Harekâtta Önümüzdeki Hafta Kritik

Batı başkentleri, Ankara'nın kararlılığını test ederken Putin'in yine gülümsemekte olduğunu görmeli..

Devamı
Harekà tta Önümüzdeki Hafta Kritik
Harekatın Esasları

Harekatın Esasları

Yoğun ateş desteğiyle süren harekatta öne çıkan üç unsur bulunmaktadır: (i) Suriye Milli Ordusu ve TSK arasındaki koordinasyon, (ii) Suriye Milli Ordusu'nun artan savaşma kabiliyeti ve (iii) PKK/YPG'li teröristlerin savunma stratejisi. Sivilleri hedef alan terör örgütü, TSK ve Suriye Milli Ordusu'nun sivilleri hedef almadığını bildiğinden sivil kıyafetlerile savaşmaktadır.

Devamı

Barış Pınarı Harekâtının başlamasından birkaç saat önce, Erdoğan ve Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesiyle, Rusya’nın bölgesel çıkarlarını da göz önüne alarak harekatı desteklediği ortaya çıktı.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TSK’nın Fırat’ın doğusuna yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nda gelinen süreç üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, TSK’nın Fırat’ın doğusuna yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TSK’nın Fırat’ın doğusuna yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı’ndaki operasyon süreci üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Operasyonda Gelinen Nokta YPG’nin Hiçbir Yerde Güvende Olmadığını Gösterdi

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, TSK’nın Suriye’nin kuzeyine yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nda yaşanan süreç üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Operasyonda Gelinen Nokta YPG nin Hiçbir Yerde Güvende Olmadığını Gösterdi
5 Soru Barış Pınarı Harekatı

5 Soru: Barış Pınarı Harekatı

Barış Pınarı Harekatı’nın temel amacı nedir? Harekatın kapsamı nedir? Harekatın arka planında ne var? Operasyonel süreç nasıl işleyecek? Dış dünyadan tepkiler nelerdir, nasıl anlamlandırılabilir?

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TSK’nın Barış Pınarı Harekatı’nda izleyeceği strateji üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Barış Pınarları' açıklamasının ardından gözler Fırat'ın doğusuna yapılması beklenen askeri harekâtın ayrıntılarına çevrildi. Türkiye’nin ‘Güvenli Bölge’ konusundaki kararlı tutumu karşısında Tel Abyad ve Resulayn’daki gözlem noktalarında konuşlu Amerikan askerleri bölgeden çekilirken Türkiye’nin çeşitli birliklerinden Suriye sınır hattına askeri sevkiyat sürüyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Strateji Araştırmacısı Dr. Hüseyin Alptekin harekât kapsamındaki son gelişmeleri Milat’a değerlendirdi.

Türkiye’nin Güvenli Bölge siyaseti ne zaman başladı? ABD ile yürütülen siyasi süreç nasıl bu noktaya geldi ve tek taraflı askeri harekat kararı nasıl alındı? Türkiye, Güvenli Bölge ile ne amaçlıyor? Türkiye’nin askeri harekatı nasıl şekillenebilir? Türkiye’nin askeri harekat sonrası istikrar ve inşa faaliyetleriyle neler inşa edilecek?

Akıllardaki kritik soru şu: ABD askerlerinin çekilmesinin kapsamı ne olacak? Trump'ın sözünü verdiği 32 km derinliğe kadar geri çekilecekler mi?

SETA Güvenlik Araştırmacısı Ömer Özkızılcık, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik gerçekleştireceği askeri operasyon sırasında yaşanması muhtemel durumlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Biz seçim gündemi içindeyken dünya siyaseti de kendi mecrasında akmaya devam ediyor. Türkiye bir yandan da bu gündemi takip etmek zorunda. Suriye'de sular durgun gibi. Yalnız Amerikan bürokrasisi mevzi savaşı vermeye devam ediyor.

Güvenli bölge konusunda Türkiye'nin önceliği her ne kadar sınır hattının terörden temizlenmesi olsa da, bölgenin imar edilmesiyle birlikte mültecilerin geri dönüşünün sağlanması da büyük önem arz ediyor.

Hem Amerika'ya hem de Rusya'ya mesaj veriliyor. Rusya'ya 'Türkiye İdlib'i kontrol edemez' iması yapılıyor. Amerika'ya 'DEAŞ bitmedi' deniyor.

Başkan Trump kendi nobran usulüyle pazarlığa başladı..

ABD'nin Fırat'ın doğusundan çekilme evresi..

ABD'nin bugüne kadar verdiği sözler bir yana Türkiye ile vardığı mutabakatın gerekliliğini yerine getirmemesidir. ABD'nin Suriye'de PYD'nin korunması, daha fazla alan kazanması ve yerleşmesi için attığı yeni adımlar Türkiye'nin askeri seçeneği öncelemesinin başlıca sebebidir.

Türkiye her ne kadar 18 civarında askeri üste konuşlanan 2 bin düzenli 3 bin civarında ise paralı ABD askeri ile karşı karşıya gelmeyi arzu etmese de nihayetinde kendi ulusal güvenliği için adeta bir beka tehdidi olarak gördüğü terör devletçiğinin sınır hattında inşa edilmesine göz yummamakta kararlı bir duruş sergiledi.

Ankara ve Washington, Türkiye'nin YPG konusundaki güvenlik kaygılarını azaltmak için ortak bir zemin bulabilirse o zaman iki ülke Suriye için birlikte çalışmak için yeni bir yöntem oluşturabilir. Aksi bir durumda ikili ilişkilerde bir yol kazasının yaşanması kaçınılmaz görünmektedir.