.

Ensaroğlu: '99 kabusu' tekrar yaşanır mı diye korkuluyordu ama çekilme sorunsuz şekilde başlayınca halkın gerçekten rahatladığını gördük.

Ortadoğu'da var olan Camp David düzenini şimdilerde sarsan aktörlerin Müslüman olduğunu belirten SETA Dış Politika Direktörü Talip Küçükcan, Mısır'da yaşanan gelişmelerin, bu düzeni sarsan Müslümanların iktidarını ne kadar mümkün kıldığını akla getirdiğini belirtti.

İhvan'sız bir Mısır siyaseti düşünülemeyeceğini belirten SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, ısrarla şiddete başvurmayan İhvan'ın yok sayılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Suriye'de Esed rejiminin, Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'nü kimyasal silahla hedef almasını değerlendiren SETA DC Dış Politika Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, Obama'nın tavır değişikliklerinin kimyasal silah konusundaki alanı flulaştırdığını belirtti.

Suriye'nin kuzeyinde varlık gösteren PKK'nın bölgedeki uzantısı PYD ile Türkiye ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulunan SETA Başkanı Taha Özhan, iki nedenden dolayı Türkiye ile PYD arasında hiçbir özel ilişki olamayacağını belirtti.

Çözüm süreci ve demokratikleşme paketi üstüne değerlendirmelerde bulunan SETA Başkanı Taha Özhan, TBMM'deki diğer aktörlerin de Türkiye'nin normalleşme süreci ve kamuoyunun ikna edilmesinde hükümete destek vermesi gerektiğini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Mısır'da gerçekleşen Anayasa Referandumu öncesi muhalefetin ‘Hayır' oyu için propaganda yapmasına izin verilmediğini, yapanların hapse atıldığını belirtti.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da 14-15 Ocak tarihlerinde yapılan referandumda yüzde 38'lik katılımla oylanan yeni Anayasa'ya dair değerlendirmelerde bulundu.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye muhalefetinin Cenevre'de İran'ın bulunduğu ve savaş suçlarının söz konusu olduğu bir masada İran ile aynı karede yer almak istemediklerini belirtti.