Bu çalışma Türkiye-ABD ilişkileri açısından yeni yönetimin karşısına çıkabilecek risk ve fırsatları değerlendirerek gerilimli atmosferden çıkış için olası politikaları analiz etmektedir.
Devamı
15 Temmuz darbe girişimine yönelik Alman siyaseti ve medyasının tutumu Almanya’da Türkler tarafından organize edilen mitinglerle birlikte bu analizde değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Devamı
Müesses nizama eleştiriyle gelen Trump, seçim döneminde söyledikleri ile kurduğu kabinenin yaklaşımlarını uzlaştıracak bir yolda yürüyecek.
Yeni başkan Donald Trump döneminde ABD’nin İslam dünyasıyla ve Türkiye ile ilişkileri nasıl şekillenecek?
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Türkiye-Irak ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Musul Operasyonu başladığında gereksiz bir saldırganlık tuzağına düşmedi. Başika'dan da çekilmedi. İleri de gitmedi. Suriye'de ise ilerlemeye devam etti. Ne Musul düştü. Ne Türkiye devre dışı kaldı.
Bugün için Türkiye açısından en öncelikli konu ABD, Rusya ve AB arasında dengeli bir ilişki tutturabilmektir. Bu aktörlerden en az ikisi ile geliştirilebilecek iyi ilişkiler Türkiye’nin istikrarı açısından önemlidir.
Devamı
Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası.
Devamı
2017 bölgesel tehditleri bertaraf etme çabası kadar imkanları kullanma arayışının hızlanacağı bir yıl olacaktır.
Uluslararası müesses nizamın temsilcileri Türkiye'yi yıllarca terör sopasıyla hizaya soktular! Bugün yine aynı sopayı gösteriyorlar, ancak bu kez işlemiyor, millet bu oyuna müsaade etmiyor.
Bilmeliyiz ki ülkemize yönelik kampanya, etrafımızdaki olayların yoğunluğu devam ettikçe, hız kesmeyecek. Zira yaşadığımız sorun, devletlerin soğuk, çıkarcı ve çok yüzlü hesaplarının çirkin yüzü.
Geldiğimiz noktada küreselleşme paradigması dünya siyasetindeki karşılığını yitirmiş durumda. Ufukta küresel alanı şekillendirecek yeni bir tasavvur, liberal öğretinin yerini alacak yeni bir söylem de gözükmüyor.
Bu analizde Donald Trump yönetimindeki ABD’nin yeni dış politika ve güvenlik stratejisini belirlemesi beklenen faktörler incelenecektir.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Reina katliamı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Ankara Genel Koordinatör Yardımcısı Muhittin Ataman Reina katliamı ve Türkiye'nin DEAŞ'la mücadelesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Birkaç yıldır ülkemiz tarihin akışının hızlandığı bir dönemden geçiyor. Bir yıla o kadar çok şey sığıyor ki geriye baktığınızda yaşananları ihata etmekte zorluk çekiyorsunuz.
Türkiye’nin dış politikasındaki öncelikli konu başlıklarını geçtiğimiz birkaç yılda olduğu gibi 2016 yılında da Ortadoğu’daki meseleler teşkil etti.
Formel düzeyde Irak merkezi gücünün içinde yer almaları, milislerin sahip oldukları motivasyonu değiştiremediği takdirde benzer davranışları resmi üniforma altında sergileyecekleri anlamına gelecek ve sonuç değişmeyecektir.
ABD’nin PYD/ YPG’ye yaptığı yatırımın oluşturduğu maliyet Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşmasına yol açtı. Bu anlamda 10 Ağustos’ta gerçekleşen Erdoğan Putin görüşmesi ve İran’la “Suriye’nin toprak bütünlüğü” üzerinden sıklaşan diyalog bu üç aktörün birbirine yaklaştığına işaret etmektedir.
ABD bilinçli olarak Türkiye’yle gerilimi tırmandırırken ve mevcut ilişkilerini PKK/YPG ve FETÖ parantezine koyarken, kendisini nasıl bir çıkmazın içerisine soktuğunu çok da umursamıyor. Terör can yakıyor ama hiçbir zaman kazanamıyor. Türkiye’de terör dinamiği üzerinden hesaplama yapanların dikkate alması gereken 79 milyon tane daha dinamik var.
Ekonomik açıdan bakıldığında Rusya ile hızla ilerlemesi beklenen yakınlaşma sürecinde ‒2016 yılının ilk altı ayında 8,5 milyar dolar seviyesine düşen‒ ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda oturduğu yıllık 30 milyar dolar seviyesi üzerine çıkarılması ve uzun vadede 100 milyar dolar hedefinin kovalanması gündemde.