Cenevre’de Suriye’nin Kaderini Rusya-ABD mi Çizecek?

ABD Yönetimi olabildiğince açık bir dille muhalefete “Cenevre’de masa sizin yüzünüzden devrilirse muhalefete zırnık yardımın ulaşmasına müsaade etmem” diyerek “Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi” Steffan De Mistura’nın Moskova’da hazırladığı muhalefeti tasfiye planını kabul etmeye de icbar ediyor.

Devamı
Cenevre de Suriye nin Kaderini Rusya-ABD mi Çizecek
AK Parti Neden Hep Bir Adım Önde

AK Parti Neden Hep Bir Adım Önde?

Birçok siyasi polemik, ideolojik suçlama ve tarafgirlik başkanlık taraftarlığı veya karşıtlığı kamplarına bölünecek. Uluslararası kamuoyundaki Türkiye algısı da kaçınılmaz şekilde bu tartışmayla irtibatlanacak.

Devamı

Tarihin bu kritik evresinde, ülkesinin milli menfaatlerini gözeten herkes Türkiye'ye içeride ve dışarıda yürüttüğü bu mücadeleye destek vermek durumunda. Türkiye'nin daha iyi nasıl sonuç alabileceğine ilişkin elbette farklı yol ve yöntemler önerilebilir. Fakat Türkiye'nin köşeye sıkışmasından zevk almak, bunun için uğraşmak kabul edilemez.

Bu insanlar bugün Paris'te hocalık yapıp, "DAİŞ davasında haklı" vb. bir tane cümle kursalar, onları orada tutarlar mı?

İsmail Çağlar: “Ortada girilen bir güç mücadelesi var. Kendi pozisyonunu aşan bir güce sahip olmak isteyen bir medya var.”

Sorun öfkesini kendilerini on yıllardır baskı altında yaşamaya zorlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarında değil; iktidarlarını ülkelerinin yıkımı pahasına korumaya çalışan diktatörlerde ve bölgesel ihtirasları ve statükoyu korumak için mezkûr diktatörlere tüm ikiyüzlülükle arka çıkan devletlerdedir.

Teröre Karşı İslam İttifakı Neyi Amaçlıyor?

İki büyük gücün ana stratejisi, kendileri havadan bombalarken karadan da Esed güçleri, Peşmerge, Şii milisler ve PYD DAİŞ'i çevreleyecek. Böylece DAİŞ'in bu saldırılar sonunda içe çökmesi beklenecek.

Devamı
Teröre Karşı İslam İttifakı Neyi Amaçlıyor
Yüzleşme Hesaplaşmaya Dönüşecek mi

Yüzleşme Hesaplaşmaya Dönüşecek mi?

Örgüt açık bir şekilde halkın değerlerini, mahremini, sosyal hayatını kendi dar hesaplarına kurban etti. Bu maksimalist ve irrasyonel çizgiden en çok olumsuz etkilenen kesim ise şüphesiz bölge halkı oldu.

Devamı

Çatışmaların gittikçe yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde halkın büyük çoğunluğu PKK'nın hendeklerle oluşturmaya çalıştığı çatışma süreçlerine destek vermedi.

PKK ile mücadele, PKK’nın şehirlerde “egemenlik” ve “özyönetim” kurma siyasetleri nedeniyle yeni bir aşamaya girdi. Daha önce ağırlıklı olarak kırsal alanda olan çatışmalar, şehir hayatını yoğun etkilemiyordu.

PKK eş zamanlı bazı imkanlar bulurken, aynı zamanda pozisyonlarını kaybediyor. O zaman iki değişim birlikte ele alınarak, toplam sonuca bakmak gerekir.

Teröristlerin sivil ölümlerine ihtiyaçları var. Zira bunlar üzerinden ulusal ve uluslararası alanda propaganda yapıyorlar.

Ufuk Ulutaş: “PKK ve DAEŞ, Suriye ve Irak’taki gelişmeler üzerinden kabuk değiştirip; transformasyon geçirip eylem alanını genişleten iki örgüt.”

Suriye’deki ve Irak’taki mevcut durum devam ettiği sürece PKK’nın silah bırakma sürecine girse bile bunu sahici olarak gerçekleştirmeyeceğine dikkat çeken Burhanettin Duran: “Aynı anda Rusya’dan, İran’dan, Amerika’dan destek alan bir örgüt niye Türkiye’deki savaşını bıraksın?”

“Şiddetin her türlüsüne karşıyız” söylemi, “önce istediklerimiz verilsin sonra şiddeti bitirelim” demenin kısa yolu.

Fahrettin Altun: “Rojava romantizmi HDP’yi siyasi bir varlık olarak bitirdi, PKK’nın tam anlamıyla ulusal ve uluslararası düzeyde PR’ını yapan bir ajansa dönüştürdü.”

İki şer şebekesi. KCK/PKK ve FETÖ/PDY. İkisi de tarihlerinde hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış durumdalar.

HDP, demokratik parti siyasetinin imkanlarını kullanmakta çok ileri gitti. Demokratik bir ülkede şiddeti, savaşı ve Türkiye karşıtı dış ittifakları bir araya getirerek "statü" elde etmek mümkün değil.

Türkiye’nin siyasal hayatındaki gerilimi azaltıp, inşa faaliyetine yönelmesi gerekiyor. İç mücadele için harcanan enerji ülkenin büyümesini engelliyor.

PKK da, HDP de kendisini güvenlikçi alana hapsetmiş durumda. PKK, "hak savaşı" retoriğiyle, HDP ise "Türkiyelileşme" ve "Erdoğan karşıtlığı" söylemiyle elde ettiği toplumsal desteği yitiriyor.

Burhanettin Duran: “Suriye’deki geçiş 24-25 Ocak’ta başlayacak, PYD’nin yeri ne olacak; olacak mı olmayacak mı? Bu saatten sonra Türkiye’deki Kürt milliyetçilerinin yaptıklarını sadece Türkiye ile ilgili olarak düşünmemeliyiz.”