Riyad Yönetiminin Güvenlik Endişeleri

Suudi Arabistan bölgesel düzlemde geleneksel İran tehdidine yönelik başta ABD olmak üzere küresel aktörler ile yaşadığı anlaşmazlığın tezahürü olarak kendi başına inisiyatif almaktan çekinmeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu.

Devamı
Riyad Yönetiminin Güvenlik Endişeleri
İran-Suud Gerginliğinde Tarihi Kodlar

İran-Suud Gerginliğinde Tarihi Kodlar

Ufuk Ulutaş, İran ve Suudi Arabistan arasındaki gerginliğin içerisinde; tarihi kodlar, jeopolitik hesaplar ve mezhepsel tonlar bulunduğunu belirtti.

Devamı

Neredeyse bu¨tu¨n Ortadoğu u¨lkelerinin Tahran ile Riyad arasındaki gu¨ç savaşının cephesine dönu¨ştu¨ğu¨ bir dönemde, bu çalışmada iki u¨lke arasındaki mu¨cadelenin farklı boyutları ve bölgesel yansımaları ele alınacaktır.

İki ülkenin devlet yapıları arasındaki fark da İran’ın mezhepsel söylemlerle yabancı savaşçı mobilizasyonunda Suudi Arabistan’dan çok daha avantajlı olduğunu gösteriyor.

Cenevre-3 görüşmelerine katılamaması durumunda PYD temel stratejisinde ciddi bir kayıp yaşayacak. Suriye krizinin başından itibaren kendini Esed rejimi yanında konumlandırarak iç savaşın fırsatçısı konumunda tuttu.

Ufuk Ulutaş, Cenevre görüşmeleri, Viyana mutabakatı ve halen devam eden Riyad zirvesi çerçevesinde Suriye denkleminde ufukta neler göründüğünü yorumladı.

Suriye'de Siyasi Çözüm Neden Bulunamıyor?

Şimdiye kadarki siyasi çözüm çabalarının en büyük hatası, müzakere masasına muhalefetin rejimin karşısında dezavantajlı bir şekilde oturtulmasıdır.

Devamı
Suriye'de Siyasi Çözüm Neden Bulunamıyor

Davutoğlu ile Suudi Arabistan

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte yeni yılın ilk günlerini Suudi Arabistan'da geçirdik.

Devamı

Araplar ve Türkler, yüzyıllar boyunca Osmanlı egemenliğinin birer unsuru olarak yaşamışlardır ve kültürel ve dini algıları çok büyük ölçüde bu egemenlik altında şekillenmiştir.1920’li yıllara gelindiğinde ise gerek Türkiye Cumhuriyeti gerekse bazı Arap devletlerinin kurucuları bölgedeki siyasi haritaları değiştirmiş ve bu da modern Türkiye’de yeni bir Arap algısının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu makale Arapların gözündeki modern Türkiye’ye bakışın dört temel esasa dayandığını açıklamaktadır; Osmanlı geçmişi-Kemalist döneme ait miras-Soğuk savaş döneminde yaşanan çatışma ve ittifaklar ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin iktidar süreci. Makalede Türkler ve Arapların karşılaştıkları zorlukları artık bir imparatorluğun unsurları olarak değil, farklı milletler olarak çözmeleri gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Suudi Arabistan'ın sosyo-ekonomik ve siyasi problemlerine rağmen Ortadoğu'da devam eden gösteriler bu ülkede yayılamamış ve muhalefet kolaylıkla sindirilebilmiştir.

"Muhalefet dağınık" ve/ ya "Türkiye'nin Suriye politikası çöküyor" laflarını kullanmaktan patolojik bir haz alanlar, Doha'dan da umduklarını bulamayacaklar.

Yeni Ortadoğu’da eski metotlarla ayakta kalabilmek mümkün değildir, Suriye rejimi bunu İsrail’den daha önce anlayacaktır.

SETA’da düzenlenen konferansta konuşan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El-Maliki, Filistin’in BM Genel Kurulu’nda ‘gözlemci devlet’ statüsü elde etmesi, bunu hazırlayan süreç ve Filistin’in geleceği üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.

Mısır darbesine desteğin Suudi dış politikası açısından anlamı aslında çok açık: Bölgenin Amerika müttefiki krallar ve diktatörler tarafından yönetilmesi, zenginlik ve iktidarın elitler arasında paylaşımı ve Amerikan ile İsrail çıkarlarının korunmasından müteşekkil olan statükonun devamını sağlamak.

Gülşah Neslihan Akkaya: Hiçbir Körfez ülkesinden Suriye'ye olası bir askeri müdahaleyi destekleyeceği yönünde resmi açıklama gelmemesine rağmen, Suriye muhalefetine en fazla silah yardımında bulunan Suudi Arabistan ve Katar'ın müdahaleye destek vereceği açık.

Analizde, kuruluşundan bugüne Körfez İşbirliği Konseyi'nin ekonomik entegrasyonda hangi seviyeye geldiği, güvenlik işbirliğinin sınırları, siyasal birlik olma ve bölgesel etkisini artırma yolundaki imkân ve açmazları irdeleniyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 18 Ekim'de 1 Ocak itibariyle üyelik süreleri sona erecek Azerbaycan, Guatemala, Fas, Pakistan ve Togo'nun yerine görev yapacak 5 ülke için oylamaya gitti ve oylama sonucunda Nijerya, Çad, Suudi Arabistan, Litvanya ve Şili BM Güvenlik Konseyi'nin iki yıllık geçici üyeliğine seçildi. Fakat BM tarihinde bir ilk yaşandı ve Suudi Arabistan, barış ve istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı eleştirisiyle BMGK üyeliğini (henüz resmi bir adım atılmasa da) reddetti. Suudi Arabistan'ın, tarihinde ilk kez elde ettiği ve BM'nin yaptırım gücüne sahip tek siyasi organı olan Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini neden reddettiği ise çelişkili cevaplar içeriyor.

Mısır'da Devlet Başkanı Muhammed Mursi'yi devirmeyi planlayanlar, marjinalleştirilmiş ve yalnızlaştırılmış İhvan'ın yönetilebilir mukavemeti dışında ciddi bir direnişle karşılaşacaklarını hesap etmemişlerdi. Batı'nın yeşil ışığı ve Körfez'in 12 milyar dolarlık sponsorluğu ile ‘yeni devrim' diye sundukları darbeyi hayata geçirip ‘yol haritasını' uygulayacaklardı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Darbe sonrası beklenmeyen ölçüde bir direnişin ortaya çıkması ve İhvan dışında geniş bir kesimin bu direnişin bir parçası olması tüm oyun planını bozdu. Ülke bir çatışma ortamına sürüklenirken, ekonomi de tam bir çöküş içine girdi.

Batı, İran'ı yeniden kazanma çabasında; çünkü kontrol edilebilir bir İran Batı'nın bölgedeki en doğal müttefikidir.

Insight Turkey Yayın Yönetmeni Talip Küçükcan, İran'ın P5+1 grubuyla Cenevre'de yaptığı anlaşmanın İsrail ve Suudi Arabistan'ı rahatsız ettiğini belirtti.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan'ın Katar'daki elçilerini çekme kararının arkasında, Suriye meselesinde farklı aktörlere verilen desteğin yattığını belirtti.