Türkiye Değiştiği Ölçüde Model Olabilir

Bugün İslam dünyasına ilişkin  olumsuz önyargıların sorumlusu Müslüman halklar değil, onları temsil iddiasındaki siyasi yönetimler ve hareketlerdir.

Devamı
Türkiye Değiştiği Ölçüde Model Olabilir
Dış Politikada Örtüşen Gündemler ve Özerklik Sorunu

Dış Politikada Örtüşen Gündemler ve Özerklik Sorunu

Ortadoğu'daki düzeninin bizzat bölge ülkeleri tarafından kurulmasını isteyen Türkiye, kendi özerkliğini artıracak yeni bir dengenin peşinde.

Devamı

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, onlarca sorunla kaşıya bırakılmış olan ülkede yakıt, trafik, temizlik, ekmek ve güvenlik konularında, 100 gün içerisinde acil çözüm arayışına gireceğini söylemiş ve bu problemlerin halli vaadinde bulunmuştu.

Insight Turkey dergisinin düzenlediği panelde, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Irak merkezi hükümeti arasındaki sorunlar ve ilişkilerin geleceği ele alındı.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Talip Küçükcan'la öğrenci affını ve Türkiye'deki üniversitelerin durumunu değerlendirdik.

Yeni teşvik sistemi hem yerli yatırımcının yatırım yapmasında hem de doğrudan yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesinde aktif bir rol oynayacaktır.

Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Amacı Nedir?

Başta bizim ve piyasa katılımcılarının kesin olarak not artışı beklediği bir dönemde S&P'den gelen bu kötü haber yabancı yatırımcıların yatırım kararları verirken bir kez daha düşünmelerine neden olacaktır.

Devamı

Sınavsız ve Dershanesiz Bir Öğrencilik Mümkün

Özel dershanelerin özel okula dönüşümü pekâlâ mümkün. Fakat özel okullara giden öğrenciler aynı zamanda özel dershaneye de gidiyor. Dolayısıyla ilk başta yapılması gereken dershanelere yönelik talebi azaltacak tedbirler almak.

Devamı

Sanayi sektöründeki işgücü ihtiyacını ve işgücüne ilişkin diğer sorunları tespit etmeye yönelik hazırlanan "Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi" başlıklı proje, sektördeki mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayacak önemli bulgular ortaya koyuyor.

Ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması ve "Orta Gelir Tuzağı"ndan çıkışın hızlandırılması için ekonomide makas değişikliğine ihtiyaç vardır.

Bugüne kadar yapılan reformlara rağmen sorunların hala sürmesinin en önemli nedeni, sorunları gerçekten çözmek yerine, palyatif yöntemlerle günü kurtarmaya çalışmak olmuştur.

Kürt sorunu yıllardır çözül(e)miyor ancak çözümden yana umutlar zaman zaman çok azalsa da hiç kaybolmuyor. Kürt sorunundan yana yeniden umutlandığımız günler yaşıyoruz. Tabii, bu dalgalanmalar, karşılıklı olarak sorunun aktörleri/tarafları arasında ve aktörlere/taraflara karşı toplumda ciddi bir güvensizliği de beraberinde getirdiğini belirtelim.

TRT TÜRK'te yayınlanan Detay programına konuk olan SETA Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu, Başbakan Erdoğan'a sunulan 4. Yargı Paketi'ni değerlendirdi.

28 Şubat'a dair bilgi ve izlenimlerimizin ne kadarı ciddi çalışmaların ürünü? Bugün, darbeden 16 yıl sonra, bir ‘28 Şubat literatürü'nden bahsedebilir miyiz?

Makedonya'daki yerel seçimler şimdilik erken seçim tartışmalarını azalttı. SDSM partisi bu seçimde de ağır yara aldı ve ülkedeki etnik söylemin sandık sonuçlarına halen doğrudan tesir ettiği ortaya çıktı. Yerel idarede etnik mücadelenin ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir başka örnek de Başbakan Gruevski'nin, “Kırçova'yı Arnavutluk'a çevirmelerine müsaade etmeyeceğiz, bu sefer bu belediyeyi biz alacağız” ifadesinde açıkça görülüyor. Dolayısıyla pazar günkü seçimlerde, ülkenin yerel sorunlarından çok ulusal siyasetin ön planda tutulduğunu belirtmek abartılı olmayacaktır.

