Münbiç denklemi ve Fırat Kalkanı’nın geleceği

Rakka operasyonu için Türkiye’nin ortaya koyduğu planlar ve yaptığı tekliflere karşı hala cevap verilmiş değil. Bu aynı zamanda Suriye bağlamında bölgesel ittifak ilişkilerini de doğrudan etkileyecek bir aşama olarak görülebilir. Ancak el-Bab sonrası Münbiç’e yöneleceğini ve PYD’nin çekilmemesi halinde vuracağını açıklayan Türkiye’nin hareket alanını daraltmak ve Fırat Kalkanı Operasyonu’nu uluslararası hukuk bağlamında elimine etmek için adımlar atıldığını görmekteyiz.

Devamı
Münbiç denklemi ve Fırat Kalkanı nın geleceği
Yeni güvenlik konseptine doğru

Yeni güvenlik konseptine doğru

Eğer yeni dönemin güvenlik eksenleri Arap-Fars ve Türk-Kürt çatışmaları üzerinden kurulmak isteniyorsa bölge ülkelerinin yeniden bir değerlendirme yapmaları ve geri dönülemeyecek adımlar atmamaları elzemdir. Bu da İran’ın başta Suriye’de olmak üzere kendisine çeki düzen vermesi ve aşırılıklarını törpülemeyi birincil görev olarak addetmesinden geçmektedir.

Devamı

Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin önündeki en ciddi konu Fırat’ın doğusudur. Kısa ve orta vadede angajmanlarını bu tehdide göre ayarlaması ve seçeneklerini bu tehdide göre planlaması elzemdir. Bu açıdan müttefiklerinin Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olacaktır.

FETÖ, devletin silahlarını millete çevirecek mensuplarını ordu içinde yetiştirirken kendisi hakkındaki yerli yabancı akademik literatürü yönlendirmeyi de ihmal etmedi.

AK Parti'yi 2002'de iktidara taşıyan unsurlarla, onu bugün iktidarda tutan ve onu yeni dönemde iktidara taşıması muhtemel unsurlar birbirinden çok farklı.

FETÖ’nün Türkiye içindeki tehdit kapasitesi, mücadelenin bu kararlılıkla sürdürülmesi durumunda yok edilecektir. Fakat devam eden Reza Zarrab davasında da görüldüğü gibi, örgüt artık tüm dünyada temel motivasyonunu Türkiye’ye verebileceği zararlara odakladı.

5 Soru: Mısır’daki Terör Saldırısı

5 Soru'da Kuzey Sina'daki terör saldırısı..

Devamı
5 Soru Mısır daki Terör Saldırısı
Soçi Zirvesi ne Rağmen Suriye Barışının Önündeki Engeller

Soçi Zirvesi’ne Rağmen Suriye Barışının Önündeki Engeller

Soçi Zirvesi’yle birlikte Suriye’de barışa çok yaklaşıldığına dair yorumlar da arttı. Ancak hâlâ bu konuda ciddi engellerin varlığından bahsetmek gerekir.

Devamı

Bu kitap AK Parti döneminde Türkiye ekonomisinin yaşamış olduğu bu dönüşümü analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kitap ekonomik reformlar, dış ticaret, enflasyon, maliye politikası, finans sistemi, sosyal harcamalar, altyapı yatırımları, enerji ve dış yardımlar gibi kritik alanlarda yaşanan değişimi mercek altına almaktadır.

Evet doların ateşini düşürmekte zorlanıyoruz. Ancak bu ekonomik bir krizden değil Sarraf davası benzeri argümanlar kullanılarak yapılan uluslararası siyasi müdahalelerden kaynaklanıyor.

Üç ülkeyi "garantör" haline getiren bu uzlaşma Astana Süreci'nin somut bir başarısı... İç-dış muhalefeti ve her etnik-dini grubu kapsaması öngörülen Kongre, yeni anayasa, kurumların yapılandırılması ve adil-özgür seçimler gibi konuları belirleyecek.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun PYD konusunda Türkiye ve İran işbirliğinin açtığı siyasi alan hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Soçi zirvesinde alınan kararların çatışmasızlık durumu üzerinde temellendiği görülüyor. Başka bir deyişle, çatışmasızlık artık verili bir durum olarak ele alınıyor.

Türkiye uzun süredir Suriye meselesinin siyasi çözümü için en büyük çaba sarf eden ülkelerin başında yer alıyor. Ve bunun için başta Rusya’yla müzakereler yürütüyor.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Suriye hakkında düzenlenecek olan konferans hakkında değerlendirmelerde bulundu.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Türkiye'de de benzer bir kilitlenme olmuştu ve kasım ayında erken seçim yapılmıştı. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek ne kadar isabetli bir tercih yaptığımız bir kez daha anlaşılıyor..

ABD’de devam eden Zarrab Davası hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, 17-25 Aralık yargı darbesinin ABD’ye taşınmış şeklidir. Her iki davanın taşeronu FETÖ’dür. Zarrab Davası’nın geldiği sürece bakıldığında, 17-25 Aralık öncesinde ve sürecinde Türkiye’de medya üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan hususların tümü aynen ABD’de tekrarlanmaktadır.

Seçim biter bitmez Kemal Kılıçdaroğlu "yüzde 60'lık blok" söylemiyle sahne aldı. El sallaması gereken yerlere el salladı. Ne var ki bu kirli oyunu MHP lideri Devlet Bahçeli bozdu. Koalisyon görüşmeleri başarısız oldu, hükümet kurulamadı.

Bu ne bir tesadüftür ne de öyle geçiştirilebilir bir yanlış anlama. Birileri bunu açıkça kurgulamış ve oynamış..

Gerek AB ve gerekse NATO, Türkiye'nin stratejik menfaatlerini maksimize etmeye çabaladığı uluslararası örgütler. Ve Türkiye'nin bu örgütlerdeki üyeliği kampanyalara feda edilebilecek, duygusal bir konu değil. Hele hele, kapıy ı Türkiye'ye kapattırmak isteyenlerin gazına gelinecek bir husus hiç değil.

Belirsizlik ve kaos her geçen gün Türkiye’yi derinden etkileyecek şekilde artıyor. Bölgesel ve küresel güçlerin Orta Doğu’nun geleceğine yönelik planları çatışmaların çözümüne yönelik değil. Bölgesel istikrarsızlığı artırıcı ve sıcak bir savaşı tetikleyici mahiyette...