Çok Taraflılık Şart

Türkiye işbirliğine açık olduğunu ilan ediyor. Uyum gösterenlerle yol yürüyor. Göstermeyenlere de mecburiyeti yok. Otonom Türkiye'nin doğuşu zorlu bir mücadele gerektiriyor.

Devamı
Çok Taraflılık Şart
Türkiye ve İran Teröre Karşı İş Birliği Yapabilir mi

Türkiye ve İran Teröre Karşı İş Birliği Yapabilir mi?

Terör örgütlerinin bütün devletler tarafından bir tehdit olarak görülmediğini, bazı ülkelerin bu örgütleri bir fırsat ve araç olarak gördüklerini İran da giderek artan bir şekilde tecrübe ediyor.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 28. sayısı raflardaki yerini aldı.

İç konsolidasyona sahip bir lider olarak Erdoğan türbülansa giren uluslararası sistemde öncü bir siyaset yürütüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokratlardan oluşan “Büyük Koalisyonun” rasyonel gerekçelerle arzu ettiği Almanya ziyareti iki ülke hükümetlerini birbirine yakınlaştırdı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Avrupa Birliği'ndeki Fay Hatları" konulu panel düzenlendi.

ABD’nin Türkiye ve Almanya’yı Hedef Alması İki Ülke İlişkilerinin Normalleşme Nedenlerinden Biri

SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse Almanya – Türkiye ilişkilerinin gelişimindeki ABD etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD nin Türkiye ve Almanya yı Hedef Alması İki Ülke
Merkel in FETÖ Yapılanmasını Ciddiye Aldığını Vurgulaması Önemli

Merkel’in FETÖ Yapılanmasını Ciddiye Aldığını Vurgulaması Önemli

SETA Avrupa Araştırmacısı Zeliha Eliaçık Almanya’nın FETÖ ve PKK hakkındaki yaklaşımı ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Devamı

Başkan Erdoğan BM'nin yapısal reformdan geçerek asli vazifesi olan dünya barışı ve insan haklarını koruma sorumluluğunu daha etkili bir şekilde yerine getirmesi çağrısını yineledi.

Almanya ve Türkiye arasındaki gerginliği düşürmek, bazı özel konulara çözüm bulmak, Almanya'daki Türklerin sorunları, Almanya'nın FETÖ ve PKK'ya güvenli liman olması gibi tonlarca gündem başlığı bulmak mümkün..

Terörle mücadele, mülteci ve insani yardım konularında Almanya ve Türkiye'nin karşılıklı iş birliği ve ortak çalışmaları iki ülke için de bu zor süreçte ilişkilerin yeniden rayına oturtulması - Türkiye'nin sadece Almanya ile değil Avrupa Birliği ile münasebetlerini de yeniden güçlendirecektir.

Amerikan Başkanı Trump’ın gerek Almanya’nın gerekse Türkiye’nin bağımsız dış politikasını hedef alan yaptırımlarına ve serbest ticareti engellemeye yönelik politikalarına karşı da iki ülke birbirine ihtiyaç duyuyor.

İki liderin yaptığı açıklamalar, oldukça önemli konuların en üst düzeyde görüşüldüğünü gösteriyor. Terör meselesinden, mültecilere, ekonomik yatırımlardan, savunma sanayi alanındaki işbirliğine kadar geniş bir yelpazede.

Dünya devletlerinin 'terör'ü küresel bir tehdit olarak algılamak yerine, kendi çıkarları için kullandıkları bir 'araç' haline getirmelerine işaret eden Erdoğan, tüm devletlerin terör örgütlerine karşı ilkeli bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini ifade etti.

Türk-Alman ilişkilerinde normalleşme neyi ifade ediyor? Türk-Alman ilişkilerinin geleceğinin imkan ve sınırları nelerdir? Türkiye’nin yeni dönemde Almanya ile ilişkilerinden beklentileri nelerdir?

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Türkiye – Almanya ilişkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA araştırmacıları ve Sabah Yazarlar Kulübü, Başkan Erdoğan'ın temasları sırasında bugün saat 19:00'da Berlin Federal Basın Merkezi'nde "Bugünün Türkiye'si" başlıklı bir panel düzenleyecekler.

Prof. Dr. Kemal İnat, ''Eşit ortaklık ilişkisine hangi taraf daha çok riayet ederse Türkiye onunla ilişkisine devam edecektir. Kim bu eşit ortaklığa hazır olursa Türkiye onunla devam edecektir." dedi.

Bazen devlet başkanları temsil ettikleri toplumu yüceltirken bazen de yerin dibine sokabiliyor. BM Genel Kurul toplantılarında bunun en güzel örneklerinden birine şahitlik ettik.

Eleştirileri birçok ülke şimdilik görmezden gelse de, ileriye dönük bu tip benzer eleştirilerin yükseleceğini düşünüyor Erdoğan. Ve en nihayetinde kısa dönemde olmasa bile, uzun dönemde BM’nin sorunlarının bir reform gündemine dönüşeceğini öngörüyor...

BMGK daimî üyelerin derdi yürütme sorumluluğu değil, keyfi yasama kolaycılığı. Kararları kendileri alıp sorumluluğu tüm dünyaya yaymanın peşindeler. İşte bu yüzden BM tartışmasına hız vermeliyiz. Bu iki yüzlü ve çözümsüz tutumu mahkûm etmeliyiz.