Türkiye ile AB arasındaki ilişki elli yılı bulan tarihi boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Bu süreçte ikili ilişkileri etkileyen birçok faktör olmasına rağmen bazı konuların temel parametre olarak ön plana çıktığı görülmüştür. Özellikle Soğuk Savaş döneminde NATO üyesi Türkiye'nin Batı dünyasının güvenliğine sağladığı katkı AB ile ilişkileri belirleyen temel faktör olmuştur.

Türkiye'nin güney sınırlarını terör örgütlerinden temizleme operasyonu devam ediyor.

Fransa'nın Münbiç'e asker göndermesi de, ABD'nin Suriye'den çekilmesi de Türkiye'nin stratejik düzeyde bir değişime gitmesini gerektirecek gelişmeler değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Fransa'ya net bir cevap verdi ve "Biz teröristlere isim koymakla değil, onları yok etmekle meşgulüz" dedi.

Zeytin Dalı Harekatı sonrasında Suriye ve ötesinde yeni dinamiklerin ortaya çıktığı görülüyor.

Afrin kontrol altına alındıktan sonra Türkiye'nin yeni hedefinin neresi olacağına dair bir tartışma başladı ve hala devam ediyor. Öncelikle ifade edelim ki bu tartışma bile başlı başına Türkiye'nin izlediği stratejinin sonuç alıcı tarafını ve inandırıcılığını teyit etmekte.

Sadece Türkiye’de değil, dünyada da bu tartışmanın geçmişi epeyce eskiye dayanır. Dünyada, özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından terör ve medya konusu daha geniş çalışmalara konu oldu.

Bulgaristan’ın Avrupa Birliği dönem başkanı olması dolayısıyla Varna’da gerçekleştirilen Türkiye-AB zirvesi, her iki taraf açısından da önemli bir gelişmeye işaret ediyor.

Farkında mısınız bilmem ama sosyal medya balonu sönüyor. Yaygınlık kazanmaya başladığı günlerde demokrasi, şeffaflık, ifade hürriyeti namına yere göğe sığdırılamayan sosyal medya günden güne gözden düşüyor.

PKK, Almanya’daki Türklere yönelik saldırılarıyla neyi hedefliyor? PKK, Almanya için bir tehdit midir? Almanya’nın PKK siyasetinin dinamikleri nelerdir?

AB, sert gücünü Suriye'de kullanmaya başlayan Türkiye ile yeni bir ilişki tarzı üretmek zorunda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerin açık karşıtlık halini aldığı son değerlendirmelerde, tedrici biçimde gerçekliğin yerini kurgular alırken, değerlendirmelerin objektifliği sorgulanır oldu.

Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejisinde en temel hedefi güney sınırlarını terörden temizlemek.

Türkiye ile AB'nin gündemi ile izlediği stratejiler uluslararası siyaset atmosferinin ısındığı ve geleceğe dönük kaos senaryolarının konuşulduğu bir dönemde Türkiye'nin yürüdüğü yolda AB'nin ne anlam ifade ettiğine dair bir işaret olarak da okunabilir.

Türkiye’nin hem kararlılığını hem de kapasitesini ortaya koyan Zeytin Dalı Harekatı, aynı zamanda Afrin sonrasında Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta askeri tasarruflarına devam edeceğine dair güçlü işaretler verdi.

SETA'nın hazırladığı "Türk Medyasında Terörün Ele Alınışı" başlıklı raporda, Türk medyasının terör olayları karşısında kullandığı dil ve sergilemiş olduğu tutum incelendi.

Güvenlik uzmanı, akademisyen ve yorumcular, operasyonun en az altı ay süreceğini öngörüyorlardı. Hatta birçoğu Zeytin Dalı'nı Fırat Kalkanı ile mukayese ederek, daha zor ve daha uzun süreceği yorumlarını yapıyordu.