Bölgesel ve küresel aktörlerin Suriye üzerinden yürüttükleri vekâlet savaşı Esed rejiminin ömrünü uzatırken, muhalefetin Suriye'nin tek resmi temsilcisi olma yönündeki çabaları yavaş da olsa sonuç veriyor.

Kürt Sorunu’nda yeni çözüm sürecine yön veren yeni yaklaşım tarzının ilk olarak orduda seslendirildiği iddiaları son günlerde dolaşıma sokulsa da, 1990 yılından bu yana ordu üst kademesinin terörle mücadele yöntemine dair açıklamaları bu görüşü pek inandırıcı kılmıyor.

Kürt Sorunu’nda yeni çözüm sürecine yön veren yaklaşıma ilişkin en ilginç değerlendirmelerden biri hiç şüphesiz ‘yeni yöntemin ilk olarak orduda seslendirildiği, buradan AK Parti’ye geçtiği’ iddiası. Sanıldığının aksine TSK monolitik bir kurum olmadığı için 30 yıllık süreçte silahlı kuvvetler bünyesinde egemen terörle mücadele yönteminden farklı düşünen farklı rütbelerden askerler olmuş olabilir. Bugün çözümü desteklediklerini açıklayan emekli askerlerin varlığından bu çıkarımı yapmak mümkün. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin muvazzaf askerleri nezdinde dışarıya yansıyan reel pozisyonunu Genelkurmay üst kademesinin temsil ettiği düşünülür ve 1990 yılından bu yana üst kademenin terörle mücadele yöntemine dair açıklamaları incelenirse, demokratik çözüm fikrinin ilk olarak orduda seslendirildiğini söylemek pek inandırıcı gelmiyor.

SETA tarafından düzenlenen ve Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'nden Prof. Dr. Abdullah el-Ahsan'ın konuşmacı olarak katıldığı özel toplantıda “Güneydoğu Asya'da İslam ve Siyaset'' tartışıldı.

Türkiye'de yayımlanan yerli dizilerin Balkanlar'a yayılması, diğer yabancı dizilerin yerini alması, hatta izlenme rekorları kırması sadece birkaç yıl önce kimsenin tahmin edemeyeceği bir gelişmeydi. Zira bu durum iki coğrafyada da ciddi zihni önyargıların kırılması anlamına gelen bir sonuca işaret etmekteydi. Tarihe açılan yüz yıllık bir parantez sebebiyle ne Türkiye insanı Balkanlar'daki kültürel miras ile gerektiği ölçüde temas kurmuş, ne de milliyetçi tarih yazımının Balkan toplumlarına ördüğü Osmanlı önyargıları sebebiyle bölgede Türkiye'ye sağlıklı bir gözle bakılmıştı. Son yıllarda Türkiye'de yaşanan iç politik değişimler dış politikaya da yansıyınca ilk etapta Balkanlarla resmi ilişkiler pozitif yönde bir ivme kazandı ve ardından bunun toplumsal yansımaları da gözle görülür hale gelmeye başladı. Siyasi ilişkilerdeki bu iyileşmenin toplumsallaşmasını sağlayacak ve bölge halkının Türkiye'ye bakışını değiştirecek birçok tarihsel ve kültürel unsur zaten bulunmaktaydı. Ancak Türkiye ve Balkan insanının unutturulmuş ortak yönlerini daha görünür kılacak ve diri bir şekilde insanların takdirlerine sunacak bir araç olmalıydı. Türk dizilerinin Balkan insanının evlerine konuk olması kısmen de olsa bu ihtiyaca hizmet etmeyi vaat ediyor.

1980'li yılların başından beri ülkenin en can yakıcı meselesi olan Kürt meselesi ekonomik anlamda yalnızca Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ni değil tüm ülkeyi olumsuz etkilemiştir. Son 30 yılda, başta eğitim, sağlık ve bayındırlık yatırımları olmak üzere gerekli alanlara ayrılması gereken kaynakların askeri harcamalara aktarılması ülkeye çok büyük yük getirmiştir. Bu nedenle, özellikle de 1990'lı yıllarda gerçekleşen yüksek enflasyon, dış borç, yüksek bütçe açığı ve cari açık nedeniyle iç ve dış şoklara karşı dirençsiz hale gelen ekonomi kırılgan bir yapıya bürünmüştür.

Türkiye ekonomisinde son 11 yılda gerçekleştirilen iyileştirmeler ekonomideki dengesizliklerden rant sağlayan bazı kesimlerin çıkarlarına ters düşmüştür.