Zirve Öncesi Trump’a İki Zıt Öneri

Başkan Trump'ın, Obama bürokratlarının kendi dönemlerini aklamak için ürettikleri argümanlara değil, sahayı bilenlerin öngörülerine kulak vermesi gerekli.

Devamı
Zirve Öncesi Trump a İki Zıt Öneri
ABD İçin 'Karar Anı'

ABD İçin 'Karar Anı'

2011’den bu yana Ortadoğu’dan çekilen ve Suriye gibi olaylarda çözümsüzlüğü bir yöntem olarak benimseyen ABD’nin bu tavrı, çok ülkenin canını acıttı. Müttefiklerinin hepsi bundan zararlar gördü.

Devamı

Trump Suriye’yi, YPG’yi, Rakka’yı ve genel olarak Ortadoğu’yu önemsemiyor. ‘Terörle mücadele’ ismiyle paketlediği Rakka operasyonunun Suriye’yi ateşe atma pahasına bir an önce bitirilmesi tek hedefi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde buzul çağına girmemek için her iki aktörün “pire için yorgan yakacak” tercihte bulunmaması hayati önem taşıyor. Aksi bir durum, Ortadoğu coğrafyasını daha da hareketli hale getirecektir.

ABD'nin Ortadoğu yol haritasında Türkiye'ye nasıl bir yer verdiğinin ipuçları bu görüşmede netleşecek. Anlaşılan, Ankara'nın Trump yönetimi ile arzu ettiği kapsamlı işbirliği arayışı beklenenden zor olacak.

PKK'nın DEAŞ ile mücadelede ne kadar başarılı olursa olsun uzun vadede bölgede ABD'nin desteğine rağmen tutunması oldukça güç.

ABD’nin PKK’ya Desteği ve Türkiye’nin Yol Haritası

El-Kaide’yi dünyanın başına bela eden “stratejik zeka”, PKK’yı da bölgenin başında daha büyük bir belaya dönüştürüyor.

Devamı
ABD nin PKK ya Desteği ve Türkiye nin Yol Haritası
Hem Terörle Hem de Yalnızlaştırma Çabasıyla Mücadele Edeceğiz

Hem Terörle Hem de Yalnızlaştırma Çabasıyla Mücadele Edeceğiz

Madem mutlak ittifaklar dönemi kapandı, o takdirde hem gerektiğinde YPG'ye müdahale etmeli, hem de Trump yönetimiyle iyi ilişkiler geliştirme gayretini sürdürmeli.

Devamı

Türkiye, her türlü maliyeti göze alarak kendi yolunu çizme eğilimine girmeli. Bu yol Amerika'yı doğrudan karşıya almak değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile görüşmesinde Suriye sorununun çözümü konusunda ABD’nin daha aktif bir politika izleyeceği izlenimiyle dönmesi, Türkiye’nin Suriye politikasında yeni bir dönemin başlaması anlamına gelebilir.

Mücadele FETÖ'cüleri bulup kamu kadrolarından atmakla ve suç süreçlerine dahil olmuş olanları hukukun önüne çıkartmakla bitmiyor. Din, devlet ve toplum ilişkilerini yeni FETÖ'lere olanak sağlamayacak şekilde dönüştürmek de gerekiyor.

Trump yönetimi, Obama yanlısı çevrelerin uzun süredir yürüttüğü Erdoğan karşıtı kampanyayı ciddiye almıyor. Yine de Ankara ile beyaz bir sayfa açmasının önünde birbiriyle ilişkili iki engel var.

ABD Yönetimi’nin, Irak tezkeresinden dolayı Türkiye’den öç almaya çalışan CENTCOM’un sözünü dinleyip ve PKK ile işbirliğine devam etmesinin faturası ABD dahil olmak üzere her aktöre kesilecek.

Hatırda tutulması gereken nokta, PKK’nın sadece ABD’nin omuzundan değil aynı zamanda Afrin ve Menbiç’te Rusya’nın da omuzundan ateş ettiğidir. Her iki ülke de PKK’yı bir cepte tutmak istiyor.

İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.

Amaçta değil araçta uzmanlaşmak FETÖ’nün hem avantajı hem dezavantajıdır. Kripto yapılanma sayesinde örgüt mensuplarını tespit etmeniz güçtür ama bir kere tespit ettiğinizde mücadelesi kolaydır.

Dünya’da çok şaşırtıcı şeyler oluyor. Müslüman olduğunu iddia eden bir terör örgütü Türkiye’de dahil olmak üzere tüm Dünya’yı kana buluyor.

Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.

Süreç, doğası gereği örgütlü bir grup faaliyetine yönelik işletildiğinden önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Örneğin "kurunun yanında yaşın da yanması" bu risklerin en başında gelmektedir.

Türkiye’nin operasyonlarının, kendilerinin de terör örgütü olarak tanımladıkları PKK’yı hedef aldığını ve operasyonun Suriye ayağında vurulan YPG’nin PKK’nın Suriye uzantısı olduğunu çok iyi biliyorlar aslında.

PKK tam da Irak ve Suriye'de süreklilik arz eden otorite boşluğunu fırsat bilerek yeni stratejileri devreye sokuyor. Kandil'den çıkıp Sincar'a yerleşmenin iki temel amaca matuf olduğu söylenebilir.