24 Haziran seçimleri yaklaştıkça partiler ve cumhurbaşkanı adayları vaatlerini ve seçim programlarını açıklamaya başladılar.
Devamı
CHP’nin bu son seçim beyannamesi bazı konularda içerik, bakış açısı ve ideolojik konumlanma olarak daha öncekilerden farklılaşıyor.
Devamı
Almanya, geçen yıl gerçekleştirilen 16 Nisan Referandumu sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partili siyasetçilerin ülkesindeki Türk seçmenlerle buluşmasını engellemek için üçüncü ülke siyasetçilerinin Almanya’da seçim çalışması yapmasını yasaklayan bir karar almıştı...
CHP-HDP ilişikisi yeni bir boyut arz ediyor. Malum, bu ilişki 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken iyice ayyuka çıkmıştı. Bir CHP'li vekilin 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra bir HDP yöneticisine söylediği "birlikte iyi salladık" lafı bu ilişkiyi en iyi sembolize eden ifadeydi.
BM Amerikan tarzı bir uluslararası ilişkiler anlayışının ürünü: Klasik diplomasi yerine, uluslararası kurumlar aracılığıyla güven, işbirliği ve barış üretilebileceğine dair liberal zihniyetin bir parçası.
Geçen hafta başında Alman milli takım oyuncuları Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a imzalı forma hediye etmeleri ve akabinde yaşanan olaylar her iki ülkede de gündemi meşgul etti.
Partiler, milletvekili aday listelerinden sonra beyannamelerini açıklıyor. AK Parti, MHP, CHP ve Saadet Partisi vaatlerini kamuoyu ile paylaştı. İyi Parti ve HDP de önümüzdeki günlerde beyannamelerini açıklayacak.
Devamı
Filistin meselesinin Arap rejimleri tarafından mutlak terki anlamına gelen İsrail yapımı 'Asrın Anlaşması'na Filistin devletini tamamen topraksızlaştırmak anlamına geliyor ve Gazze’yi Sina’ya süpürmeyi hedefliyor. Bu tam olarak Filistin topraklarının Yahudileştirme projesi. Dolayısıyla Trumpçı diplomasiyi pekiştiren tek gerçeklik Trump ya da İsrail değil, bizatihi Arap devletlerinin kendileri.
Devamı
2010 sonrasında CHP FETÖ tarafından yönlendirildi, manipüle edildi. Kemal Kılıçdaroğlu bir yandan FETÖ'ye güvenerek iktidar olabileceğini düşündü. Öte yandan partideki iktidarını FETÖ'ye borçlu olduğunu bildiği için ona sürekli diyet ödedi.
Dört benzemezin aralarındaki çıkar birlikteliğinin merkezinde Erdoğan karşıtlığı olduğu kesin. Fakat bu bir vaat değil. Bir program değil. Öfke üzerine kurgulanmış bir senaryo. Yıkımı öneriyor. Birlikte neyi yapacaklarına dair tek bir ortak önerileri yok. Mesela FETÖ ile nasıl mücadele edilecek ve bu mücadele esnasında Batılı ülkeler mevcut tutumlarında ısrar ederlerse ne yapacakları konusunda bir öneri yok.
Irak seçimleri bütün tartışmaları ile birlikte geride kaldı. Hile yapıldığına yönelik itirazlar devam ediyor ve Kerkük'te oyların yeniden sayılması gündemde.
Demokratik sisteminin kilitlenmesi, ülkenin krize ve kaosa teslim olması için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Arena Spor Salonu'nda seçim beyannamesini açıkladı. Partisinin milletvekilli adaylarını tanıttı.
Dışarıdaki aktörlerin, AK Parti’nin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin her ikisini de kazanması durumunda, “ne yapalım halk böyle istedi” demeyeceklerini şimdiye kadarki tutumlarından biliyoruz.
İsrail lobisi Davos'taki One Minute olayından sonra gösterdiği tepkiye benzer bir tepki gösteriyor. Bu lobinin Batı medyasındaki uzantıları Erdoğan ve Türkiye aleyhine sürekli yayınlar yapıyorlar. Öyle görünüyor ki önümüzdeki dönemde bu yayınların şiddetini artıracaklar.
Artık Türkiye sadece kendi tepkisini ortaya koyarak Filistin davasına hizmet etmiyor. Aynı zamanda İsrail'in zulmüne karşı bütün dünyayı ayağa kaldırıyor. Dün İstanbul'dan, Yenikapı'dan yükselen ses sadece İstanbul halkının değil küresel vicdanın sesiydi. İşte bu ses zalimleri boğacak olan sestir!
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Ankara'da "Irak Genel Seçimleri: Süreklilik mi, Değişim mi?" konulu panel düzenlendi.
Türkiye’nin giderek büyüyen İsrail sorunu konusundaki politikası çeşitli tartışmaların konusu oluyor.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce bir televizyonun canlı yayınına bağlanarak, “Amerikalılar beni aradı, Türkiye FETÖ’yü ABD’den usulüne göre istememiş” açıklamasını yaptı.
Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanlığı döneminde..
İsrail’in Filistin’e karşı izlediği haksız politikaların önüne geçebilecek bir Arap ittifakının oluşmasını beklemek günümüz siyasi konjonktürü göz önüne alındığında hayalci bir yaklaşımdır. Arap yönetimlerinin Filistinlilerin haklarını savunmak bir kenara, İsrail’e karşı cezalandırıcı bir tavır almaktan kaçındıkları bir siyasi ortamda bu görev bölgedeki halklar nezdinde İslam ülkelerinin lideri olarak görülen Türkiye’ye düşmektedir.