Washington-Tokyo Hattı

Trump-Abe görüşmesinin ekonomik sözler kısmında nispeten hafif kaldığını ve bolca geçen “ittifak” kelimesinin daha ziyade bölgesel siyasi ve askeri yansımalarla ilgili durduğunu söylemek gerek.

Devamı
Washington-Tokyo Hattı
Emtianın Umudu II

Emtianın Umudu –II

Bizdeki haline aldanmayın. Gıda fiyatları son yıllarda, küresel ölçekte pek de parlak günler geçirmedi. 2014 ve 2015 yıllarında genel itibariyle düşüşler kaydeden gıda grubu, 2016 yılında ise bir parça stabilize olmayı başarmış görünüyor.

Devamı

İhracatçımız 2017 yılında pozitif bir gelişime imza atmayı umut ediyor. Nitekim çeşitli uluslararası kuruluşların son günlerde yayınladığı raporlarda da, küresel talepte bu yıl bir toparlanma beklentisi dile getiriliyor.

2016 yılının son çeyreğindeki iktisadi performansa dair de ipuçları fısıldayan Ekim işgücü istatistikleri, bundan sonra daha da tırmanış gelir mi endişesini beraberinde taşıyor.

Yeni dönemde belki yüzlerce reform adımını içeren “grand” paketlerden ziyade içeriği net tanımlanmış ve sektörel odakları belirli mikro reformlara ihtiyaç var. İmalat sanayiinden enerjiye, tarımdan dış ticarete, risk sermayesinden üniversite reformuna kadar acil kapsamlı reform ihtiyacının hissedildiği pek çok alanda somut adımların hızla atılması gerekli.

Ekonomik açıdan bakıldığında Rusya ile hızla ilerlemesi beklenen yakınlaşma sürecinde ‒2016 yılının ilk altı ayında 8,5 milyar dolar seviyesine düşen‒ ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda oturduğu yıllık 30 milyar dolar seviyesi üzerine çıkarılması ve uzun vadede 100 milyar dolar hedefinin kovalanması gündemde.

15 Temmuz’da Yeni Bir Türkiye Kuruldu

Gazeteci İsmet Berkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ve devletin yeniden yapılandırılmasını Kriter‘e değerlendirdi.

Devamı
Ekonomik Kriz Tartışmalarına Karşı Yeni Büyüme Hikayesi

Ekonomik Kriz Tartışmalarına Karşı Yeni Büyüme Hikayesi

Türkiye ekonomisinin uzun vadeli dönüşümüne serinkanlılıkla bakabildiğimizde, güçlü finansal düzenleme yapısı, bankacılık sistemi ve mali disiplin uygulamasının makroekonomik krizlere karşı güçlü bir koruma oluşturduğunu görebiliriz.

Devamı

Türkiye son 10 yılda izlemiş olduğu istikrarlı politikalar sayesinde Sahra-altı Afrika bölgesinde yumuşak gücünü en hızlı artıran ülke olmayı başarmıştır.

2017 Bütçe hedefleri, faiz dışı giderlerdeki artışın gelirlerden daha hızlı hareket edeceğini ima ederken, bütçe açığı/GSYH oranının ise %1.9’a yükseleceğini tahmin ediyor.

Türkiye-Rusya normalleşmesinin, aslında potansiyel işbirliklerinin önünü açması/malum stresleri gidermesi açısından da, tam bu noktada indirekt bir fayda sağlaması beklenebilir.

Eksen ve sektörlerde uygulanacak, verimi ve sonuç değeri yüksek tedbirler ekonomik büyümeyi, yani Türkiye'nin yüksek gelirli ekonomiler arasına girmesini belirleyecek.

Somali ziyareti, yıllarca Afrika'da istediği gibi tek taraflı bir “kazan” sistemi oluşturanlar için Afrika denklemine hiç beklemedikleri Türkiye'nin dâhil olmasıyla sonuçlandı.

ABD öncülüğündeki koalisyonun Rakka’ya odaklandığı bir dönemde Mare hattında hava saldırılarını neredeyse durdurması sebebiyle IŞİD bu boşluğu iyi değerlendirerek yeni bir taarruza girişti.

Doğu ve Güneydoğu'da şehirlerin artık farklı kodlarla tanımlanmasının zamanı geldi. Hükümetin yanı sıra tüm siyasi, sosyal ve ekonomik aktörler de bölgesel kodlamanın olumlu yönde değişmesi için elini taşın altına koymalı.

Eğer tam bağımsız olmak istiyorsanız, “yerliliği ve milliliği” her alanda hayata geçirmek zorundasınız. Türkiye’nin siyasi tarihi de aslında yerli ve milli olanlar ile kendi ülkesine ve milletine yabancılaşmış olanların mücadelesiyle geçmiştir.

Ben Kilis deyince ensar diyorum. Bu tabii içinde birçok değer barındırıyor. Kilis bir ensar şehri oldu. Nasıl Urfa şanlıysa, Maraş kahramansa, Kilis de ensardır.

Sanırım, akademik camiayı tebrik etmek gerekiyor. Tarım müdürlüklerinde bile kadrolaşan FETÖ, bütün çabalarına rağmen üniversitelerde kadrolaşamamış.

Doğu ve Güneydoğu'da şehirlerin artık farklı kodlarla tanımlanmasının zamanı geldi. Hükümetin yanı sıra tüm siyasi, sosyal ve ekonomik aktörler de bölgesel kodlamanın olumlu yönde değişmesi için elini taşın altına koymalı.

Sürdürülebilir bir tarımsal gelişim için, hem etkili hem de geleceğe uzanacak kadar vizyoner adımlar atmaktan başka yolumuz yok. Bunu yaparken ise, geçmişten bugüne ektiğimiz uygulamalardan ne biçtiğimizi iyice tartarak ilerlemenin anlamlı olacağını düşünüyorum.

Ülke olarak tarımda hatırı sayılır avantajlara sahip olmakla birlikte, potansiyelimizi gerçekleştirebilmek için üzerine gitmemiz gereken ciddi sorunlarımız olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.