Cizre Bölge Halkının PKK'ya Tepkisini Gösterdi

Murat Yeşiltaş: “Bir halkı arkasında sürükleyebilen bir örgütten bahsetmiyoruz, bilakis insanlar bölgede çatışmanın artık sonlanmasını istiyor.”

Devamı
Cizre Bölge Halkının PKK'ya Tepkisini Gösterdi
HDP PKK İçin Siyasal Kamuflaj Olmayı Tercih Ediyor

HDP, PKK İçin Siyasal Kamuflaj Olmayı Tercih Ediyor

Fahrettin Altun: “HDP'nin bizatihi PKK'nın bu eylemleri yüzünden kendi siyasi manevra alanını açtığını düşünüyorum. PKK ve HDP ilişkisi aslında karşılıklı birbirine kazandıran bir ilişki gibi algılanıyor.”

Devamı

Çözüm Süreci ve terör tehdidinin birbirinden ayrıştırılması gerektiğine dikkat çeken Nebi Miş, “Yeni bir demokrasi zemininde belki yeni söylemlerle yeniden başlamak gerekiyor.” tespitinde bulundu.

Murat Yeşiltaş: “7 Haziran'dan sonra özellikle siyaset alanının güçlenmesini PKK istemedi. Kürt sorununun hallini-Kürt meselesinin çözülmesini- PKK'nın tekeline almaya çalıştığı bir süreçle karşı karşıyayız.”

TOBB öncülüğündeki yürüyüşte Türk bayraklarının olması HDP eş genel başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ tarafından "ırkçılık ve milliyetçilik" olarak değerlendirildi.

Yusuf Özkır: “Medya eliyle ölümün de öldürüldüğü ve sıradanlaştırıldığı bir devir uzun süre önce başlamıştı. Artık göstergelerin tek ölçütünün retweet, fav ve like olduğu bir alemde yaşıyoruz. Aylan Kürdi'nin cesedi bu açıdan sadece ‘tamamlayıcı bir kare' olarak karşılandı bu alemde ve o şekilde kullanıldı.”

Suriye'de ABD-Rus Güç Denklemi Nereye?

Türkiye gündemi PKK terörü ile mücadeleye ve 1 Kasım seçimlerine odaklanmışken Suriye'de bizi de yakından ilgilendiren yeni gelişmeler oluyor.

Devamı
Suriye'de ABD-Rus Güç Denklemi Nereye
Terörün Panzehiri AK Parti'nin Elinde

Terörün Panzehiri AK Parti'nin Elinde

Kürt meselesini çözecek bir AK Parti Kürt halkının ütopyası olarak kalmamalı. Kürt halkının gözünde realize olmalı, yani beş duyuya hitap edecek hale gelmeli.

Devamı

Son iki yıldır düşüşte olan Ankara-Washington ilişkileri şimdi ne durumda? Hangi konularda anlaşıldı, hangi konularda hâlâ sorunlar var?

Mesele, Doğan medyasının vesayet odaklarının demokratik siyasete her müdahalesinde niçin siyaseti değil de, vesayet odaklarını desteklediğidir. 28 Şubat askeri müdahalesinin bir adının da "medya darbesi" olması acaba nedendir?

Türkiye'nin kendine has bir güvenlik doktrini geliştirmesi ve bunu kurumsallaştırması gerek.

Hayatta yan yana gelmesi mümkün görülmeyen, daha dün karşıt kamplarda yer alanların kurdukları yıkıcı işbirlikleri herkesin midesini bulandırıyor. Hele ki bu sentetik işbirlikleri bozulup da ortaya birçok pislik serildiğinde o zaman her şey çok daha ayan beyan oluyor.

PKK'nın dünya sistemi okuması da, Ortadoğu okuması da, Türkiye okuması da bir kere daha çöktü. Dahası PKK'nın bu okumayı ezber ettirdiği terör sevici yazarçizer tayfası, PKK'ya yardımlaşma derneği muamelesi yapan medya kuruluşları ve PKK propagandası yapan siyasi parti mensupları da açığa düştü.

AK Parti bir yandan icraatlarını açık seçik anlatacak, bir yandan da somut vaatlerini ortaya koyacak. Toplumun bütününe seslenmeye devam edecek. Muhalefet partileri ne yapacak? Dedik ya, başkan yaptırmayacak!

Yalan haberlerin gerçekleri kısa sürede ortaya çıkmasına rağmen aynı kesim tarafından benzer paylaşımların ısrarla yapılmaya devam etmesi, bu yöntemin, bilinçli şekilde tercih edildiğini göstermektedir. İlke, doğruluk, sorumluluk gibi gazeteciliğe ait temel prensipler göz ardı edilerek çamur at izi kalsın mantığı işletilmektedir.

Kişisel ve kurumsal çıkarlar gazeteciliğin ve gazetecilik etiğinin önüne geçmiş durumda. Burada ilginç olan Hürriyet gibi ticari kitle gazetesinin marjinal gazeteler gibi belirli ideolojik angajmana ve kültürel sermayeye sahip ‘misyon' gazetesine dönüştürülmesidir.

YPG'nin DAEŞ'e karşı ABD'nin taşeronluğunu yapması YPG'yi terör örgütü olmaktan kurtarır mı? Siyaseten evet; fakat hakikatte tabii ki hayır.

Bölgesel taşeron PKK konusundaki kararlılık dikkatlerden kaçmıyor. Türkiye PKK'nın eliyle Irak, Türkiye ve Suriye'de yapılan mühendisliğe Huzur ve Demokrasi operasyonuyla balta vurmuş durumda.

Devletin kullandığı gücün meşru ve etkili olması için uymak zorunda olduğu ilkeler var. Gücün akıllıca, stratejik, etkin yani “sosyokültürel bir zek┠çerçevesinde kullanılmasının en az üç gerekçesi var.

Fahrettin Altun: “PKK ve HDP arasında gerilimlerin önemli bir kısmı aslında 1 Kasım seçimlerine yönelik bir strateji olarak karşımıza çıkıyor.”

Yıllardır, HDP ve selefi diğer partiler "Kürtlerin mağduriyeti" üzerinden bir tekel oluşturmaya çalıştılar. "Benim mağduriyetim, benim inisiyatifim" dediler. "İnisiyatif aldırmam, çözdürmem, çözülecekse ben çözerim" diye efelendiler.