Teröre Karşı Uluslararası Birliktelik Önemli

Hatice Karahan: “Türkiye’nin yurtdışındaki imajını zedelemek açısından yapılmış bir saldırı. Bu açıdan da uluslararası birliktelik çok önemli.”

Devamı
Teröre Karşı Uluslararası Birliktelik Önemli
Türkiye'deki DAEŞ Terörü Karakter Değiştirdi

Türkiye'deki DAEŞ Terörü Karakter Değiştirdi

Murat Yeşiltaş: “Türkiye’deki bütün operasyonlara rağmen varlığını sürdüren DAEŞ hücrelerinin, insanları kullanma kabiliyeti artmaya başladı.”

Devamı

1 Kasım seçimlerinin açık sonuçlarına rağmen Türkiye'nin geleceği üzerindeki mücadele gittikçe demokratik olgunluk çerçevesinin dışına taşıyor. Türkiye'nin ortak menfaatlerini tanımlamada muhalefet sıklıkla ideolojik şerhler koyuyor.

Ortadoğu’ya Kemalist genleri sebebiyle tiksinerek bakanlar, artık ilkokullarda da kullanılan bir dünya atlasını bile ellerine almış mıdır acaba?

Fahrettin Altun: “Eğer siyasi irade tutumlarında kararlı ve net bir şekilde yol alır, yine egemen medya kültürü de buna katkı sağlarsa; teröre değil de demokratik siyasi iradenin süreci teskin etmeye dönük politikalarına destek verirse bu süreç aşılır.”

İsmail Çağlar, medyanın medya özgürlüğü söylemi üzerinden sahip olduğu ayrıcalıklı pozisyonunu siyasi bir araç olarak kullanmasının, ortak bir medya dili oluşmasını engellediğini belirtti.

Medyanın Çifte Standardı

Terör örgütleri için önemli olan saldırı yapmak kadar bu saldırının kamusal alanda yayılmasını sağlamak; toplumun geniş kesimlerine ulaşarak korku ve panik atmosferinin oluşmasını gerçekleştirmektir.

Devamı
Medyanın Çifte Standardı
Muhalefetin İktidar Mücadelesi Kurultaylarla Sınırlı

Muhalefetin İktidar Mücadelesi Kurultaylarla Sınırlı

Muhalefet dış politikadaki ‘bataklık’ söyleminden, yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarındaki ‘sultanlık’, ‘otoriterleşme’ söyleminden daha derinlikli ve geniş perspektifli yeni politikalar, teklifler ve projeler üretebilmelidir.

Devamı

AK Parti TBMM çatısı altında, iyi niyetle CHP'ye merkez partisi muamelesi yapıyor. Oysa ne Kılıçdaroğlu, ne CHP bunu hak ediyor.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, "PKK'nın, Rusya, Çeçenistan kaynaklı çeşitli örgütlerle iş birliği arayışına girme durumu söz konusu" dedi.

İsmail Çağlar, akademisyenler bildirisi hakkındaki değerlendirmesinde, bildirinin terör örgütü PKK’nın diliyle yazıldığına dikkat çekti ve bildirinin sorunlu üslubundan dolayı içeriğinin tartışılmasına geçilemediğini vurguladı.

Burhanettin Duran, terör örgütü PKK’nın gerçekleştirdiği eylemler üzerinden ne hedeflediğini üç ana eksen etrafında yorumladı.

Burhanettin Duran: “Devleti eleştirmek başka bir şeydir. Teröre destek verir konuma düşmek, başka bir şeydir. Bizde bu ikisi iç içe geçti.”

Bu aralar nasıl olsa "Türkiye'de akademisyenlere zulmediliyor" tiyatrosu oynanıyor. O oyunda bir parça da Koray Bey arzı endam etsin demişler belli ki.

Ankara, DAİŞ ile mücadelede yeni ve önemli adımlar atsa da hatta Başbakan Davutoğlu "DAİŞ'i topyekûn biz bitirebiliriz" tonunda bir söyleme geçmiş olsa da uluslararası medyada "DAİŞ'e destek" suçlaması hız kesmiyor.

Cenevre’de toplanan taraflar Esed rejiminin yeniden yaratılması için hazırladıkları, daha doğrusu Rusya’nın De Mistura’ya hazırlattığı ve BM paketiyle satışa sunduğu, yol haritasını askeri olarak bir türlü yok edemedikleri Suriye muhalefetine kabul ettirmek için an itibarıyla dört bir koldan baskı yapmaktalar.

Cumhurbaşkanlığı Sofrasının ana teması, "terörle mücadele" olarak yansıdı basına. Aslında, toplantının esas meselesi, terörle mücadele sürecinin sivil vatandaşların yaşam alanlarına olumsuz yansımaması için neler yapılması gerektiğiydi.

İsmail Çağlar: “Barış kavramına takla attırabilecek bir kara propaganda mekanizmasından bahsediyoruz. PKK’nın eylemlerini, HDP’nin şiddet siyasetini barış kavramı altında gizlemeye çalışan ve bunda da maalesef en azından toplumun bir kesimi için başarılı olabilen bir yapıdan bahsediyoruz.”

Burhanettin Duran: “PYD’nin, PKK bağlantısı olarak kullanım değeri düştü. Türkiye açısından da PYD ile daha rasyonel bir zeminde ilişki kurabileceği bir zemin oluşuyor. Bunun tek bir şartı var, o da PYD silahlarının PKK’ya ulaşmaması.”

Enes Bayraklı, Batı’nın PKK’yı kerhen terör örgütü olarak nitelendirdiğine dikkat çekerek PKK’nın Avrupa’nın birçok ülkesinde örgütlü bir şekilde çalıştığını, haraç topladığını ve militan kazandığını hatırlattı.

Cenevre-3 görüşmelerine katılamaması durumunda PYD temel stratejisinde ciddi bir kayıp yaşayacak. Suriye krizinin başından itibaren kendini Esed rejimi yanında konumlandırarak iç savaşın fırsatçısı konumunda tuttu.