Seçim sonuçları AK Parti'ye dış politikada önümüzdeki dört sene boyunca sonuç alıcı hamleler yapması için bir fırsat penceresi açtı.

Ülkede son on beş yıllık dönemde elde edilen tüm kazanımlara sahip çıkmak anlamına gelecek bu seçim sonucu artık devlet otoritesinin yeniden inşasını gerekli kılmaktadır.

Burhanettin Duran: “Suriye krizi bitmeden PKK’nın silah bırakmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başlayabilmesi konusunda ümitvar değilim.”

Medaim Yanık, 1 Kasım seçimlerinin ardından yeni bir döneme girildiğinin altını çizerek “Bugünden itibaren bir tasfiye olacak, iki inşa olacak.” dedi.

1 Kasım'da AK Parti'nin başarısının altında seçmenlerin istikrarı, güvenliği ve tek başına hükümeti tercih etmesi yatıyor.

Paris saldırıları “dramatik siyasal olay” niteliğinde. Tam bir terör olayı. Olayın vahameti zihin dünyalarımızı sarsacak düzeyde.

Rusya ve Esed rejimi Paris saldırılarından hemen sonra Fransa’nın Suriye politikasını eleştirip DAİŞ’le mücadelede kendilerini ortak konuma getirmeye çalıştılar.

Diyarbakır, Suruç ve Ankara patlamalarına sevinenlerle, Paris'teki terör saldırılarına sevinenler aynı kişiler.

AK Parti’nin sorumluluğu muhalefetin makul kısmını da ikna ederek Türkiye için yeni bir anayasa yapıp toplumsal mutabakatı sağlamaktır.

G-20’nin güçlü sanayi ülkeleri, mülteci sorunu, Suriye ve Irak iç savaşları ile bu savaşlar bağlamında bölgede güçlenen terörizm dolayısıyla yaşanan insanlık trajedilerini görmeyip terör örgütlerini yanlış çıkar algıları çerçevesinde bir araç olarak değerlendiren politikalarını sürdürmeleri durumunda uluslararası sistemdeki düzen kurucu pozisyonlarını sürdüremeyeceklerdir.

DAİŞ kendisiyle savaşta olan başkentlere Suriye ve Irak'tan "uzak durun" mesajını gönderdi.

ABD Başkanı Obama'nın dış politika konusunda son yıllardaki temel yaklaşımı, Ortadoğu'yu ABD'nin önceliği olmaktan çıkarmak ve Doğu Asya'daki ekonomik ve askeri ağırlığını daha fazla hissettirmek doğrultusunda şekilleniyor.

DAEŞ’in Suriye meselesi olmaktan çıkıp tüm dünyayı etkileyen bir tehdit haline geldiğini belirten Murat Yeşiltaş, “Suriye’yi bir terörizm dağıtıcısına dönüştüren bir krizle karşı karşıyayız.” dedi.

Ufuk Ulutaş, coğrafi olarak bu denli kritik bir noktada yer alan bir yerde G-20 toplantısının gerçekleşmesinin taşıdığı sembolik anlama ilişkin “teröre karşı verilmiş çok kuvvetli bir mesaj” tespitinde bulundu.

Suriye'de ılımlı ve istikrarlı bir rejim inşa etmekten özellikle kaçınıldı. Hâlbuki yıllardır dile getirilen ve kendilerinin de çok net bildiği bir geçrek vardı. Terör kırılgan rejimlerde üretiliyordu.

Muhittin Ataman: “Son gerçekleşen olayın niteliği çok daha farklı oldu. Terörün sıradanlaşması olgusu, aslında korkutucu olandır.”

Yusuf Özkır, Türkiye’deki medya gruplarının terör saldırıları sonrasında izledikleri yayın politikaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.