Obama Gidici, Türkiye-ABD İlişkileri Kalıcı

Cumhurbaşkanı’nın kısa bir süre sonra koltuğu bırakacak olan Obama ile görüşmesinin sembolizmi, ziyaret trafiğinin diğer ayaklarının reel getirilerinden kat be kat daha önemsiz. Sembolizmi aşıp reel getirilere yoğunlaşmalıyız.

Devamı
Obama Gidici Türkiye-ABD İlişkileri Kalıcı
İşler Yolunda Erdoğan İşinin Başında

İşler Yolunda, Erdoğan İşinin Başında

Paralel yapı bileşenleri, elbette Washington'daki ziyaretimiz süresince her fırsatı bir manipülasyon imkânı olarak görüp kamuoyunu zehirlemeye çalışacaklardır. Fakat siz siz olun manipülasyona gelmeyin. İşler yolunda, Erdoğan da işinin başında!

Devamı

Kaç gündür, "Erdoğan, ABD'ye giderse sonu olur" tarzı mesajlarla psikolojik harp yürütüyorlar. Dertleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı vazifesinde, Türkiye'yi de kendi mecrasında tutmamak.

Krize değil yeni bir başlangıca ihtiyacı olan Türkiye- ABD ilişkileri yeni ABD başkanına sorun alanı olarak bırakılmak isteniyor.

Türkiye – ABD ilişkileri, YPG ile ilgili gelişmeler sonucu 13 sene sonra en krizli noktasında. Gelinen noktada, ABD’nin durumu, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ABD müttefiklerini ciddi bir biçimde düşündürüyor. Çok dramatik bir değişim yaşanmazsa, 2016 da tıpkı 2003 gibi ikili ilişkiler için kayıp bir yıl olabilir.

Ufuk Ulutaş: “Amerika, Suriyeli muhaliflere silah desteği yaparken çok ciddi şartlar getirdi aynısını YPG’ye de yapıyor mu? Amerika, gerçek manada ateşle oynadığını yavaş yavaş anlayacak ve onu anladığı andan itibaren bu angajmanın maliyetini ödemeye başlayacak.”

Türkiye'nin Ortadoğu Stratejilerini Terörle Bozma Çabası

Fahrettin Altun: “Türkiye, terör üzerinden istikrarsızlaştırılmaya ve ciddi anlamda da içine kapatılmaya çalışılıyor.”

Devamı
Türkiye'nin Ortadoğu Stratejilerini Terörle Bozma Çabası
Katil Sahiden de Uşakmış

Katil Sahiden de Uşakmış

Hangi marka adı altında yapılırsa yapılsın terörün hedefi Türkiye'nin istiklalidir. Şu ortamda yerlilik ve millilik en önemli sermayemiz.

Devamı

Suudi Arabistan izlediği yanlış politikalar ve aldığı ihmalkar tavırlar neticesinde iç istikrarın bile tehdit altında kaldığı bir noktaya geldi; potansiyel müttefikleriyle de ayrı düşerek müttefiksiz kaldı.

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve SETA DC ortaklığında Washington DC’de gerçekleştirilecek olan programa başvuru için son tarih 11 Şubat.

Ufuk Ulutaş, Türk dış politikasının 2015 performansını değerlendirdi.

Burhanettin Duran: “Eğer yakın dönemi dış politika belirleyecekse Türkiye’de, bu Suriye üzerinden olacak.”

Murat Yeşiltaş, 1 Kasım seçimlerin ardından Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl şekilleneceğini yorumladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Enine Boyuna'da Türk dış politikasının 2010 yılını değerlendirdi.

Bölgeyle ilgili geliştirilen uluslararası projelerde belirleyici bir tutumla rol alan Türkiye, ken­disini enerji alanında bir aktör olarak kabul ettirmiş durumdadır.

Batı dünyasının en saygın gazete ve dergilerinde Türkiye’nin Transatlantik sisteminden uzaklaşarak yüzünü Ortadoğu’ya dönmesi şeklinde bir eksen değişikliği içinde olup olmadığına dair hararetli bir tartışma var. Batı medyasında yoğun şekilde bu konuda yorum, makale ve köşe yazıları yayınlanıyor. Türkiye’nin dış politika yönelimine ilişkin bu ateşli tartışmayı dikkatle takip eden Türk liderler ise ısrarla mevcut pozisyonun devam ettiğinin altını çiziyorlar. Eksen kayması iddialarına karşı Türk liderlerin yaptıkları bu açıklamalara rağmen, Türkiye’nin kimliği ve dış politikada yönelimi hakkındaki tartışmalar hız kesmiş değil. Türk dış politikasında bir değişim süreci yaşandığı doğrudur. Ancak bu değişim süreci, Türkiye’nin Batı ile bağlarını kopararak bunların yerine Doğu ile yeni bağlar kurması olarak görülmemelidir. Yaşanan daha çok Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile kaçınılmaz olarak ortaya çıkan güç kaymasının sonuçlarıdır ve yeni yüzyılın bir gerçeğidir.

Türkiye’nin tampon devlet kimliğinden hızlı bir biçimde proaktif ve çok boyutlu diplomatik aktivizme geçişi, son dönem Türk dış politikasının amaç, niyet ve realizmi hakkında bazı soru işaretlerine neden olmuştur. Belli alanlarda ve belli durumlardaki bu soru işaretleri, Türkiye’nin yönelimleri hakkında artan bir şüpheciliğe dönüşmüştür. Bu makale, üç tür şüpheci yaklaşım olduğu, bunlardan ikisinin Türk dış politikasının yeni dinamiklerini anlamaktan uzak olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yerine bu çalışma, yeni proaktivizmin yaşama imkanı ve potansiyel yönelimlerini mütalaa etmek için üç objektif kriter sunmaktadır, yani ortam, kapasite ve strateji. Bunun da ötesinde bu çalışma, çok boyutlu ve yapıcı dış politika aktivizminin sürdürülebilirliği için Türkiye’nin, Avrupa Birliği çıpasını kendi dış politikası ve sağlam demokrasisinin ana ekseni olarak görmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Amerika'nın eski başkanının eşi ve Obama yönetiminin Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Amerika ziyareti, Türk-Amerikan ilişkilerinin adeta bir balayı havası yaşadığı günlerde gerçekleşiyor. 1 Mart 2003 tezkeresinin reddedilmesinden bu yana yaşanan güvensizlik ve gerginlik ortamı, yerini olumlu bir havaya bırakmış görünüyor. Bu değişikliğin sebebi ne? İddia edildiği gibi Başbakan Erdoğan'ın 5 Kasım'da Bush'la Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede bir büyük pazarlık mı yapıldı? 12 yıl sonra ilk defa Cumhurbaşkanlığı düzeyinde gerçekleşen Abdullah Gül'ün ziyareti, Türk-Amerikan ilişkilerindeki bu iyileşmeyi nasıl etkileyecek?