Yeni Türkiye’nin Sesi TRT World

TRT World, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıklıkla ifade ettiği “Dünya Beşten Büyüktür” söyleminin, uluslararası medyada görünürlüğünün sağlanması için de önemli bir fırsat.

Devamı
Yeni Türkiye nin Sesi TRT World
Başkanlık Seçimleri ve Amerikan Halkının Değişim Talebi

Başkanlık Seçimleri ve Amerikan Halkının Değişim Talebi

Amerikan halkı başkanın spesifik politikalara hakim bir teknokrat olmasının ötesinde liderlik vasıfları taşımasını bekliyor.

Devamı

‘İstisna hali’ne ilişkin uygulamaların belki de en temel meşruiyet kaynağı, ‘devletin kendini savunma hakkı’ ve ‘kamuyu/toplumu koruma görevi’nin olmasıdır.

15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.

Eksen ve sektörlerde uygulanacak, verimi ve sonuç değeri yüksek tedbirler ekonomik büyümeyi, yani Türkiye'nin yüksek gelirli ekonomiler arasına girmesini belirleyecek.

Türkiye - Suudi Arabistan ilişkilerinin stratejik düzeye taşınması bölgesel denge açısından ellerinin rahat olmasını ve güvenlik meselelerinin daha koordineli olarak idare edilmesini sağlayacaktır.

Analiz: Alman Vatandaşlık Rejimi ve Almanya’da Yabancı Hakları

Bu çalışma Almanya’daki göçmen ve yabancıların vatandaşlık hakları ile Almanya’nın bu gruplara karşı politikalarını, genelde Avrupa ve özelde Almanya’daki siyasal ve toplumsal değişimleri de göz önüne alarak incelemektedir.

Devamı
Analiz Alman Vatandaşlık Rejimi ve Almanya da Yabancı Hakları
Uyumak Yok Nöbete Devam

Uyumak Yok, Nöbete Devam

Karşımızdaki şer şebekeleri yeni bir süreç başlattılar. Milletin ezberini bozabilecek, bir kez daha yeni bir kaos senaryosu ile ülkeyi teslim alabilecekleri bir süreç...

Devamı

Cerablus müdahalesi, Türkiye’nin üç güvenlik sorunuyla eş zamanlı mücadele ettiği bir dönemde başladı. İçeride ve dışarıda oluşan güvenlik kırılganlığına neden olan bütün aktörleri aynı anda hedef aldı.

Seçilmiş, meşru bir lider olarak Erdoğan'ın vizyonuna ve tehdit algısına yönelik direncin kaynağını uzun süre "asker sivil çatışması" çerçevesinde değerlendirdik. Oysa bugün meselenin çok daha derin olduğunu kavrıyoruz.

Bakmayın Batılı başkentlerin terörle mücadele edebiyatına bugün terör tehdidini en fazla yaşayan demokrasi Türkiye'dir. Hem de "müttefiklerinin" sorumsuzca menfaat hesabı yaparak yalnız bırakması pahasına.

FETÖ, PKK, DAİŞ 15 Temmuz sonrasında Türkiye Cumhuriyeti devletinin ciddi bir zaaf içinde olduğunu düşünüyorlar. Kitlesel terör eylemleriyle milleti pasifize edebileceklerini düşünüyorlar.

Anlaşılan Biden'ın "dostluk gösterisi" ilişkileri toparlamaya yetmeyecek. PYD -PKK ve FETÖ konularında aktif bir işbirliği çerçevesi kuracak yaklaşıma ihtiyaç var.

FETÖ'yü konuşuyoruz. Mesele dönüp dolaşıp Batılılar tarafından nasıl himaye edildiklerine geliyor. PKK'yı konuşuyoruz. Yine aynısı oluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ ve diğerlerine karşı bir hat savunması değil satıh savunması yapıldığını dile getiriyor.

Türkiye'nin bundan sonraki dönemdeki önceliğinin terör örgütlerini artık Türkiye'ye hasmane politikalar güden mihraklar açısından kullanışlı taşeronlar ve araçlar olmaktan çıkarmak olmalıdır.

Dikkat edin, şimdilerde PKK hiçbir referans çerçevesine ihtiyaç duymadan hareket ediyor. "Maliyet analizi" yapabilecek durumda değil çünkü.

PKK Türkiye'yi güneyden kuşatma ve içeriden bölme stratejisinin taşeronu olarak mesai harcadı. FETÖ, Türkiye'nin siyasi istikrarını ortadan kaldırmak ve devleti sömürgecilerin hizmetine sunmak için uğraştı.

AB geçmişte birçok örneğine rastladığımız gibi Türkiye'ye çifte standartlar dayatmaktadır. Fransa, İngiltere, Belçika gibi birçok ülke terörizmle mücadele adına terör yasalarını sıkılaştırırken, Türkiye'den terör yasalarını yumuşatması istenmektedir.

Avrupalılar çok ciddiymiş gibi görünmelerine rağmen bu terörün ciddiyetinin farkına varabilmiş değiller. Terörü Suriye'ye veya Libya'ya ait bir durum olarak görüyorlar.

Burhanettin Duran, Batı demokrasilerinde terörizm karşısında toptan bir kriz hali yaşandığını ve demokrasi kalitesinin düşmeye başladığını belirtti.