FETÖ’nün Tarihi Boyunca Doğrudan Hedef Aldığı Tek Parti AK Parti

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
FETÖ nün Tarihi Boyunca Doğrudan Hedef Aldığı Tek Parti AK
Türkiye Hem Haklı Hem Güçlü

Türkiye Hem Haklı Hem Güçlü

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman İdlib’deki gelişmeler üzerinden Türkiye-ABD ilişkileri üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdi.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, İdlib’deki son gelişmeler ışığında Suriye’deki son durumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Stratejik Analiz programında Türkiye’nin İdlib’de yürüttüğü strateji üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk İdlib’de yaşanan gelişmeler üzerinden Türkiye-Rusya ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

FETÖ'nün Siyasi Ayağı Kim?

FETÖ hakkında farklı yorumlar yapılabilir ancak şu gerçek reddedilemez: FETÖ milli iradenin tecessüm ettiği siyaset kurumunu devre dışı bırakmaya çalışan anti-demokratik bir örgüttür. Bir toplumda azınlık konumunda bulunan birçok iktidar odağı gibi FETÖ de bu yolu takip etmiştir. Siyaset kurumunu zayıflatacak ve millet iradesine set çekecek her türlü yolu denemiştir.

Devamı
FETÖ'nün Siyasi Ayağı Kim
ABD Döndü mü

ABD Döndü mü?

Rusya ve rejimin Astana/Soçi mutabakatlarını hiçe sayarak alan kontrolü sağlamaları ve bir hafta arayla Türk askeri noktalarına saldırmaları Suriye'de hem sahanın hem de uluslararası aktörlerin yeniden pozisyon almalarına neden oldu.

Devamı

Suriye'de askeri çatışma safhasının bittiğini düşünen kim varsa büyük bir yanılgı içinde. Bu sadece İdlib ekseninde yaşanan çatışmalar için değil; Fırat'ın doğusunda da askeri çatışma safhası bitmiş durumda değil. Suriye'de birbiriyle iç içe geçmiş o kadar çok çatışma kuşağı var ki bunların siyasi bir sürece evrilmesi yakın zamanda pek mümkün değil.

ABD ve Rusya'nın Ankara büyükelçilikleri tarafından son günlerde yapılan Türkiye konulu açıklamalar ve sosyal medya paylaşımları propaganda kavramının iki zıt kutbundaki anlayışların yeni bir yansıması aslında. Soğuk savaş döneminde edinilen propagandaya yaklaşım biçimini iki ülke de sürdürüyor.

İdlib'deki gerilim her haliyle bir müzakere süreci. Tırmandırmaya dayalı bu sertleşmenin sonunda İdlib'in kaderi büyük oranda belirlenecek. Fakat mesele sadece İdlib'le de sınırlı değil.

Türkiye’nin ABD ve Rusya gibi ülkelerle ilişkilerinde sahte dostluklardan bahsedildiği günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin gerçek dostu Pakistan’a bir ziyaret yapıyor.

CHP'nin Ocak ayında TBMM'ye sunduğu önergeyle yeniden başlayan tartışma, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 2009 yılında Meclisten geçirilen torba yasadaki "asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması" maddesine ilişkin sözleriyle yeni bir yöne evirldi.

İdlib krizini yönetmek için Ankara üç düzlemde seferberlik halinde. Bunlar, askeri operasyon, diplomasi ve uluslararası kamuoyu..

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin, Türkiye karşıtı lobicilik faaliyetleri için dev bir fon ayırdığı ortaya çıktı. BAE, FETÖ terör örgütü ile ilintili platformların da aralarında yer aldığı Türkiye karşıtı kuruluşlara milyonlarca dolar aktarıyor. Kriter Dergisi’nin Şubat sayısında bu konuda geniş bir dosyaya yer verildi.

Önce Pompeo bir açıklama yaptı. Ardından James Jeffrey Türkiye'ye geldi. İdlib'de Amerika ve Türkiye'nin ortak hareket edebileceği ilan edildi..

Başka ülkeler için de söz konusu olduğu gibi, Türkiye’nin güvenliği de kendi sınırları ötesinde başlar..

İlib'e büyük sevkıyat yapıldı. Artık buradan dönüş olmayacak gibi. Türkiye ile Rusya İdlib'in kaderini sahada belirleyecek. Bu askeri sevkıyatı daha önce Suriye'de yaptığımız üç müdahaleyle karıştırmamak lazım. Bu sefer mücadele muharebeler biçiminde geçmeyebilir. Onun yerine müsademe ve cepheleşmeler şeklinde geçebilir. Yani genel bir gerilim zaman zaman küçük çaplı sıcak çatışmalara evrilip bir tırmandırma mantığı çerçevesinde ilerleyecektir. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla her iki taraf da alan markajı yöntemini kullanacak.