Türkiye’de Siyasal Sistemin Dönüşümü ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi

Kitapta, Türkiye’nin siyasal sistem dönüşümüne yönelik, bugüne kadar yapılan tartışmaların tarihsel arka planı ve sistemin dönüşümünü savunanların gerekçeleri etraflı bir şekilde ele alınmaktadır.

Devamı
Türkiye de Siyasal Sistemin Dönüşümü ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi
6 Soruda Anayasa Değişikliği

6 Soruda Anayasa Değişikliği

Yürütmenin Meclis'in içinden çıkmayıp doğrudan halk tarafından seçilmesi ve Meclis'e karşı değil doğrudan halka karşı sorumlu olması onun zayıflatılması anlamına gelmez.

Devamı

2012 ve 2016 AK Parti Anayasa tekliflerinde Cumhurbaşkanının seçimi, yetkileri ve sorumluluğu nasıl düzenlendi? Yürütme karşısında yasama ve yargı organlarının konumu nasıl bir değişim gösterdi?

Öneride seçimlerin eşzamanlılığı ile birlikte düşünülmesi gereken bir diğer başlık yasama ve yürütmenin karşılıklı olarak birbirilerini yenileyebilmesidir. Her ne kadar bu durum “fesih” biçiminde adlandırılsa da kastedilen aslında karşılıklı yenilemedir.

Toplumsal uzlaşının, milletin iradesinin nasıl bir boyutta olduğunu görmek istiyorsanız biraz sabredin. Nisanı bekleyin.

67 yıllık demokrasi tarihinde 65 farklı hükûmetin kurulmuş olması bu sistem değişikliğinin gerekçesi için bir başlangıç noktasıdır.

Ne Yaparsanız Yapın Cumhurbaşkanlığı Sistemi Gelecek

Referandum sürecinin kolay geçmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Şer odakları kirli araçlar kullanarak Türkiye'nin atacağı bu tarihi adıma engel olmaya çalışıyorlar, çalışmaya da devam edecekler.

Devamı
Ne Yaparsanız Yapın Cumhurbaşkanlığı Sistemi Gelecek
Hükümet Sistemindeki Çifte Meşruiyet Sorunu Çözülüyor

Hükümet Sistemindeki Çifte Meşruiyet Sorunu Çözülüyor

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, TBMM'de oylaması devam eden anayasa değişikliği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA tarafından hazırlanan Kriter dergisinin dokuzuncu sayısı okuyucu ile buluştu.

Türkiye’de darbeler ve darbe girişimlerinin daha önce İttihatçı, laikçi, NATO’cu gibi türleri vardı fakat 15 Temmuz Türkiye’nin ilk mesiyanik darbe girişimi olarak tarihin çöplüğüne atıldı. 15 Temmuz’da FETÖ mesiyanizmi Türkiye’yi kanlı bir askeri darbeyle esir almaya çalıştı. Cumhurbaşkanından sivil halkına, askerinden polisine, medyasından belediyesine kadar tüm Türk halkı direndi ve FETÖ’nün kehanetlerini boşa çıkardı.

ABD bilinçli olarak Türkiye’yle gerilimi tırmandırırken ve mevcut ilişkilerini PKK/YPG ve FETÖ parantezine koyarken, kendisini nasıl bir çıkmazın içerisine soktuğunu çok da umursamıyor. Terör can yakıyor ama hiçbir zaman kazanamıyor. Türkiye’de terör dinamiği üzerinden hesaplama yapanların dikkate alması gereken 79 milyon tane daha dinamik var.

Türkiye siyasi tarihindeki karanlık noktalar, sokak kalkışmaları, faili meçhuller, kitlesel katliamlar, öncelikle Türkiye'yi kendi istediği noktaya çekmek için çaba sarf eden dış aktörlerin mahareti!

AK Parti başkanlık sistemine geçilmesi durumunda yüzde 10’luk seçim barajının değişmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Çünkü başkanlık sisteminde başkanın ve Meclisin ayrı seçilecek olması yeni bir seçim sistemi tasarımını zorunlu kılmaktadır.

Demokratikleşme ve gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında benzer ülkeler içinde Türkiye askeri darbelerle geç yüzleşebilmiştir. Bu yüzleşmenin büyük bir kısmı da AK Parti döneminde gerçekleşti. Fakat tüm bu vesayet karşıtı adımlara rağmen ordu içine sızan FETÖ’ye mensup askeri cunta 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunabildi.

Erdoğan’ın, çağrısında kararlı ve tereddütsüz bir tutum sergilemesi bu özgüveni pekiştirdi. Erdoğan’ın gece boyunca tüm camilerden sala ve ezan okutması gibi taktik hamleleri ve can güvenliği konusunda güvencesi yokken bile başkomutan olarak Atatürk Havalimanı’na gelebilmesi, cephede savaşın kazanılmasında kritik eşiklerden biriydi.

Amerika’daki kurumları aynen getirip Amerikan modelini getirdim deseniz de o Amerikan modeli olmaz. Türkiye modeli olur. Çünkü her toplumun sosyokültürel ekonomik yapısı, tarihsel özellikleri ve uluslararası ilişkilerde konumlanması farklı olduğu için o sistemin işleyişi de kendine özgü olacaktır.

Avrupa siyasetinin ve medya dünyasının önde gelen aktörlerine baktığımızda daha önce Türkiye’de, Mısır’da ve Cezayir’de yaşanan darbe örneklerinde olduğu gibi hareket ettiklerini, kararlı bir şekilde darbeye karşı çıkmak yerine darbe sonrası iktidarın kim olacağına odaklanarak ikircikli bir politika izlediklerini görüyoruz.

20. yüzyıl Türkiye modernleşmesi, ikilemlerin, karşıtlıkların, birbirini dışlayan ötekilerin siyasetten gündelik hayata her alanda karşımıza çıktığı bir modernleşmedir. 20. yüzyılda Türkiye, devlet-toplum, din-devlet, halk-aydın, gelenek-modernlik, Batı-Doğu, kurum-birey, formel-enformel vb. birçok ikilemin arasına sıkıştı.

15 Temmuz 2016’da saat 21.48’de bir haber portalı sosyal medya hesabından bir mesaj yolladı. Son dakika uyarısı ile veriliyordu mesaj: “Beylerbeyi Sarayı önünde asker: Sıkıyönetim ilan edildi herkes evine gitsin!” Evet mesaj tanıdıktı. Fakat mesaj kadar, mesajı getiren de tanıdıktı. Mesajın postacısı FETÖ’nün medya üslerinden olan Haberdar isimli internet sitesiydi.

Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

17-25 Aralık yargı darbesi girişimi başarısız olduktan sonra Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili Haşhaşilik benzetmesi yaygınlık kazandı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ üyeleri TBMM’yi bombalamak, Genelkurmay Başkanı’nı esir almak, Cumhurbaşkanı’na suikast teşebbüsünde bulunmak, sivil insanları tank, savaş uçağı ve helikopterlerle katletmek gibi akıl almaz eylemlere imza attılar.