Rapor: Türkiye’de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet

Raporda, mizah dergilerindeki muhalif dilin günümüz Türkiye’sinde ilkeli ve kolektif olup olmadığı konusu ele alınmıştır.

Devamı
Rapor Türkiye de Mizah Dergileri Kültürel Hegemonya ve Muhalefet
Analiz PKK ve Bombalı Araç Saldırıları

Analiz: PKK ve Bombalı Araç Saldırıları

Bu çalışma PKK’nın son yıllarda başvurduğu bombalı araç saldırılarına dair dinamiklerin anlaşılması için analitik bir bakış sunmayı hedeflemektedir.

Devamı

"Kılıçdaroğlu bir başka; pek sakin bir güç ve nasıl da yapıcı" diye başlayan cümlelerle serin serin analizler yapmayı arzulardık! Öyle kutuplaştırmadan, barış adına, hümanistçe! Ama nafile!

Kılıçdaroğlu attığı her adımda girdiği yanlış yolda biraz daha mesafe kat ediyor, geri dönüşünü daha zor hatta imkânsız hâle getiriyor.

Türkiye ekonomisi hedeflerini yüksek tutan bir vizyonla hareket ediyor. Bu vizyonun pusulalarından birisi de OVP.

Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.

Avrupa’da İslamofobya Tehdidi

İslamofobya, Avrupa özelinde Batı’nın kendisini ve kendi değerlerini “tez”, Müslümanları ise “anti-tez” olarak kavramsallaştırdığı bir zihniyetin ürünüdür.

Devamı
Avrupa da İslamofobya Tehdidi
NATO nun Varşova Zirvesi

NATO’nun Varşova Zirvesi

NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.

Devamı

SETA Stratejik Araştırmalar Direktörü Hasan Basri Yalçın ABD'nin Suriye politikası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

17-25 Aralık sürecinde yargıda kullandıkları ifade ve kalıpları bir kez daha tedavüle sokup, FETÖ ile mücadeleyi sakatlamaya çalışıyorlar.

CHP Lozan’ı bahane ederek aradığı fırsatı buldu; “Yenikapı Ruhu buysa biz yokuz”... Böyle olacağı belli olmasına rağmen sustuk. İnanmasak da belki CHP değişmiştir dedik.

15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.

CHP’nin önemli bir kırılma yaşadığı doğrudur. Bu kırılma, ‘Yeni CHP’ projesinin çökmesi ve ‘geleneksel CHP’nin hortlamasına işaret etmektedir.

Hem Clinton hem de Trump DAEŞ’i bitirme vaadiyle kampanya yapıyor ancak her ikisi de Amerikan askerlerinin sahaya inmeyeceği vaadini de yineliyor.

İktidarını demokratik seçimlerle konsolide eden Erdoğan Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin çöktüğü ve sınırların yeniden çizildiği bir bölgenin yakıcı sorunları ile uğraşıyor.

SDG/YPG, ABD bayraklarının gölgesine sığınarak kendilerini bir şekilde dokunulmaz kılmaya çalışsa da örgüt ABD desteği ile de olsa artık elde edebileceklerinin sınırına gelmiş gibi gözüküyor.

Sol Kemalistlerin Fetullah Gülen ve örgütünü hedef alan birçok çalışma ürettikleri doğrudur. Fakat ben daha bu çalışmalar içinde İslamofobik öğeler taşımayan bir çalışmaya rastlamadım.

Türk toplumundan dinini, maneviyatını veya onları simgeleyen ezanını, salasını alırsan geriye bir insan yığını kalır.

Halep konusunda şimdi seslerinin yükselmesi insan hakları kaygısından değil, savaşta Rusya-İran-Esad bloku lehine bozulan dengenin yeniden kurulmasını istemelerinden gibi görünüyor.

ABD hem muhaliflere hem YPG'ye ağır, nitelikli silahlar vermekten bahsediyor. Bunun, aktörler arasındaki çatışmayı artıracak etkilerde bulunması kuvvetle muhtemel.

DEİK heyeti olarak önem verildiğine şahit olduğumuz sivil ekonomi ve iş dünyası destekli diyalogların, sürdürülebilir bir çerçevede yapılması gerekecek.