Terörle Mücadelede Dört İmkân

Bakmayın Batılı başkentlerin terörle mücadele edebiyatına bugün terör tehdidini en fazla yaşayan demokrasi Türkiye'dir. Hem de "müttefiklerinin" sorumsuzca menfaat hesabı yaparak yalnız bırakması pahasına.

Devamı
Terörle Mücadelede Dört İmk n
Terörle Var Olabilen Siyaset

Terörle Var Olabilen Siyaset

HDP ve Demirtaş’ın tutum ve davranışları, “söz konusu Türkiye olduğu zaman” her türlü kutsalı yok sayan bir “klasik tavır”a dönüşmüştü.

Devamı

PKK’nın Elazığ’da çıkarmaya çalıştığı toplumsal infiali, DAİŞ de hedef olarak seçtiği vatandaşlarımız, şehitlerimiz üzerinden çıkarmaya çalışıyor.

FETÖ, PKK, DAİŞ 15 Temmuz sonrasında Türkiye Cumhuriyeti devletinin ciddi bir zaaf içinde olduğunu düşünüyorlar. Kitlesel terör eylemleriyle milleti pasifize edebileceklerini düşünüyorlar.

DAEŞ, PKK ve FETÖ terör örgütlerinin isimlerinin farklı olmasının bir anlamı var mı? Yapısal kodları ve hedefleri aynı. Vardiya sistemine geçmiş gibi, birinin bıraktığı yerden diğeri başlıyor.

Anlaşılan Biden'ın "dostluk gösterisi" ilişkileri toparlamaya yetmeyecek. PYD -PKK ve FETÖ konularında aktif bir işbirliği çerçevesi kuracak yaklaşıma ihtiyaç var.

Şerde Yarışanlar

FETÖ'yü konuşuyoruz. Mesele dönüp dolaşıp Batılılar tarafından nasıl himaye edildiklerine geliyor. PKK'yı konuşuyoruz. Yine aynısı oluyor.

Devamı
Şerde Yarışanlar
15 Temmuz Sonrası Terörle Mücadele

15 Temmuz Sonrası Terörle Mücadele

Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ ve diğerlerine karşı bir hat savunması değil satıh savunması yapıldığını dile getiriyor.

Devamı

Türkiye'nin bundan sonraki dönemdeki önceliğinin terör örgütlerini artık Türkiye'ye hasmane politikalar güden mihraklar açısından kullanışlı taşeronlar ve araçlar olmaktan çıkarmak olmalıdır.

Partiler arası uzlaşmanın yargı ile başlamasını değerli buluyorum. Zira devlet kurumlarına çöreklenen FETÖ'nün Türkiye demokrasisine birçok zararı oldu. En tehlikelisi adalete ilişkin verdiği zarar.

Kusura bakmayın, “küçük güç” olsak da “büyük gücün” esprileri bizi güldürmüyor. “Desteklediğiniz darbeler; destekleyeceğiniz darbelerin teminatıdır” diyoruz ve kendi işimize bakıyoruz.

Geçmiş dönemde, ekonomi kurumlarındaki FETÖ varlığı ve bu varlığın yönlendirilmesiyle alınan kararların, ülke ekonomisine ne denli zarar verdiği ortada.

Dikkat edin, şimdilerde PKK hiçbir referans çerçevesine ihtiyaç duymadan hareket ediyor. "Maliyet analizi" yapabilecek durumda değil çünkü.

Ordunun sivil denetime açılması, sivil asker ilişkilerinin demokratikleşmesi, siyasetin üzerindeki askerî vesayetin kalkması gibi kavramlar artık 15 Temmuz öncesinin kavramları hâline gelmiştir.

Batı'daki Erdoğan düşmanlığının kaynağında "Erdoğan'ın dik duruşu" var! Erdoğan, bu duruşundan taviz vermediği için Batı'da Erdoğan düşmanlığı artıyor.

Obama yönetimi içerisinde etkin olan “Türkiye karşıtı” çevreler Amerika’nın Türkiye politikasını belirlemeye ve aynı “düşmanca” çizgide tutmaya devam mı edecekler?

15 Temmuz sonrası için kritik önem taşıyan husus, ülkenin stratejik hedefine göre ihtiyaç duyulan asker profilinin doğru belirlenmesi.

Gülen, ABD'de rahat bir sığınak bulmaya devam ettikçe FETÖ tabanını yeni saldırılar için yönetmeyi sürdürecek. Bu yapı tasfiye edilse de daha sapkın formlarla kendini üretebilir.

ABD ile ilişkilerde de Gülen'in iadesi ve PYD ciddi bir gerginlik konusu. Batılı siyasetçilerin ve medyanın darbe girişimine verilen tepki sınavında sınıfta kalması ise yepyeni bir olguyu besliyor.

Devlet dindarlara zulmettikçe dindarlar ile devlet arasındaki mesafe açıldı. Kritik olan nokta, bu açıklığın hiçbir zaman düşmanlık hâlini almamasıdır.

AK Parti ekonominin, ekonomik düzenin ve iktisadi yapının seçilmiş bir kesimin çıkarına hizmet eden bir yapıdan çıkardı.