SETA Güvenlik Araştırmacısı Merve Seren Afganistan'da yaşanan son gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
DEAŞ'ın lideri Bağdadi'nin öldürüldüğüne ilişkin gelen açıklamalar, lider tasfiyesinin örgüt üzerinde kısa ve orta vadede ne tür stratejik ve taktiksel etkiler meydana getirebileceği konusunun ele alınmasını gerekli kılıyor.
Devamı
Türklük salt ırki bir ifade değildir. Türk, sağduyusuyla siyasi mühendislikleri bertaraf edendir. Türk, kendisine sığınanı koruma adına tüm imkanlarını seferber edendir.
Zirvenin, aktüelleşmiş politik konular yerine, yakın tarihe şekil veren ve önümüzdeki sürece etkileri olabilecek ‘taht oyunlarına’ sahne olduğu bir gerçek.
Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.
İnsan hakları, demokrasi ve hürriyetler, Avrupa'nın kanlı tarihi ve iç çekişmelerinden sonra uydurduğu bir masaldı. 'Yiğidi öldür hakkını ver' demişler. Hakları var iyi bir masal, güzel bir rüyaydı.
Afganistan'da son dönemde, hem müdahil aktörler hem de eylemlerin dozu bakımından artan şiddet olayları, teröre karşı küresel savaşın odağında yer alan ülkedeki güvenlik durumunu yeniden uluslararası gündemin ilk sıralarına taşıdı.
Devamı
Ne Trump çok matah bir seçenek. Ne de Avrupa sağı. Her ikisi de en başta Müslümanlara düşman. Ama bunlar aynı zamanda Batı'nın kendi defoları.
Devamı
Washington'daki seçim havasında Pentagon yetkililerinin fırsatçı bir taktik olarak YPG'yi öne çıkarmasının Suriye'nin geleceğini nasıl sıkıntılı bir yere taşıdığını görenlerin sesi duyulmuyor.
Suriye ve Irak'ta DAİŞ sonrasının nasıl yönetileceği çok önemli. Parçalanan örgütün "serseri" parçalarının getireceği tehditlerin daha radikal olacağını tahmin etmek zor değil.
Terörün kaynakları üzerine yapılmış önemli çalışmaların hiçbiri Türkçeye çevrilmiş değil. Terör üzerine enstitüler ve araştırma merkezlerimiz zaten yok. Terörün verisini tutan bağımsız bir kurumumuz yok.
Ankara, DAİŞ ile mücadelede yeni ve önemli adımlar atsa da hatta Başbakan Davutoğlu "DAİŞ'i topyekûn biz bitirebiliriz" tonunda bir söyleme geçmiş olsa da uluslararası medyada "DAİŞ'e destek" suçlaması hız kesmiyor.
Afganistan’da 7 Kasım Cumartesi günü yapılması planlanan başkanlık seçimlerinin ikinci turu, iki adaydan Kuzey İttifakı’na yakın Abdullah Abdullah’ın seçimlerden çekilmesi üzerine iptal edildi. 20 Ağustos’ta yapılan ve halen başkanlık koltuğunda oturan Hamit Karzai’nin yüzde 54 oy ile önde gittiği seçimlerde en az yüzde 10 oranında sahte oy olduğu tespit edilince seçimler için ikinci turun yapılacağı açıklanmıştı. İkinci turda Abdullah Abdullah ve Hamit Karzai’nin karşı karşıya gelmesi beklenirken Abdullah, başkanı ve üyeleri Karzai tarafından atanan Bağımsız Seçim Komisyonu üyelerinin Karzai’ye çalıştığını, bu kişilerin görevden alınması ve yerlerine tarafsız isimlerin atanması durumunda seçimlere devam edebileceğini açıkladı.
İran'ın Sistan-Belucistan bölgesinde, Cundullah terör örgütünün 18 Ekim intihar saldırısı sonucunda, aralarında İran Devrim Muhafızları üst düzey komutanlarının da bulunduğu 40 kişi öldü. Örgütün beyin takımının Pakistan'da yerleşik olduğuna ve teröristlerin eylemlerini Pakistan'dan sızarak gerçekleştirdiğine dair bir inanış var. İran'da en üst seviyeden siyasiler saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu. İran-Pakistan gerilimi son yılların en üst düzeyine erişti.
2001’deki Amerikan müdahalesinin ardından Afganistan’da, devlet başkanlığı ve eyalet meclisleri seçimlerinin ikincisi 20 Ağustos’ta birleştirilerek yapıldı. Seçimlerde gözlemci olarak bulunmanın verdiği avantajla, asıl gerekçenin maliyetten ziyade güvenlik kaygısı olduğunu söyleyebiliriz.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu' nun Afganistan ziyareti bu ülkeyi yeniden gündemimize getirdi. Amerika ve uluslararası koalisyon geçtiğimiz 8 yılda Afganistan'da vaat ettiklerini yerine getiremedi. Uluslararası medya, Afgan medyası, Afgan sokağı kıyasıya nerede yanlış yapıldığını tartışıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Haziran 2009 tarihinde Afganistan ve Pakistan’a dört günlük ziyareti ile Türkiye’nin Afganistan’da artan rolü tekrar gündeme gelmiştir. 2005 başından itibaren Türkiye-Afganistan arasındaki karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaşması, iki ülke arasındaki temasları hızlandırmıştır.
ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın 1995’te, siyaset macerasına atılmadan yıllar önce yayımlanan Babam’dan Rüyalar: Bir Irk ve Miras Hikayesi kitabı, ‘Aslında çok farklı bir kitap yazmaya niyetlenmiştim’ cümlesiyle başlıyor
KIRK yıllık Davos toplantılarının bir gün gerçek bir tartışmaya yol açacağı kimin aklına gelirdi? Türkiye gibi ülkelerin devlet başkanlarının lütfen davet edildiği bu tür toplantılarda merkez güçler gücünü gösterir, uydu güçler merkezden aldıkları ışığı yansıtır.
OBAMA ile yeni bir döneme giren ABD’nin önündeki en önemli sorunlardan biri, Güney Asya’daki gelişmeler, özellikle de Afganistan-Pakistan ve Hindistan arasındaki ilişkilerin yeni dönemde alacağı şekil. Ancak şurası açık ki bu gelişmeler bölgedeki diğer aktörlerden bağımsız bir şekilde ele alınamaz.
PAKİSTAN’IN eski başkanlarından ve Pakistan Halk Partisi (PPP) lideri Benazir Butto’nun öldürülmesi, bu ülkede uzun yıllardır yaşanan kaosun hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Askeri vesayet, abartılmış dış tehdit algısı, kötü yönetilmiş Keşmir sorunu, geleneksel toplum yapısı ve elitist siyasi parametrelerin arasında sıkışıp kalmış olan Pakistan’ın her istikrar hamlesi, paradoksal bir şekilde ülkeyi demokrasi ve şeffaflıktan uzaklaştırdı.